8 Nisan 2017 Cumartesi

ALLAH'IN KİTABI İLE EMEVİ-ABBASİ UYDURMALARI ARASINDA GİDİP GELEN ŞAŞKIN PROF'LARA (18. YAZI) Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
"Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler onu, hakkını vererek okurlar. Çünkü onlar ona iman ederler. Ama her kim onu inkâr ederse, işte gerçekten ziyana uğrayanlar onlardır"
(Bakara, 121)
"Resul ( Elçi) dedi ki: Ey Rabbim: Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler"
(Furkan, 30)
Abartma yapmıyorum, Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dini ile kadim İran inançlarının taşeronluğunu yapan Şia mezhebinin kaynaklarındaki yalan ve uydurma rivayetlerin,
 Allah'ın kitabı karşısında  batıl ve karanlık oldukları ile ilgili şimdiye kadar yüzlerce yazı yazdım.
Bu hurafe ve uydurma  dinin bir vahşet ve şirk olduğu, ilim, hikmet, akıl ve tefekküre engel oldukları,
ataların  dinleri içinde en  bozuk din konumunda bulundukları, hatta
Yahudilik ve Hıristiyanlıktan daha ilerde şirk oldukları  ile alakalı  Kur'andan,
tarihten,
yaşanmış hayattan örnekler verdim,
 İşte bu yalan ve uydurma Emevi Abbasi dininin rivayetleri  hakkında Prof Dr Abdulaziz Bayındır ve Prof Dr Mehmet Okuyan Hoca'nın ne dediğini bir kez daha hatırlamaya çalışalım.
Bu batıl dinin kaynaklarını nasıl övdüklerini bir kez daha müşahade edelim.
Müşahade edelim ki, bu iki ilim adamının Kur'an'dan  ne kadar uzak savrulduklarını, aslında bu iki din  adamının  itibara şayan olmadıklarını kesin olarak görelim.
Prof Dr Mehmet Okuyan Envârul Kur'an, 61 dersin sonunda uydurma rivayetler hakkında aynen şunları söylüyor.
"Hadis okuyorum kızıyor adam"
"Yav be kardeşim ya Hz Peygamber konuşmamış mı hiç yav"
"Bu ara kablosu mudur yani?
"Hiçbir şey dememiş mi yani? Böyle otomatik yani"
Ya konuşmuş arkadaş, sen neler söylüyorsun?
"Yani bu rivayetlerin içinde arızalıları var diye efendimiz ( Aleyhisselam) hiç ağzını açmamış mı?
"Hiç konuşmamış mı yirmi üç sene, ne var bu hadiste şimdi?
 "İyyekum vezzanne, feinnezzanne ekzebul hadisi" "Zandan sakının çünkü zan sözlerin en yalan olanıdır"
"Ne var bunda?
"Doğrudan ayetten anlamış bunu peygamber efendimiz, senin ayetten de haberin yok"
"Böyle peygambersiz bir din, Peygambersiz din  iddiası dinsizliktir, kim dinde peygambere ihtiyaç yok diyorsa kafirdir"
Eğer Prof Dr Mehmet Okuyan, Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü, Nebi ile Resulün arasında bulunan farkı anlamış olsaydı asla böyle bir şey söylemezdi. Mehmet Okuyan'ın,
"Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dininin rivayetlerini kabul etmeyenleri peygamber düşmanı" olarak lanse etmesi tam anlamıyla bir iftira ve apaçık bir  cehalettir.
Prof Dr Abdulaziz Bayındır'da Kur'an ehli muvahhidlere aynen  şöyle söylüyor.
"Yahu Allah'tan korkun! Kütübü sitte'ye laf söyleyen sabaha kadar tevbe etsin!
"Kütübü sitte'ye nasıl söz söyleyebiliyorsunuz?
"Allah'tan korkun ya!
"Hadis kitaplarına nasıl laf söyleyebiliyorsunuz?
"İnsan Allah'tan korkar"
"Bir kısım böyle kendini bilmezler, bazı yanlış hadisleri alıyorlar, ikide bir onları şey yapıyorlar"
"Sizin hadis dediğiniz bu, ahirette sizi cehennemde yanarken gördüğümüz zaman alkışlayacağız, o zaman göreceğiz"
"Bir müslüman asla hadis düşmanı olamaz"
"Kütübü sitte'de yanlış hadis yok mu?
"Tabi ki var"
"Ama o hadislerin çok büyük bir bölümü doğru hadistir"
"Kütübü sitte'ye siz nasıl karşı çıkabilirsiniz?
"Böyle saçmalık olurmu?
"Bunu sürekli anlatıyoruz, kitap ve hikmet, kitap ve hikmet"
"Allah'u Teala Peygamberimize kitap ve hikmeti indirmiştir, kitap bu, peki hikmet ne?
"Yirmi birinci asırda yaşayan! Senin de hikmeti bilme mecburiyetin var"
"Hikmet ne? Söyleyin bana!
"Yahu şu sağda solda kendisini bilmez insanların saçmalıklarına nasıl kendinizi kaptırabiliyorsunuz?
"İnsan Allah'tan korkar, Peygamberimiz sanki bostan korkuluğu olarak geldi"
"Falanca yok bilmem şu kitabı yazan adamın kitabını böyle büyük bir methiyeyle alırsınız, ama koskoca Allah'ın Peygamberi ile ilgili hayatını anlatan kütübü sitte'yi,,,,,,bilmem neyi bir müslüman bunu söylemez"
Hilal tv'nin müdavimi Fatih Orum diyor ki,
" Her Ne kadar hadislerin içinde yanlış olanlar varsa da içindeki altın ve mücevher gibi olanları kabul etmemekten Allah'a sığınırız. Hadisler hikmet haleleridir"
"Hadisler için çöplük kelimesini kullananlardan değiliz, hadisleri çöplük olarak görenleri şiddetle reddediyoruz"
CEVAP:
Prof Dr Mehmet Okuyan, Prof  Abdülaziz Bayındır ve  Fatih Orum, Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü, Nebi ile Resulün arasında bulunan farkı anlamamışlardır.
Kur'an'ı hakkıyla idrak edemediklerinden dolayı da uydurma dinin ne kadar batıl ve karanlık olduğunu idrak edememişlerdir.
Dolayısıyla mehmed Okuyan ve Abdülaziz Bayındır'ın  Kur'an ile ilgili yaptıkları ders ve  sohbetleri  dinlemenin bir mantığı yoktur.
Şöyle bir şey iddia edilebilir.
"Bu iki ilim adamının müspet anlatımları ve hizmetleri varken, bu hatalarını abartmak doğru olur mu?
Aslında bu iki ilim adamının batıl ve cahilce  sözleri küçümsenmemesi gerekir.
Çünkü milyon dolar değerinde olan bir tablonun üzerine az miktarda bir boyanın sıçramasıyla tablo değersiz hale gelecektir.
 Veya orijinal antika bir esere acemice bir elin karışmasıyla o eserin kıymetini büyük oranda  yok edecektir.
Veya çok pahalı bir saatin değerli bir parçasının sahte ve değersiz bir parça ile degiştirilmesiyle saat yararsız ve işlevsiz hale gelecektir.
Veya bir kazan dolusu temiz bir yemeğin içine bir kaşık necasetin karışmasıyla onun temizliğini ve saflığını yok edip murdar edeceği gibi bu iki ilim adamı bütün hizmetlerini sıfırlayıp  murdar ettiler.
 Bundan dolayı  Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
"Sakın hakkı batıl ile karıştırmayın, sakın hakkı gizlemeyin"( Bakara, 42)
KUR'AN'A şeksiz, şüphesiz, rivayetsiz ve hurafesiz iman etmek gerekir.
 "Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (onu inkâr eden)kör kimse gibi olur mu? (Fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar"
(Ra'd, 19)
FAKAT TEVBE KAPISI HER ZAMAN AÇIKTIR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder