MEZHEP TAKLİTÇİLİĞİNİN TEVHİD DİNİNE VERDİĞİ ZARARLAR
(22.YAZI)
Uydurma kutsallarını tek rehber, Kur'an'ı da bir müzik ziyafeti ve ölülere okunan bir metin haline getirenler, ümmetin içine düştüğü rezalet ve sefaletin baş müsebbibidirler.
Cehalet, şirk, ilkellik, taklitçilik, yalan, iftira atma ve aklı devre dışı bırakma hep bu çürümüş zihniyetin özelliğidir.
Bu Ehli sünnet âlimleri tarih boyunca kendileri dışında kalan bütün din mensuplarını kafir ve cehennemlik olarak kabul etmişlerdir.
Halbuki Muaviye, Yezid ve Haccac bin Yusuf ile başlayan süreçte Ehli Sünnetin tarihinde fazilet, Kur'an'ı anlama, güzel ahlak, adalet, merhamet, hürriyet, takva ve İhlas'ın zerresi görülmüş değildir.
Hep kan,işgal, vahşet, zulüm,şirk, tasavvuf, kula kulluk, isyan, cehalet ve adaletsizlik hakim olmuştur.
Ehli sünnet âlimleri uzun zaman birbirlerini tekfir etmiş, birbirlerine en ağır hakaretleri yapmışlardır.
Elbette Allah tarafından indirilen vahiy dini çok kolaydır.
Hakiki dinde zorluk yoktur.
Kur'an'da çok kolay anlaşılır, apaçık ve Allah tarafından kolaylaştırılmış bir kitaptır.
Uydurulmuş ilahların ve evliyanın şirk dini ise zorluk ve kurallarla, yalan ve hurafelerle doludur.
Çünkü bu hurafe ve karmaşık dinde her uydurma ilahın ve evliyanın kattığı bir kural,her cemaat ve tarikat şeyhinin iliştirdirdiği bir ahmaklık, her mezhep aliminin eklediği bir ibadet vardır.
MESELA:
Mezheplerin tarif ettiği uydurma dinde, bir kadın ile kocasının nasıl bir hayat yaşamalarının ideal olduğunu kısaltarak anlatmaya çalışalım.
Bu karı- kocanın sabahtan akşama kadar bazı işlerinde gözetmeleri gereken sünnet, müstehap, mübah, sevap, helal- haram, mekruhların, farz ve vaciplerin mezhepçi zihniyete göre neler olduğuna örnekler vererek geleneklere göre İdeal yaşam tarzını sunmaya çalışalım.
Böylece Kur'an'ı Mübin'in son derece kolay ve rahmet dini ile ilahların ve evliyanın uydurulan şirk, detaycı, zor dininin farkını kavramaya çalışalım.
Mezhepçi bey ile mezhepçi hanım uyandıklarında sağ ayak ile yataklarından kalkmalıdırlar.
Çünkü hayırlı işler sağ, hayırlı işler sol ayakla yapılır.
Tuvalete sol ayakla girilir.
Tuvalete başı kapalı girmek sevaptır. Tuvaletteyken konuşulmaz, eğer biri tuvaletin dışından soru sorarsa bu münasabetsize cevap vermemek daha sevaptır.
Tuvalete giriş ve çıkış dualarını okuma unutulmamalıdır.
Eğer eşlerden biri gusül abdesti alacaksa, en azından belinde peştemalla yıkanması gerekmektedir.
Çünkü kişi, tek başına tuvalette iken bile avret yerini kapalı tutmaya çalışmalıdır.
Kıbleye, güneşe ve aya karşı def'i hâcetin yapılması haramdır.
Her ne kadar insanlar onu görmüyorsada, melekler görüyor, meleklerden haya etmek gerekir.
Kadın evinde bile başını açmamalıdır.
Yıkanırken önce sağ omuza, sonra sol omuza su dökmek gibi sıralara uyulmalı ve kitaplarda yıkanma ile alakalı yazıların Arapça duaları okunmalıdır.
Hanefi mezhebinde olanlar zinhar diş dolgusu yapmamalıdır.
Çünkü gusül abdesti sahih olmaz, cenabet olarak gezmiş sayılır..
Bu yüzden dişin çürümesi, komple diş çektirip dişsiz kalmayı veya çıkmalı takma dişler taktırmayı gerektirecektir.
Çıkmalı dişler boy abdesti alırken çıkarılıp altları yıkanmalıdır, yoksa kişi cenabet olarak gezmeye devam eder.
(Devam Edecek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder