ALLAH'IN KİTABI İLE EMEVİ-ABBASİ UYDURMALARI ARASINDA GİDİP GELEN ŞAŞKIN PROF'LARA (17. YAZI)
"İman edenlerin Allah'ı anma ve ondan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi?
Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler ( Yahudilerve Hristiyanlar) gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı.
Onlardan bir çoğu yoldan çıkmış kimselerdir"
(Hadid, 16)
Aslında Allah'ın kitabına baktığımızda ayetlerin büyük bir bölümü Tevhid akidesi ile ilgili olduğunu görüyoruz.
Kur'an'ın yanında beşeri bir kaynak edinmek, din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka bir kaynak kabul etmekde şirktir.
Şirk sadece Allah ile beraber başka ilahlar olduğuna iman etmek değildir.
Allah'ın indirdiği vahyin yanında başka bir kitaba itibar etmek şirkin önde gideni, en katmerlisi ve karanlık olanıdır.
Bu en tehlikeli şirk çeşididir.
Bu şirk çeşidi Allah'ın hanif dinini paramparça ediyor ve bu şirk çeşidi Kur'an'da sert bir şekilde reddediliyor.
"Şüphesiz bu (din-tevhid) bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir.
Ne var ki insanlar kendi aralarındaki dinlerini parça parça böldüler. Her grup kendinde bulunan (eser, kaynak, mezhep) ile sevinip kibirlenmektedir"
(Mu'minun, 52, 53)
"Yoksa size ait bir kitap var da, (bu batıl inançları) ondan mı okuyorsunuz"
(Kalem, 37)
1400 yıldan beri bu ümmet bu şirk çeşidinin bataklığında debelenip gitmektedir.
Din Allah tarafından gönderildiği gibi Allah tarafından tamamlanmıştır ve dini sadece Allah'a özel kılmak, Kur'an'ın en önemli emirleri arasında yer almaktadır.
Benim inancıma göre Emevi ve Abbasiler döneminde uydurulan hadisler, yani Ehli sünnet dininin kaynakları olan
Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Muvatta, İbni mace,
Şia mezhebinin kaynaklari, Celaleddin-i Rumi'nin mesnevisi,
Erzurumlu İbrahim Hakkının Marifetnâmesi, Said Nursi'nin Risale'i Nur külliyatı gibi bütün eserlerin hepsi şirktir.
Çünkü bu Ümmeti hidayet ve rahmet kaynağı olarak indirilen Kur'an'dan uzaklaştırmaktadır. Bu eserler bir nevi Allah'a din öğretme anlamına gelmektedir.
"De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir"
(Hucurat, 16)
"Onlara âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman bize kavuşmayı ummayanlar:
Ya bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir! dediler.
De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak bir şey değildir.
Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam. Çünkü Rabbime isyan edersem elbette büyük günün azabından korkuyorum"
(Yunus, 15)
"De ki: Bana, dini Allah'a hâlis kılarak O'na kulluk etmem emrolundu. Bana Müslümanların ilki olmam emrolundu.
De ki: Rabbime karşı gelirsem, doğrusu büyük günün azabından korkuyorum.
De ki: Ben dinimde ihlas ile ancak Allah'a ibadet ederim. (Ey müşrikler! )
Siz de O'ndan başka dilediğinize tapın!
De ki: Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem de ailelerini hüsrana sokanlardır. Bilesiniz ki, bu apaçık hüsrandır"
(Zümer, 11,12, 13, 14, 15)
KUR'AN İNSANLARI KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ÇIKARIR.
"Elif. Lam. RA ( Bu KUR'AN),
Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip ve övgüye layık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır"
(İbrahim, 1)
",,,Allah size gerçekten bir uyarıcı (kitap) indirmiştir.
İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size ALLAH'IN apaçık âyetlerini okuyan bir RESUL( ELÇİ) göndermiştir,,,,"
(Talak, 10, 11)
ASLINDA BİZ KURAN'IN ÖNEMİNİ ANLAYAMADIK:
(Resulüm! ) De ki: Bu büyük bir haberdir. Ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz"
(Sâd, 67, 68)
"Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu,
Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz"(Haşr, 21)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder