8 Nisan 2021 Perşembe
HULUL İNANCI (1.YAZI ) insanlık tarihinde hulul inancından etkilenmeyen hiç bir topluluk ve millet mevcut değildir. Doğudan batıya kadar her kavim mutlaka hulul inancına bulaşmış durumdadır. Belki bu yüzden şirk dini ve hulul inancıyla ilgili yaklaşık olarak iki bin âyet vardır. İnsanlık tarihi boyunca ümmetlerin hayatına egemen olan inancın hulul olduğunu açıklayan iki âyet."Onların çoğu ancak şirk koşarak Allah'a iman edenler"( Yusuf- 106)"Ey Resul! De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, daha öncekilerin akıbetleri nice oldu görün. Onların çoğu müşrik idi"(Rum- 42) Kur'an'ın evliya ve ilahlarla ilgili yüzlerce âyetine bakarak bu inanca "Evliya ve ilahların şirk dini" adını vermek mümkündür. Hulul inancı ve hulul dini anlaşılmadan Kur'an'ın yüzlerce âyette üzerinde önemle durduğu şirk tam olarak anlaşılamaz. Hulul ne demektir? İlahi zatın (Allah'ın) veya sıfatlarının yaratıklardan birine, (genellikle insana) intikal edip onlarla birleşmesi anlamına gelir. Sözlükte bir şeyi çözmek, bir yere intikal etmek, konup yerleşmek anlamına geliyor.Terim olarak" gül suyunun güle sirayet etmesi gibi iki cismin birleşmesi, varlıkla onun mahalli veya arazla cevheri arasındaki münasebet, bir şeyin mevcudiyetiyle aynı olması, onda birleşmesi, ona geçmesi" gibi değişik biçimlerde tanımlanmıştır.( et Tarifat "hll" madd. Tahanevi 1 706 709 )İslam düşünce tarihinde itikadi tartışmalara konu teşkil eden hulul, "Allah'ın insan veya başka bir maddi varlık görünümünde ortaya çıkması diye tanımlanabilir."Geleneksel dinlerden Hristiyanlığa kadar geniş bir inanç kuşağında ortaya çıkan hulul ( internation) kavramı, insan üstü ilahi bir kudretin belli bir amaç doğrultusunda çoğunlukla insan suretinde tamamen veya kısmen yeryüzünde görünmesini ( bedenlenmeyi) ifade eder. Bu tanımıyla hulul, basit bir şekil değiştirmenin ötesinde ilahi iradenin (Allah'ın) bilinçli olarak kendini göstermek üzere (şeyh, veli, efendi, kutup, gavs, insanı kamil, mürşidi kamil, hakikatı Muhammediye )bir varlığın bedenini seçip ona geçmesiyle ilgilidir. (TDV- İslam Ans, c.18- s.340) İlk şekli animistik dinlerde ortaya çıkmış olmakla birlikte, Hulul inancı gerçek önemine özellikle, Hinduizm, Budizm ve Hıristiyanlıkla kavuşmuştur. Bununla birlikte eski Mısır'dan Greklere kadar pek çok dinde görünmektedir. Kur'anın yüzlerce âyetinde bu inancın şirk adı altında anlatılması bu tarihi gerçeği en güzel bir şekilde ortaya koymaktadır. Kur'an'ın üzerinde durduğu ve insanların bu inançtan uzak durmalarının istendiği en büyük günah hulul, insanın merkezde olduğu yani kula kulluk olan şirk inancıdır.(Bakara-165,166,167)Onlarca süre, yüzlerce âyet, tevhidin önemini anlatmakta, hulul inancını ve müntesiplerini çok şiddetli bir üslupla kınamakta, cehennem azabı ile tehdit etmektedir. Son vahiy olan Kur'an, bütün elçilere gönderilen vahyin en önemli maddesi olarak tevhidi emretmekte ve şöyle buyurmaktadır."Ey Nebi! Senden önce gönderdiğimiz elçilerimize sor Rahman( olan Allah'tan) başka tapılacak ilahlar edinin diye emretmiş miyiz"(Zuhruf- 45)"Senden önce hiçbir Resul göndermedik ki, ona "benden başka ilah yoktur. Şu halde sadece bana kulluk edin diye emretmiş olmayalım"( Enbiya- 25)"De ki: Ey cahiller! Bana Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi emerediyorsunuz? (Ey Nebi!) Şüphesiz sana da senden öncekileri de şöyle vahyolunmuştur ki: Andolsun Allah'a şirk koşarsan amellerin mutlaka boşa gider ve husranda kalanlardan olursun"( Zümer- 65 66)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder