16 Temmuz 2017 Pazar

NEDEN F GÜLEN'İ ÇÖZEMEDİLER :
 Yıllardan beri F Gülen ile alakalı eleştirilerimizde neden haklı çıktık da hükümet taraftarları hayal kırıklığına uğradılar.? Aldandık,bilmiyorduk  diyorlar.
Neden F Gülen'in  bozuk olduğunu çözemediler ?
Neden ülkeye ihanet edebileceğini anlayamadılar?
Neden hurafelerini, yalanlarını, ahmaklıklarını, din adına iftiralarını görmediler?
Ona destek oldular, beslediler, korudular,saygı gösterdiler, yücelttiler,  büyüttüler,semirttiler. Ne istedi de vermedik? dediler.
Allah'ın izni ve inayetiyle  neden biz F Gülen konusunda  isabet ettik, onlar aldandılar, halbuki hükümetin   emrinde bir sürü istihbarat örgütleri de vardı.
Bunun sebebi şudur.
Biz F Gülen'i Kur'an, ilim, hikmet, akıl, tefekkür, akıl ve tevhid açısıyla değerlendiriyorduk.
Yani itikadi olarak inanç ve fikirlerini eleştiriye
tâbi tutuyorduk.
Siyasi veya maddi  bir menfaat beklemiyorduk.
Gelecek tehlikeye sadece Allah'ın rızasını gözeterek dikkat çekiyorduk.
Ama diğerleri Kur'an'ı kendi bağlam ve bütünlüğü içinde  bilmediklerinden, onun gerçeklerini önemsemiyor, FGülen'i Kur'an, ilim, hikmet, akıl ve tefekkür ekseninde değil,
tamamen siyasi rant elde etme ekseninde değerlendiriyorlardı.
Halbuki itikadı doğru olmayan, istikamet üzerinde bulunmayan, tevhid akidesine bağlı olmayan  kim olursa olsun gelecek için potansiyel bir tehlike ve hiyanetin tam merkezinde olacaktır.
Muvahhid olmayanlar  kullanılmaya müsait bir ahlak ve karaktere sahiptirler.
Her şey rant ve menfaat değildir.
Ne olur Allah rızası için artık, Kur'an,tevhid, ilim, hikmet, akıl ve tefekkür
odaklı olarak insanları değerlendirelim.
İsterse bu insanlar ibadetlerinde eksik ve kusur sahibi olsunlar.
Lütfen, Allah rızası için ibadetlerin teferruatlarından daha fazla  Kur'an, tevhid, ilim, adalet, güzel ahlak ve liyakata değer verelim.
Allah rızası için  yalvarıyorum,   taraftarı ve müritleri fazla, daha çok oyu var diye yalancı hurafecilere değer vermeyelim.
Ümmeti uydurma rivayetlerle aldatanlara prim vermeyelim.
Kur'an, ilim, hikmet, akıl, tefekkür ve sorgulamaya göturmeyenlere itibar etmeyelim.
Mesela :
Başbakanlığı döneminde  Ahmet Davutoğlunun hurafeci Cübbeli'yi ziyaret etme
 ve aynı fotoğraf karesi içinde bulunma hakkı ve mantığı var mıydı?
Yemin ederim, Cübbeli Ahmet, Adıyamanlı, Şevket Eygi, Osman ünlü, Ramazan ayvalı, Vehbi Güler  Mustafa Karataş, Cevat akşit, Tuğrul inançer, Cemal Nur Sargut, Necmettin Nursaçan, Ömer Döngeloğlu, Yusuf Kavaklı,  Haydar baş, Ebubekir sifil, Alparslan Kuytul, Ubeydullah Aslan,
 Nurettin Yıldız, Nihat Hatipoğlu gibi ehli sünnet  hurafecileri inanç ve fikir bakımından
 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan daha fazla
 F Gülen'e yakındırlar.
Ancak şu da bir gerçektir,  Ak Parti başlangıçta bir takım engelleri aşmak için cemaatin gücünü kullanmıştır.
Tayyip Erdoğan baştan beri F Gülen'i sevdiğini zannetmiyorum.
Burdaki temel sorun şudur :
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Diyanet işleri başkanlığına bir  emirle, Kur'an, ilim, hikmet, akıl ve tefekkür çizgisine çekmediği sürece samimiyet testini aşmayacaktır.
Yalnız burda da önemli iki  sorun ortaya çıkacaktır.
1) Diyanet işleri başkanlığı hurafe ve uydurma Ehli sünnet dinini nasıl bırakıp Kur'an, ilim, hikmet, akıl ve tefekküre dönüş yapacaktır.
2)Hurafelere boğazına kadar batmış muhafazakar bir toplum ataların dininden ve geleneklerinden nasıl kurtulacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder