2 Temmuz 2017 Pazar

KUR'AN'DA ALLAH ELÇİLERİNİN ÖNEMİ (22.YAZI)
 Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
"Onların infaklarını kabul edilmesini engelleyen, onların Allah ve Resulü'nü inkâr etmeleri, salatı ancak üşenerek ikame etmeleri ve istemeyerek infak etmelerinden başka bir şey değildir"
(Tevbe, 54)
Resüle ( Elçiye) tebliğ vazifesinde karşı gelmek vahyi, dolayısıyla Allah'ı inkâr etmek olarak görülmüştür.
Kur'an'da  "Küfür" "İnkâr"  kavramı ALLAH( cc) RESÜLLER( Elçiler) ve VAHİY için kullanıldığını görüyoruz.
Çünkü bu üç kutsal aynı şeyi ifade ediyorlar.
Resul ve vahiy Allah'ı temsil makamında bulunuyorlar.
"Eğer onlar Allah ve Resulü'nün kendilerine verdiğine razı olup, "Allah bize yeter, yakında bize Allah da lütfundan verecek, Resulü de. Biz yalnız Allah'a rağbet edenleriz" deselerdi (kendileri için daha iyi olurdu) "
(Tevbe, 59)
Yukarıdaki ayet Allah Resulü'nün taksimine razı olmayan münafıklar kınamaktadır.
Resul makam ve mertebesi o kadar önemli ki "Resulün ganimet  taksimi Allah'ın taksimi"  olarak sunuluyor.
Allah Resulü'nün taksimine karşı gelmek sanki Allah'a karşı gelmek gibi karşılanıyor.
(Yine o münafıklardan) O (Nebi her söyleneni dinleyen) bir kulaktır, diyerek Nebi'yi incitenlerde vardır.
De ki: O, sizin için bir hayır kulağıdır. Çünkü o Allah'a inanır, müminlere güvenir ve o, sizden iman edenler için de bir rahmettir.
 Allah'ın Resulüne eziyet edenler için mutlaka elem verici bir azap vardır"
(Tevbe, 61)
Yukarıdaki ayette bulunan
 "O Nebi "her söyleneni dinleyen) bir kulaktır" cümlesi ile Nebi kavramı
  Lafzetullâh'tan bağımsız olarak geçtiği halde durum Resül'e gelince Lafzetullâh ile beraber anılarak
 "Allah'ın Resulüne eziyet edenler için mutlaka elem verici bir azap vardır" denilerek, Resul makam ve mertebesinin önemine dikkat çekilmiştir.
"Rızanızı almak için size gelip Allah'a yemin ettiler. Eğer mümin iseler Allah ve Resulü'nü razı etmeleri daha doğrudur"
(Tevbe, 62)
"Hâlâ bilmediler mi ki, kim Allah ve Resulü'ne karşı koyarsa elbette onun için, içinde ebedi kalacağı cehennem vardır. İşte bu en büyük alçaklıktır"
Resüle karşı gelmek Allah'a karşı gelmek gibidir. Çünkü Resül ( Elçi) Allah'ın mesajını iletiyor.
(Tevbe, 63)
Kur'anda "Allah ve Resul" kavramları o kadar birlikte anılmış ki, Şia ve Ehli sünnet dincileri bunu nasıl çözememişler?
Ehli sünnet ve Şia mezheplerinin âlimleri!!!   Resul kavramından nasıl bu derece uzaklaşıp  gaflet ve dalalet bataklığına saplandılar?
 Allah'ın Resulünü uydurma rivayetlerle oluşturulan Emevi Abbasi  dini ile cahilâne nasıl  değerlendirmeye tâbi tutmuşlar?
Koskoca mezhep imamları nasıl bu derece Kur'an cahili olmayı başarmışlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder