23 Nisan 2021 Cuma
NASIL BİR MİRAS BIRAKMALI: (3.YAZI)Tevhid'i miras olarak bırakmak o kadar önemli ve hayati bir mesele ki, tevhid akidesi olmayınca bütün dinler eşit olur.Yani dinleri birbirinden ayıran tek şey tevhid, dinleri birbirine eşit hâle getiren şey ise şirktir. Adı ne olursa olsun bir dinde tevhid yoksa yani yüzde yüz Kur'an'a dayanmıyorsa o din kesinlikle şirk olacaktır.Dolayısıyla, Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, İbni Mace, Kâfi, Şafi, Mâliki, Hanbeli ve Ebu Hanife ve diğerlerinden bize miras olarak intikal eden din Allah'ın hâlis dinî olan İslam olamaz.Dinin İslâm olabilmesi için tümünün Kur'an'a dayanması yani Allah'a özel kılınması gerekir.Ehli Sünnet ve Şia'nın kaynaklarında bulunan din, baştan sona kadar yalan ve iftira olan uydurma evliya ve ilahların şirk dinidir.Eğer Ehli Sünnet ve Şia âlimleri sadece Kur'an'dan beslenmiş olsalardı, ümmeti dünya hayatında cehennemin mutfağında yaşamaya mahkum etmeyeceklerdi.Ehli Sünnet ve Şia âlimleri, Allah'ın çağlar üstü, evrensel mesajını ve Elçilerin tebliğ görevini anlayamadılar.Şia ve Ehli Sünnet âlimleri, Resüllerin bıraktığı mirasa bedel olarak dünyevi ve beşeri, Allah indinde hiç bir önemi olmayan, boş ve batıl bir dâvâyı kendilerine rehber edindiler.Halbuki Allah'ın sonsuz ilminden, bir sistem ve hidayete bağlı olarak inen Kur'an kavramlarını kıyamete kadar tüketecek değillerdi.Yüce Allah, Ehl-i Sünnet ve Şia'nın yerine Kur'an idealini kalbinde ve benliğinde yaşatacak nesilleri yaratmaya kâdirdir.İbrahim dedi ki:"Ben hanif olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim""Kavmi onunla tartışmaya girişti" Onlara dedi ki: Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam" "Ancak, Rabb'imin bir şey dilemesi hariç" "Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hala ibret almıyor musunuz?"Siz, Allah'ın size haklarında hiçbir hüküm indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaktan korkmazken, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım!"Şimdi biliyorsanız söyleyin, iki gruptan hangisi güvende olmaya daha layıktır?(İki gruptan maksat Allah'ı bir kabul eden muvahhidler ile ona ortak koşan Müşriklerdir. Ahirette Allah'ın azabından Emin olmaya hangisi daha layıktır?) Bir sonraki âyet buna cevap vermektedir."İman edip de imanlarına herhangi bir zulüm bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlara doğru yolu bulanlardır."İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz dillerimizdir""Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz""Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir""Biz O'na İshak ve (İshak'ın oğlu) Yakub'u'da armağan ettik: Hepsini de doğru yola ilettik. Daha öncede Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u doğru yola iletmiştik. Biz İyi davrananları işte böyle mükafatlandırırız. Zekeriya, Yahya, İsa ve İlyas'ı da doğru yola iletmiştik. Hepsi de iyilerdendi. İsmail, Elyesa, Yunus ve Lut'u da hidayete erdirdik. Hepsini alemlere(insanlara) üstün kıldık. Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (Üstün meziyetler verdik)Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik. İşte bu, Allah'ın hidayetidir. Kullarından dileyeni ona ona iletir Eğer onlar da Allah'a şirk koşsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi."İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve Nübüvvet verdiğimiz kimselerdir. Eğer onlar bunları(Allah'ın ayetlerini) inkâr ederse şüphesiz yerlerine bunları inkâr etmeyecek bir toplum getiririz. İşte o Nebiler Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların yoluna uy. Deki: Ben buna (elçilik görevime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu Kur'an'ın âlemler(İnsanlar) için ancak bir öğüttür"(En'am- 79/90)Tevhid'i miras olarak bırakmak neden çok önemlidir?Çünkü günahlar içinde ahirette Allah'ın affetmeyeceği tek günah şirktir. Rahman ve Rahim olan Allah şöyle buyuruyor."Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, bundan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah ile Allah'a iftira etmiş olur"(Nisa- 48,116)"Ey iman edenler! Allah'tan korkun ona yaraşır bir şekilde sorumluluk bilincine sahip olun ve ancak Müslümanlar(Muvahhidler) olarak can verin"(Âli İmran-102)Şimdi yukarıda bulunan iki âyeti bağlam ve bütünlüğü içinde anlamaya çalışalım. Yüce Allah'ın "benim huzuruma şirk ile gelmeyin" (Âli İmran-102) sözünün ne kadar doğru ve yerinde olduğunu göreceğiz.Yusuf (a.s) ı dinleyelim."...Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da ahirette de benim dostumsun. Beni müslüman (muvahhid) olarak vefat ettir ve beni sâlih kullar arasına kat" (Yusuf-101)Kur'an'ı Mübin'de geçen "İslam "kelimesi ve türevlerinin hepsi "tevhid" yani sadece Allah'a teslim olma yani sadece Kur'an'a iman etme anlamında kullanılmıştır.Kur'an'a tevhid eksenli yaklaşmayan ondan bir şey anlamaz.Dolayısıyla Kur'an'da geçen "İslam, ihlas, ihsan, ibadet, ilim, hidayet, sırat-ı müstakim gibi kavramlara "tevhid "anlamı yüklemeyenler, Kur'an'ı gerçek olarak anlayamazlar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder