26 Nisan 2021 Pazartesi
UYDURMA DİN VE MEZHEPLER BELASIRahmân ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor."Kendisine şirk koşmaksızın Allah'ın hanif (O'nun birliğini tanıyan saf ve ihlaslı kullar olun) Kim Allah'a şirk koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini akbabalar kapışmış, yahut rüzgar onu ıssız bir mesafeye sürüklemiş bir nesne gibidir"(Hac- 31) Uydurma dinlerin ve şirk mezheplerin insanlığa yaptığı kötülüğü düşünerek Allah tarafından indirilen rahmet ve hidayet dini olan İslam'la büyük bir onur duyuyoruz.Günümüze kadar şirk dinler insanlığa ne yaptı, ve ne yapmaktadır? Bir din öbür dinle, bir mezhep diğer mezheple, bir cemaat öteki cemaatle, bir tarikat başka bir tarikatla hiçbir zaman anlaşamaz ve bir araya gelemezler. Hatta aynı kaynaktan beslenen, aynı kitabı okuyan, aynı inanç ve felsefeye bağlı olanlar bile birçok kola ayrılmışlardır. İnsanlık tarihinde de, bugün de "şirk dinler" hep kan, gözyaşı, katliam, dağılma, kargaşa, şiddet, esaret, terör, taklit, sömürü, cehalet ve karanlık üretmişlerdir. Kur'an'da birçok âyette gördüğümüz gibi, belli bir inanç ve görüşe sahip olanlar başka inançta olanların eliyle ölümlerin en beterine mahkum edilmişlerdir.(Bürüc-1- 10 ) Diri diri yakılanlar, işkencenin en acısına çarptırılanlar, ezilenler, vahşice katledilenler arasında kadınlar, masum çocuklar ve ihtiyarlar da vardı. Yahudilerin ilk Hristiyanlara, güçlü hale gelen Hristiyanların Yahudilere, kendini ilâh olarak ilan eden Firavun'un İsrailoğullarına, Emevilerin Abbasilere, Abbasilerin Emevilere, Ehl-i Sünnet'in Şia'ya, Şia'nın Ehli Sünnet'e, Yezid'in Hüseyin'e, İsrail Devleti'nin Filistin halkına,Budistlerin Arakanlılara ve doğu Türkistan'lılara, ya da biraz özgür düşünceden yana olanlara, dahası kendi dindaşlarına yaptıklarını, gösterdikleri acımasızlıkları, şirk din adına olan türlü işkenceleri, yüzyıllar boyunca süren engizisyon mahkemelerini ve kilise katliamlarını bir düşünün. İşte Emeviler, bir değil binlerce cinayet.... Nice özgür düşünen bilge insanlar, ilim adamları, muvahhidler her türlü işkenceyle öldürmüşlerdir. Bu gerçekler ışığında mezhep ve tarikat şirkinden arınmışlığı önemli bir insanlık değeri ve büyük bir onur sayıyorum. Onun için Allah'tan başka tüm ilahları ve evliyayı reddediyor, vahye dayanan tevhid inancını açık olarak ilan etmeyi en önemli bir görev olarak kabul ediyoruz. Ve onun için diyoruz ki, "Vahye dayanan tevhid inancını müşriklerin iddia ettikleri gibi bir sapıklık değil, İnsanlığın en gelişmiş, medeniyetin en gelişmiş, merhametin en ileri boyutudur.Vahiy, Allah tarafından indirilen hidayetle, hiçbir gücün ve inancın zihinleri, akılları, duyguları ve fikirleri prangalamayacağı bir dünya inşa ediyor. Şirk karanlığında her çeşit sapkınlık, tefrika, cehalet, akılsızlık ve ahmaklık, taklit ve bağnazlık, sanat düşmanlığı ve yobazlık hakimdir.Bu karanlık ve şirk bataklığında yüzlerce yıllık ahmaklıkları ve ilkellikleri Kur'an cahili ümmi halka "asrı saadet devri" diye yutturmalar vardır. Bu öyle belalı ve kahredici bir din ki, aklın, mantığın, bilimin, sanatın, estetiğin, "hak mezheplerin emri" adı altında ezilmesi ve sindirilmesi mevcuttur. Bu din öyle kalitesiz ve ilkesiz bir din ki, dünya egemenlerinin önünde köpek gibi kuyruk sallarken, onların en aşağılık liderleriyle telefonla konuşmayı büyük bir lütuf sayarken, kendi halkına karşı çalım sattırır, kibir yaptırır. Vahiy, geçmişten bize, bu günden yarına İbrahim'in muhteşem inanç ve iradesini miras bırakabilirdi. Bunun olmamasında mezheplerden kaynaklı şirk karanlığının çok ama çok büyük bir payı vardır. Bu mezhep karanlığı olmasaydı, insanlık bugün başka türlü bir noktada olacaktı. Yüzyıllarca türlü iftira ve entrikalarla örülen şirk karanlığı yüzünden tevhid'in medeniyeti ve vahiy ahlakı maalesef yaşayacak uygun zemin bulamadı. Mezhepler, Şialar, fırkalar, insanların geçmişi boyunca ayrılıklar, ihtilaflar, bölünmeler, parçalanmalar, acılar ve ölümlerin kaynağı olmuştur. Çıkar ve menfaatleri şirk karanlığı üzerine kurulu olanlar, bu karanlıklardan türlü biçimde yaralananlar, tüm karanlık böceklerin korktuğu tek bir şey vardır. KUR'AN'IN AYDINLIK VE HİDAYET YOLU Dolayısıyla mezhepler insanlığa çok şey kaybettirmişlerdir. Mezhepler, insanlara sadece esaret, taklit, bağnazlık, düşmanlık, yobazlık, tefrika, gözyaşı ve cehalet getirmişlerdir.Mezhepler, akıl ve bilimin, sanat ve estetiğin yolunda olmaya çalışan birçok bilim adamının öldürülmesine sebep olmuşlardır. Mezhepler, sürekli ölüm ve kula kulluk getirdikleri için birçok değerimizi yitirtmiştir. Mezhepler, insanların akıllarını ve duygularını prangaladığı ve hapsettiği için uydurma dinin kendisi baştan terör ve şiddet mekanizmasıdır. "Allah" ile "insanlar" arasında aracılık yaptığını ileri sürerek ortaya çıkan cahil ahmaklar, ilkel karanlık zamanların inançlarını pazarlayagelmişlerdir.Yalanlarla örülü karanlıklar nedeniyle de milyarlarca insanı bugün dâhi çevrelerinde toplamayı başarmışlardır.Çıkarları aynı karanlık ve cehalete bağlı olan egemen güçler de bu geleneğin sürmesinde etkili olmuşlardır. İnsanların özgürlükleri, insanca yaşamaları, büyük oranda mezhep ve fırkaların dininden arınmalarına bağlıdır. "Şirk'"in inanç dünyasının alanı başkadır. "Vahy"in ve "tevhid'in alanı başkadır.Şirk hep karanlık kesimdedir. Vahiy, tevhid, adalet, ilim, aklı kullanma, tefekkür ve sorgulama ise aydınlık kesimde yerini almıştır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder