MEZHEP TAKLİTÇİLİĞİNİN TEVHİD DİNİNE VERDİĞİ ZARARLAR
(20.YAZI)
Kur'an'ın ortaya koyduğu İslam'ı anlattığımızda ümmi halk, mezheplerin İslam'ı ile Kur'an'ın anlattığı İslam arasındaki büyük farkı görünce "Sen dini çok kolaylaştırıyorsun, yani din bu kadar kolay mı? diyerek hayretlerini dile getirmekte ve birçoğu memnuniyetlerini açıklamaktadır.
Fakat bazıları da Kur'an ehli muvahhidleri nefsanlikle ve dini kendi rahatımıza uydurmakla suçlamaktadırlar.
Bu tepki son derece normal olarak karşılanması gerekir.
Çünkü insan ilk önce doğruyu öğrenmesi gerekir, İnsan ilk önce doğruyu bilirse gelecek olan yanlışı bilir.
Fakat hayatı boyunca hep yalan ve hurafelerle büyümüşse doğruya çok zor ulaşır.
Ömür boyu öğrendiği yanlış ve uydurma bilgiler artık onun üzerinde çelikten bir gömlek olmuştur.
Bu konuda çok güzel bir atasözü vardır.
"Avam nazarında galat'ı meşhur, lugat'ı fasihten evladır"
Yani "ümmilerin yanında meşhur olmuş hurafeler gerçeklerden daha üstün ve daha makbuldür.
Bilinçli veya bilinçsiz olarak bu ümmet Kur'an ilminden ve tevhid ahlakından uzak bırakılmıştır.
Allah Resulü'nden 1400 küsür sene geçmiş olmasına rağmen ümmet hala Kur'an'dan habersiz bir hayat yaşamaktadır.
Bu yüzden apaçık olarak insanlara okuduğumuz ayetleri bile kabul etmekte zorlandıklarını görüyoruz.
Halbuki Kur'an'ın belli başlı şahsiyetlere değil bütün insanlara hitap etmektedir.
Kur'an'ı Ebu Bekir ve Ömer kadar Ebu Cehil, Ebu Leheb ve Velid bin Muğire'de anlıyordu.
"Bu Kur'an'ını sakın ha dinlemeyin, okunurken gürültü yapın. Umulur ki galip gelirsiniz"
( Fussilet ,26) diyorlardı.
Yani İslam düşmanı müşrikler, müminlere karşı üstün gelmenin en önemli yolunun Kur'an medeniyetinin yayılmasını engellemek olduğunu çok iyi biliyorlardı.
Geçmişten müşriklerin, günümüzde cahil mezhepçilerin İnanç ve anlayışları aşağı yukarı aynı merkezde birleşmektedir.
Kur'an anlaşılmaz olunca kitleler, mezhepçilerin imamlarına, şeyhlerine, efendilerine, uydurma gavs ve kutuplarına mahkum olacaktır. Mezhepler tarafından Kur'an anlaşılmaz ve zor olarak kabul edilince, Emevi Abbasi uydurmaları dinin bir bölümü olup olmadığı sorgulanmayacaktır.
Çünkü tüm bu hurafe ve yalanlar ancak Kur'an'ın anlaşılması ile karanlık dünyadaki layık oldukları yeri boylayabilirler.
Dolayısıyla Kur'an'ın anlaşılması zor olduğunun ilan edilmesiyle, Kur'an'ın hakemliği elinden alınıp mezheplere verilince, mezheplerin bizzat kendileri olan
Emevi- Abbasi patenti çelişkiler, yalanlar, hurafeler, zorluklar, baskılar, zulümler ve halk üzerindeki hakimiyeti devam edecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder