24 Nisan 2021 Cumartesi

HAMD" İLE "ŞÜKÜR" KAVRAMLARIİnsanın etrafında olan ve onu çevreleyen maddi nimetler için Yüce Allah kullarından şükretmelerini istemektedir. "Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin, siz gerçekten Allah'a kulluk ediyorsanız O'na şükredin" (Bakara- 172 )"Doğrusu biz sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz"(Âraf- 10 )"İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs eşyası çıkarmanız için denizi emrinize veren O'dur. Gemilerin denizde suları yara yara gittiklerinide görüyorsun. Bütün bunlar onun lütfunu aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir"(Nahl- 14)"Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredeseniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi" (Nahl-78 )İnsanın elinin ulaşmadığı yani gücünün dışında kalan nimetler için hamd kavramı kullanılmaktadır."Hamd gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar hala (ilahları) Rableri (olan Allah) ile denk tutuyorlar"(En'am-1)"Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan her şey O'nu hamd ile tesbih eder. O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz onların tesbihlerini anlamazsınız. O, halimdir bağışlayandır"(İsra-44)Aynı zamanda Kur'an, cennete giriş, cehennem azabından kurtuluş ve birer manevi nimet olan İslâm, tevhid, iman, hidâyet gibi kavramlar içinde şükür değil, hamd kavramını kullanmıştır."İman edip salih ameller yapanlara gelince, imanları sebebiyle Rableri onları nimet dolu cennetlerde, alt tarafından ırmaklar akan saraylara erdirir. Onların oradaki duaları"Allah'ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz!" (sözleridir) Orada birbirleri ile karşılaştıkça söyledikleri ise "selam"dır.Onların dualarının sonu da şudur. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur"(Yunus-9,10)"Onların mükâfatı, içine girecekleri adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir. (Cennette şöyle) derler: Bizden her türlü tasayı gideren Allah'a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan şükrün karşılığını verendir" (Fatır-33,34)"Cennette onların altlarından ırmaklar akarken, kalplerinde kinden ne varsa hepsini çıkarıp atarız. Ve onlar şöyle derler: "Hidayetiyle bizi bu cennet nimetlerine kavuşturan Allah'a hamd olsun! Allah bizi (vahiy'le) hidayete iletmeseydi kendiliğimizden hidayeti bulacak değildik. Gerçekten Rabbimizin Resülleri hakkı getirmişler" Onlara: İşte size cennet; yapmış olduğunuz amellere karşılık ona varis kılındınız diye seslenilir"(Âraf-43) Kur'an'da göklerin ve yerin yaratılmasında "hamd" kavramı kullanılırken,(Fatır-1; Sebe-1; Rum-17,18; Lokman-25)İnsana verilen kalp, göz, kulak gibi nimetler için "şükür" kavramı kullanılmaktadır.(Nahl-78; Müminün-78; Secde-9; Mülk-23)"Hamd" kavramı, yüce Allah'ın sonsuz güç ve kudretini temsil ederken, "şükür" ise, Allah'ın nihayetsiz rahmet ve merhametini temsil ediyor."Hamd" dil ile ve sadece Allah'a yapılması gereken bir emir iken, (Neml- 59, 93; Ankebut- 63) "şükür" ise fiil ve amellerle hem Allah'a hemde ana- babaya yani insanlara da yapılan bir görevdir.(Lokman-14)Kur'an da şükür tevhid anlamında da kullanılır."De ki: Karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) sizi kim kurtarır ki? (o zaman) O'na gizli gizli yalvararak "Eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun şükredenlerden olacağız" diye dua edersiniz. De ki: Ondan ve bütün sıkıntılardan sizi Allah kurtarır. Sonra yine ona şirk koşarsınız"(En'am-63,64)Yukarıdaki âyette tehlikeden kurtarıldıktan sonra şükredileceğine şirk koşuluyor."Sizi bir tek candan yaratan, ondan da yanında huzur bulsun diye eşini yaratan O'dur. Eşi ile birleşince eşi hafif bir yük yüklendi. Onu bir müddet taşıdı. Hamileliği ağırlaşınca, Rableri Allah'a: Andolsun bize kusursuz bir çocuk verirsen muhakkak şükredenlerden olacağız, diye dua ettiler.Fakat Allah onlara kusursuz bir verince, kendilerine verdiği bu çocuk hakkında Allah'a şirk koştular. Allah ise onların şirk koştuğu şeyden yücedir"(Âraf-189,190) Âyetlerde genellikle inanç ve fiilden yani salih amellerden sonra şükür kavramı geçmektedir.Yani şükür dil ile yapılan bir şey değil, inanç ve fiille ilgili bir durumdur.Mesala: "... Ey Davut ailesi salih amellerle şükredin. Çünkü kullarımdan şükreden azdır"(Sebe-13)Mesala: Zengin olan kimselerin infak yapmaları şükür sayılır.Şükür, her insanın yüklendiği görev ve sorumluluk bilinciyle ilgili bir durumdur.Babanın şükrü, evlatları arasında adaletsizlik yapmamak, çocuklarına hanif İslam'ı ve güzel ahlâkı kazandırmak olacaktır.Çocukların şükrü, ana-babaya saygılı olmaları, onları üzecek söz ve davranışlardan kaçınmaları, onlara karşı tevazu ve merhamet kanatlarını germeleridir.İş insanlarının şükrü, işçilerin ücretlerini eksiksiz vermeleri, çalışanların sosyal ve güvenlik haklarını tam olarak yerine getirmeleridir.İşçi ve memurların şükrü, görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri ve işlerinde ihanet etmemeleridir. Mesala: Hakimler adil oldukları zaman hakkıyla şükretmiş sayılırlar. Mesala: Devlet adamları emin oldukları zaman Allah'a şükretmiş olacaklar.Mesala:. Rivayet ve mezhebleri reddedip sadece Allah'a yani vahye dâvet edenler ilimlerinin şükrünü yerine getirmiş olurlar.Nebi ve Resüllerin şükrü, Allah tarafından indirilen vahyi içine bir şey eklemeden ve bir şey çıkarmadan tebliğ etmeleridir.Mesela: "De ki: Ey cahiller! Bana Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi emrediyorsunuz?( Ey Nebi!) Şüphesiz sana da senden öncekilere de şöyle vahyolunmuştur ki: Andolsun ( bilfarz) Allah'a şirk koşarsan amellerin mutlaka boşa gider ve husranda kalanlardan olursun! Hayır yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol"(Zümer-64,65,66)Mesela:"Ey Musa! Ben mesajlarımla ve sözlerimle seni insanlara seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol"(Âraf-144)"Lut'un kavmi de uyarıcıları yalanladı. Bizde üstlerine taş yağdıran bir fırtına gönderdik. Ancak Lut ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredenleri işte böyle mükafatlandırırız"(Kamer--33,34,35)Kur'an'da yüce Allah'ın "hamid" sıfatı "ğani" yani zengin sıfatıyla birlikte geçerken, "şekür' sıfatı "gafur" yani "bağışlayan, mağfiret eden" ile birlikte geçmektedir.Dolayısıyla hamd, dış dünya ile ilgili bir kuvvet ve kudret olurken, şükür, insanın iç dünyasıyla yani yaşadığı hayat ve çevre şartlarıyla ilgili bir durumdur. Hamd canlı nansız bütün varlıklar ile ilgili bir tesbih iken, (İsra-44) şükür, sadece insanlarla ilgili bir amel ve önemli bir ibadettir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder