22 Nisan 2017 Cumartesi

TAKİYYE: (1.YAZI)
Takiyye = "Korunmak, çekinmek, kendini muhafaza etmek, ve sakınmak" anlamlarına gelmektedir.
Allah'tan sakınarak ve utanarak takva şuuruyla dikkatli hareket edip,
 haramlara bulaşmaktan kendini muhafaza eden ve Tevhid akidesine bağlı olarak yaşayan, güzel ahlak ve hayırlı amel  sergileyen kimseye "takiyy" "takva sahibi,ve  muttaki" denilmektedir.
 Takiyye kelimesi lafız olarak Kur'an'ı Mübin'de geçmez.
Ancak aynı kökten gelen "tukah" sözü Âli İmran süresinin 28. ayetinde bulunmaktadır.
Takiyyenin ıstılahi manası
 "Bir tehlike karşısında kendini kurtarmak için inanç ve fikirlerinden taviz vermesi ve gerçek  inancını saklaması"
olarak tarif edilmiştir.
Aslında Kur'an'ı Mübin'de can tehlikesi karşısında inancını gizleme, yani takiyye yapmak  vardır.
Ayet şöyledir.
 "Kim iman ettikten sonra Allah'ı inkâr ederse-kalbi iman ile dolu
olduğu halde  (inkara) zorlanan başka-fakat kim kalbini kafirliğe açarsa, işte Allah'ın gazabı bunlaradır, onlar için büyük bir azap vardır"
(Nahl, 106)
Dolayısıyla can korkusu ve baskı karşısında insanın inancını gizlemesi kınanacak bir şey değildir.
Fakat Şia mezhebi, bu zor zamanlarda yapılması gereken bir ruhsatın çerçevesini son derece geniş olarak çizmiştir.
Yani Şia mezhebi takiyyeyi bir ruhsat olmaktan daha ziyade yapılması gereken bir  azimet olarak kabul etmiştir.
Hatta takiyye Şia mezhebinin hadis  kaynaklarında farz seviyesinde bir emir olarak rivayet edilmiştir.
Şia, takiyyeyi sadece zor zamanlarda değil, genel olarak  düşmanca tutumun görüldüğü her yerde uygulamıştır.
Şia'da takiyye sanki Kur'an'ı Mübin'de emir olarak  geçen "takva sahibi olun" gibi hayata hakim kılmıştır.
Şia'da takiyye, on iki imam da  dahil herkesin yerine getirmesi gereken  bir farz ve önemli bir görev olarak benimsenmiştir.
Kur'an ehli bir muvahhidin Kur'an'ı Mübin'de takva olarak gördüğünü, Şia, takiyye olarak almıştır.
Bunun en büyük sebeplerinden biri, Emevi ve Abbasiler döneminde Şia mensuplarının çok ağır bir baskı altında olmalarından kaynaklanmıştır.
Gerçekten de Emevi ve Abbasiler döneminde İmamet inancına sahip olan Şia büyük baskı ve zulüm görmüştür.
İşte bu korkunç işkence ve katliamlar neticesinde,
 Şia'nın imamları  halkın can emniyetini sağlamak için Kur'an'da ruhsat olan  takiyyeyi bir farz ve önemli bir görev  konumuna yükseltmişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder