DİYANET İŞLERİ BAŞKANI MEHMET GÖRMEZ'DEN FETHULLAH GÜLEN'E MEKTUP.
Aslında insanların kusur ve zaaflarından faydalanmak doğru değildir.
Makam ve mevki sahibi olanlar güçlü gördükleri kişilerden bir beklenti içine girebilirler.
Kariyer sahibi olan zayıf insanlar, çirkef ve ahlaksız zorbalardan korku ve endişe duyabilirler.
Bundan dolayı Mehmet GÖRMEZ'IN F Gülen'e bu mektubu göndermesi normal bir olay olarak görülmesi gerekir.
Aslında bu mesele beni o kadar da alakadar etmiyor.
Esas olarak beni alakadar eden ve üzen tek gerçek, kurum olarak Diyanet İşleri başkanlığının ne kadar Kur'an, ilim, hikmet, akıl, tefekkür ve sorgulama nimetlerinden mahrum, uydurma rivayetlere ve hurafelere ne kadar yakın olduğudur.
İnsanın üzüldüğü hakikat, Kurum olarak doksan bin camiye ve yüz elli bin personele sahip olan Diyanet işleri başkanlığı bu akıl ve inancıyla hiçbir zaman Kur'an'ı bulamayacağıdır.
Eğer Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmezde zerre kadar Kur'an bilgisi ve Tevhid ahlakı olsaydı F Gülen'e böyle bir mektup göndermezdi.
İŞTE MEKTUP.
" Ehli hadisin naçiz bir talebesi olarak bir grup genç âlimle birlikte, Resul-i Ekrem'in Nübüvvet mişkatından iktibas ile cem-i tebvib ile tasnif ederek şerhettiğimiz "Hadislerle İslam- Hadislerin Hadislerle Yorumu" eserini, şahsımda dahil çağımız İslam nesillerinde büyük emekleri olan zât-ı âlilerinin (yüksek şahsiyetlerinin) yüksek ittilaına (yüce mezarlarına) ve tenkidatına ( tenkitlerine- kontrol etmelerine) arzetmekten şerefyâb olduğumu ifade eder, sıhhat, afiyet, uzun ömürler niyazıyla,
Selam, hürmet ve muhabbetlerimi takdim ederim.
Mehmet Görmez,
İmza
Arkadaşlar!
Bu mektup bir çok internet sitesinde ve bazı tv kanallarında haber konusu oldu.
Fakat bu mektubu haber konusu yapanlar Kur'an cahili cübbeli Ahmet ve TGRT olunca Diyanet İşleri Başkanı Mehmet GÖRMEZ'IN aleyhinde onlara destek vermemek için bu mektubu görmezlikten geldim.
Şimdi bile bu yazıyı kaleme alırken işkence ve ızdirap duyuyorum.
Fakat ısrarla Kur'an'a dönmek istemeyen kurum ve kuruluşlarıda deşifre etmek zorundayız.
Bundan dolayı hakkın hatırı her şeyden yücedir diyerek bu utanç verici mektubu paylaşmayı uygun buldum.
Acı olan şey mektubun terör örgütü liderine gönderilmesi değildir.
Esas acı olan Kur'an, ilim, akıl, tefekkür ve sorgulama nimetlerinden mahrum olan bir cahile gönderilmesidir.
Özellikle şu cümle bir utanç vesikasıdır.
"Şahsımda dahil çağımız İslam nesillerinde büyük emekleri olan zât-ı âlilerinin yüksek ittilaına ve tenkidatına arzetmekten şerefyâb olduğumu ifade eder"
Özellikle Mehmet GÖRMEZ'IN, F Gülen'in hoşuna gidecek bir dil kullanması çok ilginç bir manzaraya sebep olmuştur.
İşte Kur'an ilminden ve tevhid ahlakından uzak olmanın kahredici sonucu.
Allah'a yemin ediyorum bu yazıyı kaleme almak hoşuma gitmedi.
Eğer mehmed Görmez'de zerre kadar Kur'an'a dönüş sinyali görmüş olsaydım, bu mektubu asla paylaşmazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder