KUR'AN'DA ALLAH ELÇİLERİNİN ÖNEMİ
(21. YAZI)
"Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resulü'nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, boyun eğip elleriyle cizye verinceye kadar savaşın"
(Tevbe, 29)
Bu ayet, Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü, Nebi ile Resulün arasında bulunan farkı bilmeyen hurafeciler tarafından istismar edilen âyetlerdendir.
Aslında haram kılma yetkisi ve hükmü sadece Allah'a ait olan bir haktır.
Allah'tan başka hiç kimsenin bir şeyi haram kılma hakkı ve yetkisi olamaz.
"De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kılabilir?,,,,,,"
(Âraf, 32)
"Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin, çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler"
(Nahl, 116)
Dolayısıyla Medine'li bir müslüman vatandaş olarak Muhammed ( Aleyhisselam) ile Nebi olan Muhammed (Aleyhisselam) hiç bir şeyi haram kılamaz.
Ama Allah Resulü olan, kendisine Allah'tan vahiy gelen ve kendisinde "Allah'ın Elçisi" "Resülallâh" sıfatı bulunan Muhammed ( Aleyhisselam) Allah'ın ona verdiği emir istikametinde bir şeyi haram kılma yetkisi vardır.
Burada dikkat edilmesi gereken tek şey Ayette bulunan "Resul" "Elçi" kavramıdır.
Eğer âyette "Resul" "elçi" kavramı geçiyorsa hemen akla vahiy, dolayısıyla Allah'ın emri gelecektir.
"O (ALLAH),müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlerin üzerinde apaçık olarak ortaya koymak için RESULÜ'NÜ hidayet ve hak din ile gönderendir"
(Tevbe, 33)
Bütün müfessirler yukarıdaki ayete şöyle bir meal vermişler.
"O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resulü'nü hidayet ve hak din ile gönderendir"
Böyle bir meal neden isabetsiz bir mealdir?
Çünkü insanlık tarihinde çok kısa bir süre hariç hiçbir zaman hayat sahnesinde tevhid dini üstün olmamıştır.
Her zaman ve zeminde baskın ve yürürlükte olan İlahların ve evliyaların şirk dinidir.
İşte bu yüzden Şia
"Mehdi Resul" gelecek ve Tevbe süresi 33. âyetin hükmü onunla birlikte tahakkuk edecek inancına saplanmışlardır.
Yukarıdaki ayette bulunan
"liyuzhirahu" kelimesi "üstün kılma" anlamında değil, "hak dini açık olarak ortaya koyma, dini (Tevhid'i) detaylı bir şekilde açıklama" olarak anlaşılması gerekmektedir.
Gerçekten de Allah( cc ) Kur'anda tevhid dini ile alakalı çok yönlü ve detaylı açıklamalar ortaya koymuştur.
Hiç bir kitap Tevhid akidesine Kur'an kadar izahat getiremez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder