KUR'AN'DA ALLAH ELÇİLERİNİN ÖNEMİ
(26. YAZI)
Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
(Seferden) onlara döndüğünüz zaman size özür beyan edecekler.
De ki: (Boşuna) özür dilemeyin!
Size asla inanmayız, çünkü Allah'a haberlerinizi bize bildirmiştir.
(Bundan sonraki) amelinizi ALLAH'DA görecektir, RESULÜ de.
Sonra görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz de yapmakta olduklarınızı size haber verecektir"
(Tevbe, 94)
"Bedeviler, kafirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de ALLAH'IN RESULÜNE indirdiği hükümleri tanımamaya daha yatkındırlar. Allah çok iyi bilen hüküm ve hikmet sahibidir"
(Tevbe, 97)
"Bedevilerden öylesi de vardır ki, ALLAH'A ve ahiret gününe iman eder, (hayır için) infak ettiğini Allah katında yakınlığa ve RESULÜN dualarını almaya vesile edinir.
Bilesiniz ki o (harcadıkları mal, Allah katında) onlar için bir yakınlıktır. Allah onları rahmetine koyacaktır. Şüphesiz Allah bağışlayandır çok merhamet edendir"
(Tevbe, 99)
(Münafıklar arasında) bir de (Müminlere) zarar vermek, (hakkı) inkâr etmek, müminlerin arasına ayrılık sokmak ve daha önce ALLAH ve RESULÜ'NE karşı savaşmış olan adamı beklemek bir mescit kuranlar ve:
(Bununla) iyilikten başka bir şey istemedik, diye mutlaka yemin edecek olanlar vardır. Halbuki Allah onların kesinlikle yalancı olduklarına şahitlik eder"
(Tevbe, 107)
"Cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dâhi olsalar(Allah'a) şirk koşanlar için af dilemek ne NEBİ'YE ne de inananlara yakışmaz"
( Tevbe, 113)
Yukarıdaki ayet "Resul" ile "Nebi" sisteminin arasında bulunan farkı muhteşem bir şekilde ortaya koymaktadır.
"Resul'ün"( Elçin'in) görevi sadece vahyi tebliğ etmek olduğu için Allah'a karşı ihanet ve vahyi yerine ulaştırma görevinde asla hata etmez.
Yani "Resul"( Elçi) masumdur.
Fakat "Nebi" makam ve mertebesi özel hayat ile ilgili olduğu için hata edebilir.
İşte bu yüzden Tevbe süresi 113. âyette Kur'an "Resul" kavramı yerine "Nebi" kavramını kullanmıştır.
"Cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dâhi olsalar, müşrikler için af dilemek ne NEBİ'YE ne de inananlara yakışmaz"
Nebi (Aleyhisselam) burada "müşriklere dua ve istiğfarda bulunmak" gibi büyük bir hata etmiştir.
Çok ilginç, Allah( cc) bu ayette hata etme bakımından Nebi (Aleyhisselam) ı müminlerle beraber anıyor.
Müminlerin hata etmesi gibi Nebi'nin de hata etme ihtimali vardır.
Yani Allah Resulü geldikten sonra "Resul" ile "Nebi" kavramları arasında bulunan fark daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Nebi'lik bir ünvan, Resülluk ise vahiy için Allah tarafından verilen resmi bir görevdir.
Burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir şey daha ortaya çıkıyor.
Kur'an'da bulunan "Resul" ve "Nebi" sistemini tahrif eden "peygamber" kelimesini kullanmamak.
Allah rızası için, lütfen Peygamber kelimesini kullanmayalım, Peygamber kelimesi kur'andaki Resul ve Nebi ibarelerini tahrif eden çok tehlikeli bir ibaredir.
Peygamber kelimesini kullananlar Nebi ve Resulün arasındaki farkı kavrayamazlar.
Dolayısıyla tümden Kur'an'ın tahrif edilmesi cinayeti işlenmiş olmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder