7 Temmuz 2017 Cuma

KUR'AN'DA ALLAH ELÇİLERİNİN ÖNEMİ
(27. YAZI)
"Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
"Andolsun ki Allah, Müslümanlardan bir grubun kalpleri eğrilmeye yüz tuttuktan sonra, NEBİ'Yİ ve güçlük zamanında ona uyan muhacirlerle ensarı affetti. Sonra da onların tevbelerini kabul etti. Çünkü o, onlara karşı çok şefkatli, pek merhametlidir"
(Tevbe, 117)
Yukarıdaki ayet  müminlerle Nebi'nin Allah'a karşı  Tevbe etmeyi gerektirecek bir günah işlediklerini gösteriyor.
Bu yüzden ayette "Resul" ( Elçi) kavramı yerine "Nebi" kavramı kullanılmıştır.
Çünkü Resüller (Elçiler) masumdurlar, Resul kimliğinde hata etmezler.
Fakat Nebiler farkında olmadan  Allah'a karşı günah işleme özelliğine sahiptirler.
Bu yüzden İslam dininden ve Allah Resulü'nden konuşabilmek için hem Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünün iyi bilinmesi hemde Nebi ile Resulün arasında bulunan sistemin  fark edilmesi elzemdir.
Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğüne vakıf olmayan ve Nebi ile Resulün arasında bulunan farkı fark etmeyen birisinin dinden ve Allah Resulü'nden ahkam kesmesi büyük bir vebaldir.
 Nebi ile Resulün arasında bulunan farkı bilmeden dini konuda yorum yapmak ve Allah'ın Elçilerinden konuşmak kişiye  altından kalkamayacağı çok ağır bir  sorumluluk yüklemektedir.
"Her ümmetin bir Elçisi vardır. Elçileri geldiği zaman, aralarında adaletle hükmedilir ve onlara asla zulmedilmez"
(Yunus, 47)
"Yine de onu (Nuh'u) yalanladılar, biz de hem onu hemde onunla birlikte gemide bulunanları kurtardık ve onları (yeryüzünde) halifeler kıldık, âyetlerimizi yalanlayanları da (suda) boğduk. Bak ki uyarılanların (fakat inanmayanların) sonu nasıl oldu"
(Yunus, 73)
Yukarıdaki ayette bulunan "Onu (Nuh'u) yalanladılar" ile "âyetlerimizi yalanlayanları da (suda) boğduk" cümlesi "Resul" ile "vahyin" aynı şeyleri ifade ettikleri görülmektedir.
Yani vahiy ile Elçiler aynı hakikatın temsilcileri olmuşlardır.
İşte bu yüzden Ehli sünnet ve Şia'nın Allah Elçileri ile beraber Allah Resulü Muhammed ( Aleyhisselam) ı  Kur'an'dan koparmaları büyük bir cinayet ve cehalet olmuştur.
Ehli sünnet ve Şia'nın alimleri!! uydurdukları rivayetler yüzünde  KUR'AN'I anlamaktan uzak tutulmuşlardır.
Şia ve Ehli sünnet dincileri rivayetleri bırakıp Kur'an'a dönmedikçe cehaletin bataklığında debelenip durmaya mahkum kalacaklardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder