ARKADAŞLARDAN GELEN YORUMLAR
(5.YAZI)
"Ali kardeş! Ellerine ve yüreğine sağlık.
Duygularımıza rehber olduğunuz kadar, ufkumuzu açmakta da mahirsiniz.
Yüce Allah sizin gibi ilim ehli kardeşleri var etsin.
Selam ve dualarımla"
Hls Krc
------------------------------------------------
"Değerli bilgilendirmeleriniz için teşekkür ediyorum.
Yaklaşık 30 yıl önce Kütüb-ü Sitte'yi (Ehl-i Sünnet'in hadis kaynağı) çok konuşan insanlar gördüm.
Merak ediyordum.
Tesadüfen internette e-kitap olarak buldum, indirip biraz okudum ve güldüm.
Kendime de kızdım.
Bir diğer konu hadis uyduranlar.
Son Nebi Muhammed (a.s) vahye muhatap olduktan sonra bir çok işle uğraştı.
Cehaletle ve cahillerle savaştı.
Allah Resulü adına hadis uyduranlar kısa bir süreye binlerce hadis sığdırmışlar.
Eğer yüce Allah'ın bizim içim takdir ettiği İslam dini Nebi (a.s) ın, (ki neticede bir beşerdir)
Sözleriyle tamamlanacak idiyse vahye ne gerek vardı ve ne önemi olurdu?
KUR'AN tek ve muhteşem bir kaynaktır.
Hz. bilmem kim efendinin, kerremallahu bilmem kimin söyledikleri beni bağlamaz.
Günümüzde artık her türlü bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyoruz.
Kur'an'ın meali, siyer ve din tarihi konusundaki eserler okununca bir çok şey açığa çıkıyor.
Efendim sahih mi, senetli mi, sepetli mi tartışmalarını da hiç sevmiyorum.
Çünkü ben hangi hadisin Kur'an'ın filtresinden geçtiğini bilmiyorum. Tek kaynak Kur’an’dır.
Esenlikler dilerim"
(Ali Kurtar)
----------------------------------------------------
"Kardeşim! Sağol, emeğine sağlık! Gün gelecek yeni nesil, bu Kur'an'sızlığa ya isyan edecek, yada yolunu değiştirecek !
Artık insanlar bir şeylerin yanlış olduğunu anlamaya ve sorgulamaya başladı diye düşünüyorum!
İnşallah yanılmıyorum ve bu konuda emeği geçen kardeşlerimin daha cesur ve sadece Kur'an'ı ve Allah’ı merkeze alan yazılarının devamını diliyorum!
Yüce Allah, hakkın, doğrunun ve müminlerin yardımcısıdır, sevgiler"
(Hüseyin Bostan)
----------------------------------------------------
Yazıların ufkumuzu açiyor.
Gönlümüzü, vicdanımızı, aklımızı rahatlatıyor.
Olayların berrakligi ortaya çıkıyor.
Kaynağından temiz olarak çıkıp sonra kirlenen su misali bize hep temiz kaynağı gösteriyorsun.
(Kur'an'ın Resül olduğu) aşağıdaki âyetlerde de belirgin
(Bakara 2/89)
وَلَمَّا جَٓاءَهُمْ كِتَابٌ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ مُصَدِّقٌ لِمَا مَعَهُمْۙ وَكَانُوا مِنْ قَبْلُ يَسْتَفْتِحُونَ عَلَى الَّذ۪ينَ كَفَرُواۚ فَلَمَّا جَٓاءَهُمْ مَا عَرَفُوا كَفَرُوا بِه۪ۘ فَلَعْنَةُ اللّٰهِ عَلَى الْكَافِر۪ينَ
"Nihayet Allah katından, yanlarında olanı onaylayan "kitap" geldi. Önceleri kâfirlere karşı önlerinin bu kitapla açılmasını bekliyorlardı. Ama tanıdıkları [*] "kitap" gelince onu görmezlik edip kendileri kâfir oldular. Allah’ın laneti (dışlaması) böylesi kâfirleredir"
[*] Geleceğini bildikleri.
(Bakara 2/101)
وَلَمَّا جَٓاءَهُمْ رَسُولٌ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ مُصَدِّقٌ لِمَا مَعَهُمْ نَبَذَ فَر۪يقٌ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَۗ كِتَابَ اللّٰهِ وَرَٓاءَ ظُهُورِهِمْ كَاَنَّهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
"Allah katından, yanlarındakini (Tevrat’ı) onaylayan bir "Resül"[*] gelince, Kitap verilenlerden bir kısmı Allah’ın bu "kitab"ını, sanki hiç bilmiyorlarmış gibi kulak ardı ettiler"
[*] Resul (رسول), “birine gönderilen söz” anlamına geldiği gibi o sözü iletmek için gönderilen elçi anlamına da gelir. (Rağıb el İsfahani- Müfredat)
Allah’ın elçilerinin görevi, O'nun mesajlarını yani emirlerini insanlara ulaştırmaktır.
Söz, elçiden önemli olduğundan yüce Allah şöyle demiştir: “Muhammed sadece elçidir. Ondan önce de elçiler geldi. O ölse veya öldürülse, gerisin geri mi döneceksiniz?...”
(Al-i İmran 3/144)
Elçimiz Muhammed’in, Allah’tan getirdiği bilgiler Kur’an’da toplandığından artık bizim için Resul, Kur’an’dır.
Bu yüzden Resul kelimesine, yerine göre Allah’ın Kitab’ı anlamını vereceğiz.
ilk ayette ilk pasajda "kitébun" ikinci âyette de birebir aynı pasajda "Resulün" diyor
(Erdeme Ayhan)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder