KUR'AN'DA KIRAAT FARKLILIKLARI
(3.YAZI)
ÖRNEK 5:
Nahl 71. âyette bulunan
"Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi. Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere veripde bu hususta kendilerini onlara eşit kılmazlar.
Durum böyle iken Allah'ın nimetini "inkar mı ediyorlar?"
Yani "yechedune" "inkar mı ediyorlar?" kelimesini, Şu'be ve Ruveys "techedune" "inkar mı ediyorsunuz?"
olarak okumuşlardır.
ÖRNEK 6:
Enbiya Suresi 80. âyette bulunan "lituhsineküm" kelimesini diğer kıraat imamlarından ayrı olarak Şu'be ve Ruveys "liyuhsineküm" olarak okumuşlardır.
Âsım ve diğer imamların yanında âyetin manası:
(Davud'a) Savaş sıkıntılarınızdan "sizi koruması" için zırh yapmayı öğrettik" iken,
Şu'be ve Ruveys,
(Davud'a) Savaş sıkıntılarınızdan "sizi korumamız" için zırh yapmayı öğrettik"
olarak okumuşlardır.
ÖRNEK 7:
Ankebut Suresi "Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz"
57. âyetinde bulunan "ileyné turceun" "bize döndürüleceksiniz"
Yalnız Şu'be "ileyné yurceun" "bize döndürülecekler" olarak okumuştur.
ÖRNEK 8:
Muhammed Suresi 31. âyette bulunan "veleneblüvenneküm" "sizi imtihan ederiz" kelimesini
yalnız Şu'be "veleyeblüvenneküm" (Allah) sizi imtihan ediyor" olarak okumuştur.
Âyet şöyledir.
"And olsun ki içinizden cihat edenlerle sabredenleri ortaya çıkarıncaya ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar",,,,,,"
ÖRNEK 9:
Kaf suresi
"O gün cehenneme "doldun mu" deriz. O da "Daha var mıdır? der"
30.âyetinde bulunan "yevme nekulu" "O gün cehenneme deriz" "nekulu" kelimesini
Şu'be ve Nafi "yevme yekulu"
"O gün cehenneme (Allah) der" "yekulu" olarak okumuşlardır.
ÖRNEK 10:
Münafıkın suresi
"Allah, eceli geldiğinde kimseyi (ölümünü) ertelemez.
"Allah yaptıklarınızdan haberdardır"
"Habirun bimé te'melune"
"yaptıklarınızdan haberdardır" "te'melune" kelimesini yalnız Şu'be "Habirun bimé ye'melun"
"Allah yaptıklarından haberdardır" "ye'melun" "yaptıklarından" olarak okumuştur.
ÖRNEK 11:
Ali İmran
"iman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince "Allah onların mükafatını verecektir" 57 âyetinde bulunan "feyuveffihim ücürahum" mükafatlarını eksiksiz verecektir" kelimesini Şu'be ve diğer İmamlar "fenüveffihim ücürahum" "mükafatlarını eksiksiz vereceğiz" olarak okumuşlardır.
ÖRNEK 12:
ÂLİ İmran "Göklerde ve yerdekiler, ister istemez ona teslim olduğu halde onlar (insanlar) Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar?
âyetinin sonunda bulunan
"ve ileyhi yurceun" "Halbuki ona döndürüleceklerdir"
kelimesini Şu'be ve diğer İmamlar "ve ileyhi turceun" "Halbuki O'na döndürüleceksiniz" olarak okumuşlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder