İTAAT SADECE ALLAH'A VE RESULÜNE OLACAKTIR.
Ehli sünnet ve Şia mezheplerinde yani Allah'ın kitabından uzak olan geleneksel İslam inancında tefekkür etme, aklı kullanma, sorgulama ve eleştiri yapma önderleri bulunmaz.
Allah Resulü'nden sonra Kur'an'ın bir kenara bırakılmasıyla Ehl-i sünnet ve Şia'nın din adamları aklı devre dışı bırakarak, tefekkür ibadetini mahkum etmişlerdir.
Şia ve Ehli sünnet alimleri! ve muhaddisleri yüzünden neredeyse Allah ve Resulü'nden başka herkese itaat etme, önüne gelene kulluk yapma esası üzerine kurulmuş mezheb temelli dinci bir bağnazlık karanlığını yaşıyoruz.
Tefekkür, tezekkür, tedebbür, tefekkuh etme, hikmetin önemi, aklı kullanma ve sorgulama ile ilgili yüzlerce ayete rağmen boynuna ve beynine geçirilen taklit belası yüzünden bu ümmete zor, karanlık ve karmaşık bir din yaşatılmıştır.
Allah'ın kitabı bize ne emrediyor?
Allah'a ve Resulüne mutlak itaati emreden Kur'an, insanlara mutlak itaati emrediyor mu?
Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
"Ey iman edenler!
Allah'a itaat edin. Resül'e itaat edin, ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz- Allah'a ve ahirete gerçekten iman ediyorsanız- onu Allah'a ve Resüle götürün.
Bu hem hayırlı, hem de netice itibariyle daha iyidir"(Nisa, 59)
Yukarıdaki ayetin bize verdiği ders şudur.
Allah'a ve elçi sıfatı ile Resüle( Elçiye) itaat etmek mutlak olarak gereklidir.
Fakat kim olursa olsun diğer insanlara itaat etmek mutlak olarak gerekli değildir.
Eğer Allah ve Resulü'nün izinde olurlarsa Şura neticesinde onlara itaat edilir.
Hiç kimsenin emri Allah ve Resulü'nün emri gibi bağlayıcı olamaz.
Müslüman daima çevresinden gelen dini telkinleri sorgulamalı, Kur'an, ilim, hikmet ve akla aykırı olan inançları asla kabul etmemelidir.
Aksi takdirde inanç dünyası âdeta yediği bozuk ve zehirli bir yemek gibi bozulacak rahat ve huzur bulamayacaktır.
Dolayısıyla millet içinde doğruları dile getirecek tek kişi de kalsak, Allah'a güvenip dayanarak yolumuza devam edeceğiz.
(Ey RESUL! ) Onlar senden yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. Ondan başka ilah yoktur. Ben sadece O'na güvenip dayanırım. O yüce arşın sahibidir"
(Tevbe, 129)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder