18 Nisan 2021 Pazar
ÖNEMLİ BİR MESELE:Allah Resulü (a.s) vefat eder etmez arkadaşları arasında taht savaşları baş göstermiş, meydana gelen bu savaşlarda şehirler harap olmuş, binlerce müslüman hayatını kaybetmiştir.Mesela: Ebubekir'in hilafeti döneminde ridde (dinden dönenler) olarak adlandırılan savaşlardabinlerce insan, Ali ile Muaviye arasında Siffinde yapılan savaşta yetmiş bin müslüman,Ali ile Aişe arasında Basra'da (Cemel Vakası) yapılan savaşta on beş bin müslüman,Ali ile Hariciler arasında Nehrevan'da yapılan savaşta yine binlerce insan ölmüştür.Yani Allah Resulü'nün vefatından hemen sonra savaşlar, katliamlar, kaos, anarşi, zulüm ortalığı kaplamıştır.Emevi ve Abbasiler döneminde o derece zulüm ve katliamlar yapıldı ki, Firavun'un zulümlerini kat kat geride bırakmıştır.Mesela: Bir Kerbela faciası meydana gelmiş ki, çok az bir millet Allah Resulü'nün ailesine böyle bir zulmü reva görmüştür.İşte bu facia ve zulmü saklayan, görmezlikten gelen, hatta bir ictihad olarak gören ehli sünnet dini bu vahşi zeminde doğmuştur.Mesela:Yezid'in hilafetini kabul etmeyen Medine halkı üzerine sürülen Emevi ve Rum ordusu ile Allah Resulü'nün şehri talan edilmiş, üç gün her türlü yağma serbest kılınmış,Allah Resulü'nün arkadaşlarının hanımları, kızları ve gelinlerine tecavüz edilmiştir. (HARRE OLAYI)Mesela:Hicri ikinci asırda Karmatiler Mekke'yi basarak bütün hacıları katletmiş,Zemzem kuyusunu cesetlerle doldurmuşlardır. Mesela: Yezid'in hilafetini kabul etmeyen Abdullah bin Zübeyrin üzerine gönderilen ünlü zalim Haccac bin Yusuf Mekke'de taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmamıştır. Kadim İran'ın inançlarının etkisinden kurtulamayan ve eski İran inançlarının taşeronluğunu yapan Şiilik de aşağı yukarı aynı zaman ve zeminde kök salmaya başlamıştır.Bu öyle bir karanlık zaman ve zemin ki, Kur'an hikmetinin, tefekkür ve aklı kullanma gibi erdemlerin bulunmadığı bir zamandır.ŞUNU DEMEK İSTİYORUM.Böyle vahşi ve gaddar bir zeminde doğan, Allah Resulü adına uydurulan rivayetlerle beslenen, beşeri ictihadlarla sağlamlaştırılan ve mezheplerle kurumsallaştırılan hurafe bir dinden bu ümmet nasıl yakasını kurtarıp Kur'an'a ulaşacak.Bu ümmet: Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Muvatta, İbni Mace,Kâfi (Şiilerin hadis kaynağı) gibi hadis kaynaklarının bataklığından kurtulup Kur'an ile nasıl özgürlüğünü kazanacak.Hanefi, Hanbeli, Caferi, Maliki, Şafii gibi uydurulmuş zehirli iklimden nasıl kurtulup İslam ve Kur'an cennetiyle buluşacak.BU MİLLET:Yüzlerce cemaat ve tarikatın cehaletini aşarak nasıl Kur'ana ulaşacak? BU MİLLET:Diyanet işleri başkanlığının binlerce mescit ve ve vaizini aşarak nasıl Kur'an'a kavuşacak?SORU ŞU: Bu ümmeti kendisine KUR'AN ve ELÇİ gelmemiş, Kur'an ve Elçi ile muhatap olmamış kabul edebilir miyiz?Çünkü önünde onu Kur'an'dan uzak tutacak, Kur'andan uzaklaştıracak yüzlerce hatta binlerce engel çıkarılmıştır.Ve bu şeytâni engeller dokunulmaz, kutsal ve mübarek olarak dikta ettirilmiştir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder