21 Nisan 2021 Çarşamba

ARKADAŞLARDAN GELEN YORUMLAR(21.YAZI)"Sevgili arkadaşlar!Ali aydın gayet güzel açıklama yapmış. Yorumlarda hala şöyle dendiğini okuyorum."Nikahıma müslüman gibi Allah'ın şahit olmasını istiyorum"Bu trajikomik bir düşünce yapısı, inanın çok üzülüyorum. Yazıda açıklanmış zaten, misal olarak Firavun nikah kıyarken Allah adına mı nikah kıydı? Firavun Allah mı dedi? Ebu Leheb Allah mi dedi?Yoksa nikahını o inanmadığı Nebi (a.s) a mı kıydırdı? Lütfen kendinize güldürmeyin biraz mantıklı, biraz tutarlı olun ve Kur'an-ı okuyun.Bilip bilmeden her yazının peşine düşüp karşı gelmeyin"(Tevfik Güler-"Dinî nikah diye bir şey yoktur" adlı yazıya yaptığı yorum)-----------------------------------------------------------"Yüksel Dikgöz! Kur'an'ın sahibi olan yüce Allah bir çok âyette ''Kur'an size yeter'' buyuruyor.Mürşit edindiğin müşrik profların da, ehli sünnetin de, tasavvufun da, muhaddislerin de, ravilerin de senin olsunlar, hayırlarını gör.Deve sidiğinin şifa olduğunu söyleyen de ehli sünnetci bir akademisyen!.(Ali Gülşen- "dinî nikah diye bir şey yoktur" adlı yazıya yaptığı yorum)-----------------------------------------------------------"Kardeşim!Emeğine sağlık.Problem, diyanetin, din adamlarının ve vatandaşın bire bir muhatabı olan bazı cahil cami imamlarının “dini nikah olmadan yapılan evlilik zinadır“ şeklindeki söylemleri ve hatta doğacak çocuğun “piç” olur yaygarası yüzünden dinî nikah saf insanların olmazsa olmazı haline gelmiş ve dini menfaatleri doğrultusunda kullanmışlardır! Sevgiler" (Hüseyin Bostan- Dini nikah diye bir şey yoktur" adlı yazıya yaptığı yorum)-----------------------------------------------------------"Yüksel Dikgöz!Tüccar Cübbeli'nin adamısın.Sizinle muhatap olunmaz.Sizin dininiz size, bizim dinimizde bize.Bakalım mahkeme'i kübra'da hangimiz yanılmışızdır. Yüce Allah, Ali Aydın hocamızdan razı olsun"(Antoine Dogan Akansu- "Cübbeli Ahmed" adlı yazıya yaptığı yorum)---------------------------------------------------------"Yüreğinize sağlık hocam! Kimi uyarmaya kalksam hurafelere daha sıkı sarılıyor.Yüz yıllarca yıkanan beyinleri birden açmak mümkün mü?Selamlar"(Cüneyt Vural- "Yalnız yaşayanlardan değil ölülerden de çekeceğimiz var" adlı yazıya yaptığı yorum)------------------------------------------------------------"Erdogan Hancı kardesim!Varsa bu fikirleri çürütecek bir yazın paylaşın.İnsanlar ona uysun.Bu yazıları okuyan her kesin düşünme kabiliyeti vardir elbet.Ama biz ne yapiyoruz bir yanda Allah'ın kelamını tebliğ eden biri.Öbür yanda camur atan mı desen, küfür eden mi desen."Arkadaslar! Bu insanlar hoca degil, uymayın" sloganı atan mı desen.Bu nasil bir insanlıktır ki, Allah'ın kelamını bizlere takdim eden zatlara böyle hakaretlerde bulunuyoruz.Bu insanlığın en dip noktasi olması gerek.Selametle"(Orhan Memisoglu- "Kur'an'sız din" adlı yazıya yaptığı yorum)-------------------------------------------------------------"Neşet Yüksel kardeşim! Bizim çevrede dini nikahı olmayana zina yapıyor ve helali değil derler ve bunu da din adamlarından başkası dememiştir.İnsanlar sana-bana inanmaz, hocalara inanır! Size daha çok örnek verebilirim ki, Kur'an'da geçen "defteri sağdan verilecekleri" sağcılar zannediyor ve solcuların kitabı soldan verileceğini" inanmak gibi bir şey! Kardeşim! Ümmette uygulanan ve sadece namaz ve oruca indirgenen din, Allah’ın dinî, düzeni, kuralı olabilir mi? Allah aklını kullan diyor.Sevgiler"(Hüseyin Bostan- "dinî nikah diye bir şey yoktur" adlı yazıya yaptığı yorum)------------------------------------------------------------"Dinin, Allah Resulü'nden hemen sonra başlayan uydurma rivayetlere dayalı tahrifatı sonucu ortaya çıkan iki sapkın fırka olan Ehl-i Sünnet ve Şia'nın aslında İslam dini ile hiçbir alakası yoktur. Bunlar, tevhid esaslı ve sadece Kur'an'a dayalı hak dinden temel ilkeleri ve inanç sistemleri bakımından tamamen ayrı, şirk esaslı müstakil birer batıl din haline gelmişlerdir. Şiilikteki imamet inancı neyse, Ehl-i Sünnette de Nebi dışında, Nebi'nin varisi sayılan alim, imam, şeyh, gavs, hoca gibi ifadeler de aynı konumdadır. Her iki din de temelde Kur'an'dan kopuk, tevhid esasından uzaklaşmış, uydurma rivayetler üzerinden kurgulanmış, şirke dayalı sapkın inançlar üzerinden temellendirilmişlerdir..Çok değerli bu bilgileri paylaşmanız, hak din adına çok önemlidir.Hocam! Elinize, emeğinize sağlık, Allah razı olsun. Selam ve saygılar sunarım"(Faruk Fidan- "Şiilik ve Sünnilik" adlı yazıya yaptığı yorum)---------------------------------------------------------"Rivayet ve rüya aynı manada iki varsayim. Kişininse gerçekçiliği veya yabancılığı aynı şeye dayanır. Tamamen hayal ürünü olan iki konu. Yorumlar iki manadada aynı kapıya çıkar. Falanca böyle dedi, filanca böyle yorumladı. Suyu gidip, asıl kaynağından içmiyoruz veya çok uzaklarda görüyoruz. Hazıra konuyoruz.Tabiatıyla bu da bizi yanlışa ve şirke götürüyor. Asil kaynak, Allah'ın kitab'ı dururken, uydurulmuş hadislere ve aslı astarı olmayan rivayetlere baş vurmak ve ona dayalı bir din yaşamak büyük bir yanlış. Rivayet deyip konuyu taca atıp işin içinden çıkıyor. Sende körü körüne buna inanıp amel ediyorsun.Rivayet, yalancılıktır, işgüzarlıktır. Rüyanın bir kısmıdır. Dini saptırmaktır. Rivayet: Söylenti demektir. Her söylentide yalandır. Al sana rivayet. Yalan yamalak bir konu"(Osman Bulut)------------------------------------------------------------Şia, mitolojiyle beslenen ağıt kültürünün, islam kisvesine büründürülmüş halidir.. Diğer yandan, Ehl-i Sünnet de cehalet ve korkuyla yoğrulmuştur.İstismar ve şirkin birçok türevini içinde barındırır..Aralarındaki en büyük fark ise, "dünya hayatını" -Şia'nın ağıt (ağlama-azap)-Sünni'nin ise mal ve makam yarışı olarak görmesidir"(Arif Kılıç- "Şiilik ve Sünnilik" adlı yazıya yaptığı yorum)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder