HADİSLERE DİN VE HÜKÜM OLARAK İMAN EDECEĞİNİZE NAMAZ KILMAYIN SİZİN İÇİN DAHA HAYIRLIDİR.
Aslında dinin Allah tarafından Kur'an ile tamamlandığını (Maide, 3)
Din ve hüküm olarak Kur'an'ın yeterli bir kitap olduğunu
(Ankebut, 51)
Her şeyi detayına varıncaya kadar açıkladığını (Nah, 89- Yusuf, 111)
Hidayet ve sapıklığın sadece Kur'an tarafından ortaya konduğunu ( Yunus, 109- Ahkaf, 9)
Allah Resulü'nün sadece indirilen vahiyle insanları uyardığını (Enam, 51- 70, Kaf, 45- Enbiya, 45-) anlatan yüzlerce ayet bulunmasına karşılık Hz İbrahim (aleyhisselam)dan beri var olan salatı ikame etme meselesine kilitlendiklerinden dolayı Ehli sünnet dininin âlimleri Kur'an'a karşı son derece muhalif ve bir çoğu şirk olan rivayetlerden kendilerini kurtaramıyorlar.
Halbuki Kur'an'a gittiğimizde Ehl'i sünnet dininin rivayetlerinin tam aksine din, salat'ı ikame etme üzerine değil, tevhid akidesi üzerine bina edildiğini görüyoruz.
Kur'an'da tevhid ve karşıtı şirk ile alakalı iki bine (2000) yakın ayet vardır.
Uydurma Ehli sünnet dininin âlimleri bu ayetlerin hiçbirini görmeyerek dini salatı ikame etmenin üzerine bina etmişlerdir.
Haliyle salat'ı ikame etme üzerine bina edilen din sadece "namazın" nasıl kılınacağı ile ilgili kurallarla şekillenmiştir.
Adamlar "salat'ın" nasıl ikame edileceğinin hatırına Kur'an'a karşı tam bir şirk olan rivayetleri bir türlü terk etmiyorlar.
Aslında Mekke ve Medine'de "salat'ı ikame" etmeyle günümüzde "kılınan namaz" arasında birçok farklar olduğunu ayetlerden görebiliyoruz.
MESELA,
Maun suresinde bulunan "Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar" (Maun-4,5)
En cahil adam bilir ki Maun suresi Müslümanlar hakkında değil, müşriklerle alakalı nazil olmuştur.
Çünkü 1. Ayeti şöyledir."Dini yalanlayanı gördün mü?"
Mekke gibi Tevhid ve güzel ahlak mücadelesinin yapıldığı bir zeminde Allah Müslümanlar için "yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,,,," buyurmaz.
Çünkü Mekke'nin zor ortamında Müslüman olmak bile hayatın feda edilmesi anlamına gelmekteydi.
Namaz kılmak nerede kalır?
O halde bu âyetteki salat'ın başka bir anlamı olmalı veya salat'ı ikame etme Hz İbrahim (aleyhisselam)dan beri geldiği için müşrikler salat'ın nasıl ikame edileceğini biliyorlardı, fakat salat'ı ikame etme ile beraber her türlü ahlaksızlığı yaptıklarından dolayı onlara böyle bir kanama geldi.
Aynı şekilde Kur'an'ın ilk inen surelerinden olan Müddessir Suresi'nin 43.ayetinde "salat'ı ikame etmeyenlerin cehenneme gireceklerini" ortaya koymakla beraber 46. ayette "ahiret gününü yalan saydıklarını" anlatıyor.
Yani ben şunu demek istiyorum.
Ey Allah Resulü'nden asırlar sonra uydurulan ve tam bir şirk olan hadisleri Kur'an'a bir açıklama ve tefsir olarak gören gelenekçi arkadaş!
Kaos, katliam, tefrika ve anarşi kaynağı olan hadisleri Kur'an'a karşı şirk konuşmaktansa namaz kılmamak daha ehven bir günahtır.
Din ve hüküm olarak hadisleri kabul etmektense hac yapmamak daha basit bir vebaldir.
Allah kendisine ve kitabına şirk koşanları asla affetmeyecektir.
Âlimleriniz, müctehitleriniz ve muhaddisleriniz sizi aldattı.
Din: Tevhid, infak etmek, adalet ve merhamet demektir.
İnsan hakları, vahye tabi olma ve Kur'an'la hiçbir şeyi şirk koşmamak demektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder