26 Şubat 2018 Pazartesi

KUR'AN'IN "RESÜL" ANLAMINDA KULLANILDIĞI ÂYETLER
(11. YAZI) 
"Allah'a itaat edin, Resul'e de itaat edin ve (şirkten) sakının. Eğer  yüz çevirirseniz bilin  ki Resul'ümüzün vazifesi apaçık (vahyi) tebliğ etmekten ibarettir"
( Maide, 92)
 Allah'ın elçileri sadece Allah tarafından indirilen vahyi tebliğ etmek, onu duyurmak, okumak ve ilan etmekle yükümlüdürler.
 Allah elçilerinin bundan  başka hiç  bir görevleri yoktur.
 Ancak indirilen vahyi  mükemmel bir şekilde dile getirmekte, örnek olmakta, ona uymakta onu yaşamakta ve kavimlerine yalnız onu tebliğ etmektedirler. 
"De ki: Bana, dini Allah'a hâlis kılarak O'na kulluk etmem emrolundu.
  Bana Müslümanların (muvahhidlerin) ilki olmam emrolundu.
 "De ki: Rabbime karşı gelirsem, doğrusu büyük günün azabından Korkarım.
" De ki: Ben dinimde İhlas ile Ancak Allah'a kulluk ederim"
( Zümer, 11- 12- 13-14)
 Dinde İhlas ile Kulluk etmek ancak  Allah tarafından indirilen vahye  tabi olmakla mümkündür.
 Yani din ve  hüküm olarak Kur'an'dan başka bir kaynağa göre hareket etmek kesinlikle şirk  olacaktır.
 Dolayısıyla Ehli sünnet ve Şia'nın mezhepleri şirkin tam merkezinde yer alıyorlar.
"Resule düşen (vazife) ancak (vahyi) duyurmadır. Allah açıkladığınızı da gizlediğinizi de bilir"
( Maide, 99)
 Şu gerçeği her müslüman idrak etmek zorundadır.
 Allah Resulü'nden asırlar sonra onun adına iftira edilen hadisler onu asla temsil etmezler.
 Allah Resulü'nü tek temsil eden şey Kur'an'ı Mübin'dir.
 Bu gerçek Kur'an'da en açık bir şekilde ortaya konmuştur.
 Bu gerçeği anlamayan mürekkep yalamışlar aslında  kör ve ahmak cahillerdir.
 Bunlar isterlerse ilâh ve Rab olarak yüceltilen  müctehid âlim ve  mezhep imamları olsunlar değişmez.
 "Onlara, "Allah'ın indirdiğine ve Resul'e  gelin" denildiği vakit, "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (din) bize yeter" derler.
 Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?
( Maide ,104)
 Âyette "Allah'ın indirdiğine ve Resul'e  gelin" denilmesinin sebebi:  Vahyin Elçin'in dilinde hayat bulduğu içindir.
 Bundan dolayı bütün davet ve çağrılar "Allah, indirilen vahiy ve gönderilen Resül" kavramı kullanılarak yapılır.
 Çünkü "Resül" vahyi okuyan, onu tebliğ eden,  insanlara onu duyuran ve onu  ilan eden kişidir.  Resul (Elçi) olmazsa vahiy, din, iman, tevhid diye bir şey olmaz.
 Allah tarafından indirilen vahyin insanlara ulaştırılmasında   bundan daha ideal bir yol yoktur.
 İşte bu yüzden Kur'an'da elçilerin üzerinde çok durulmuş ve Kur'an'ın dörtte biri onların hayatlarını anlatmaya  ayrılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder