2 Aralık 2017 Cumartesi

HADİSLERE DİN VE HÜKÜM OLARAK İMAN EDECEĞİNİZE NAMAZ KILMAYIN SİZİN İÇİN DAHA HAYIRLIDİR.
  Aslında  dinin Allah tarafından Kur'an ile tamamlandığını (Maide, 3)
 Din ve hüküm olarak  Kur'an'ın yeterli bir kitap olduğunu
(Ankebut, 51)
Her şeyi detayına varıncaya kadar açıkladığını  (Nah, 89-  Yusuf, 111)
 Hidayet ve sapıklığın  sadece Kur'an tarafından ortaya konduğunu ( Yunus, 109- Ahkaf, 9)
 Allah Resulü'nün sadece indirilen  vahiyle insanları uyardığını (Enam, 51- 70, Kaf, 45- Enbiya, 45-)  anlatan yüzlerce ayet bulunmasına karşılık Hz İbrahim (aleyhisselam)dan beri var olan salatı ikame etme meselesine kilitlendiklerinden dolayı Ehli sünnet dininin âlimleri  Kur'an'a karşı son derece  muhalif ve bir çoğu şirk olan rivayetlerden kendilerini kurtaramıyorlar.
 Halbuki Kur'an'a gittiğimizde Ehl'i sünnet dininin rivayetlerinin tam aksine din, salat'ı ikame etme  üzerine değil, tevhid  akidesi üzerine bina  edildiğini  görüyoruz.
Kur'an'da tevhid ve karşıtı şirk ile alakalı iki bine (2000) yakın ayet vardır.
 Uydurma Ehli sünnet dininin âlimleri  bu ayetlerin hiçbirini görmeyerek dini  salatı ikame etmenin üzerine bina etmişlerdir.
 Haliyle salat'ı ikame etme üzerine bina edilen din sadece "namazın" nasıl kılınacağı ile ilgili  kurallarla şekillenmiştir.
 Adamlar "salat'ın" nasıl ikame  edileceğinin hatırına Kur'an'a karşı tam bir şirk olan rivayetleri bir türlü  terk etmiyorlar.
 Aslında Mekke ve Medine'de "salat'ı ikame" etmeyle günümüzde "kılınan namaz" arasında birçok  farklar olduğunu  ayetlerden görebiliyoruz.
MESELA,
 Maun suresinde bulunan "Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar" (Maun-4,5)
 En cahil adam bilir ki Maun suresi Müslümanlar hakkında değil, müşriklerle alakalı nazil olmuştur.
 Çünkü 1. Ayeti şöyledir."Dini yalanlayanı gördün mü?"
 Mekke gibi Tevhid ve güzel ahlak mücadelesinin yapıldığı bir zeminde Allah Müslümanlar için "yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,,,," buyurmaz.
 Çünkü Mekke'nin zor  ortamında Müslüman olmak bile hayatın feda edilmesi anlamına  gelmekteydi.
 Namaz kılmak nerede kalır?
 O halde bu âyetteki salat'ın başka bir anlamı olmalı veya salat'ı ikame etme Hz İbrahim (aleyhisselam)dan beri geldiği için müşrikler salat'ın nasıl  ikame edileceğini biliyorlardı, fakat salat'ı ikame etme ile beraber her türlü ahlaksızlığı yaptıklarından dolayı onlara böyle  bir kanama geldi.
 Aynı şekilde Kur'an'ın ilk inen  surelerinden olan Müddessir Suresi'nin 43.ayetinde "salat'ı ikame etmeyenlerin cehenneme gireceklerini" ortaya koymakla beraber 46. ayette "ahiret gününü yalan saydıklarını" anlatıyor.
 Yani ben şunu demek istiyorum.
 Ey Allah Resulü'nden asırlar sonra uydurulan ve tam bir  şirk olan hadisleri Kur'an'a bir açıklama ve tefsir olarak gören gelenekçi arkadaş!
 Kaos, katliam, tefrika ve anarşi  kaynağı  olan hadisleri Kur'an'a karşı şirk  konuşmaktansa namaz kılmamak daha ehven  bir günahtır.
Din ve hüküm  olarak hadisleri kabul etmektense hac yapmamak daha basit bir vebaldir.
 Allah kendisine ve kitabına şirk koşanları asla affetmeyecektir.
 Âlimleriniz, müctehitleriniz ve muhaddisleriniz sizi aldattı.
Din: Tevhid, infak etmek, adalet ve merhamet demektir.
İnsan hakları, vahye tabi  olma ve Kur'an'la hiçbir şeyi şirk koşmamak demektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder