2 Mart 2018 Cuma

DÜNKÜ KUR'AN'SIZLARLA BUGÜNKÜ CAHİLLER ARASINDA BİR FARK YOKTUR.
Evet ben aşırıyım,
 Çünkü benim milletim, bu coğrafyada aşırı derecede kötü durumda! Bir yerde zulüm varsa, inlemek de aşırı olacaktır, isyan da!
İnancı tekmelenenler türkü söylemez.
(Malcom X)
İnsanlık tarihindeki muvahhidlerle  bugünkü Kur'an ehli  muvahhidler arasında hiçbir fark yoktur.
 Geçmişin en kadim tarihinden kıyamet gününe kadar gelecek olan muvahhidlerinin önderi İbrahim(as)dır.
  Ben uzun zaman şu âyette ne demek istendiğini anlayamamıştım.
 "İbrahim de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır.
 Onlar kavimlerine demişlerdi ki:
"Biz sizden ve Allah'ı ile birlikte kulluk ettiklerinizden uzağız.
Sizi inkar ediyoruz. Siz bir tek Allah'a iman edinceye kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir,,,,"
( Mümtehine, 4)
 Yani İbrahim(as) tek başına bir ümmet olduğu halde, "İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır,,,"cümlesiyle  ne demek isteniyordu.
 Çünkü Kur'an İbrahim(as) ın arkadaşlarından, ona iman edenlerden bahsetmez.
 Sonra  insanlık tarihinin her döneminde gelen muvahhidlerin önderlerinin İbrahim(as) olduğunu Kur'an'dan  anladım.
(Nahl, 123)
 Yani hangi tarihte olursa olsun muvahhid olan, vahiy ve  tevhid akidesine sahip olanlar İbrahim(as) ile beraberdir. İbrahim (as) onların önderidir, onun arkasındadırlar, onun tevhid sisteminin birer elamanıdırlar.
  Şimdi esas konumuza gelelim.
 Dünkü muvahhidlerle bugünkü Kur'an ehli muvahhidler arasında bir fark olmadığı gibi, dünkü Kur'an'sızlarla bugünkü cahiller arasında hiçbir fark yoktur.
 Yani dünkü Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai,  İbni Mace, Ahmet Bin Hanbel, Malik Bin Enes, Muhammed Bin İdris, Ebu Yusuf, İmam Muhammed, Gazali, Evzai neyse, bugünkü Said Nursi, Süleyman Hilmi Tunahan, F Gülen, Haydar Baş, Nihat Hatipoğlu, Mustafa Karataş, Fatih Çıtlak,
 Cemal Nur Sargut, Necmettin Nursaçan, Alparslan Kuytul, Ubeydullah Aslan, İhsan Şenocak,
Ebubekir sifil, Nurettin Yıldız, Diyanet İşleri Başkanlığı,  Yusuf Kavaklı, Vehbi Güler, Osman Ünlü, İskender Evrenosoğlu,
 Ömer Döngeloğlu, Ramazan Ayvalı, Tuğrul İnançer, Cevat Akşit, Esad Coşan,
Mahmut Ustaosmanoplu, Cübbeli Ahmet, Adıyaman şeyhi arasında bir fark yoktur.
Bu çömezler ağababalarının inanç ve fikirleriyle beslenip büyümektedirler.
  Çarşamba günleri arkadaşlarla bir araya gelip Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü, vahyin hikmet ve sistemini işliyoruz.
Bazı arkadaşlarımın tamamen iyi niyetle bana  söylediği bir şey vardır.
"Hocam söylemlerin çok sert oluyor, yazılarında isim vermezsen olmaz mı,
MESELA: Şia ve Ehli Sünnet kavramlarını kullanmazsanız daha iyi olacak, Allah Musa (as) ile Harun (as) ı Firavun'a gönderdiği zaman "yumuşak konuşun" buyurmadı mı?
gibi itirazlarla çok karşılaşıyorum.
 Fakat binlerce şükürler olsun ki  Allah  her zaman arkadaşlara karşı bana cevap verme delillerini gösteriyor.
 Sonra İyi ki İbrahim(as) gibi bir önderim var diyorum.
 İbrahim (as) ın müşriklere karşı tarihte  böyle etkili ve  çetin mücadelesi olmasaydı ne yapacaktık?
 Geçen hafta arkadaşlara dedim ki, ben ne yapabilirim ki,  yani  ne kadar sert olabilirim ki,  İbrahim(as)  gibi müşriklerin ilâhlarının  heykellerini  paramparça edeyim.
(Enbiya, 58, 59, 60, 61, 62, 63)
 İbrahim gibi "Size ve kulluk ettiklerinize yuh olsun! Aklınızı kullanmaz mısınız?"
(Enbiya, 67) diyebileyim.
 Sonra şu ayeti düşündüm.
"İşte bu, kavmine  karşı İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir.
Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini işte böyle yükseltiriz.
 Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir"
(Enam, 83)
 Eğer Kur'an birçok yerde "Yahudiler" ve "Hristiyanlar" kavramlarını kullanmasaydı,  bende "Şia" ve "Ehli Sünnet" kavramlarını kullanmayacaktım.
Çünkü dünkü Yahudiler ve Hristiyanlar ile Allah Resulü'nden sonra uydurulan Şiilik ve Sünnilik arasında zerre kadar bir fark yoktur.
Hatta kaynakları itibariyle Şiilik ve sünniliğin Yahudilik ve Hristiyanlıktan  daha bozuk ve daha batıl olduğunu söyleyebilirim
 Ancak şu gerçeğin bilinmesi çok önemlidir. Kur'an'ın Yahudiler ve Hristiyanlar kavramlarını kullanması ilim adamlarıyla  ilgili bir durumdur. Yani bu kavramlarla Din büyüklerinin kötü inanç ve ahlaklarını  eleştirmektedir.
 insanlar bu gerçeği  bilmediklerinden dolayı  "Şia" ve "Ehli Sünnet"  kavramları ile beraber cahil dincilerinin  de adlarını hatırlatmak  zorunda kalıyorum ki, söylenen şey adrese teslim olsun.
 Arkadaşların bu konu ile ilgili görüşlerini merak ediyorum,
Ancak dünden bugüne kadar  bu Kur'an'sız cahillerin tevhid dinini nasıl tahrif ettiklerini, rivayet ve ictihadlarıyla
 insanları Allah'ın hidayet yolundan nasıl engellediklerini de göz önünde bulundurmalarını rica ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder