2 Temmuz 2022 Cumartesi
KUR'AN'I MÜBİN'İN MEÂLİ(249.YAZI)19,20-) Lât ve Uzza'yı ve diğer üçüncüsü Menat'ı gördünüz mü?21-) Erkek sizin de, dişi O'nun mu?22-) Öyle ise bu çok haksız bir taksimdir.23-) Onlar ancak sizin ve (din) atalarınızın (müctehid, mezhep imamı, evliya, ilâh) olarak isimlendirdiğiniz (batıl) isimlerden başka hiçbir değillerdir. Allah, (hidayette olduklarına dair) onların hakkında hiçbir sultan (delil) indirmemiştir. Onlar (müşrikler) sadece zanna ve nefislerin hevasına tâbi oluyorlar. Andolsun ki, kendilerine, Rablerinden hidayet de gelmiştir.(Yukarıdaki âyette bulunan "Onlar (müşrikler) sadece zanna ve nefislerin hevasına tâbi oluyorlar. Andolsun ki, kendilerine, Rablerinden hidayet de gelmiştir" cümlesi çok önemlidir.Bu cümle, tüm beşeri rivayet ve ictihadların yani tüm mezheplerin zan olduğunu, nefsin arzularına tâbi olmaktan başka bir anlam taşımadıklarını, din ve hüküm olarak Kur'an'ın hidayetinden başka hiçbir şeyin geçerli olmadığını açık olarak ispat ediyor.) 24-) Yoksa insan (kayıtsız şartsız), her temenni ettiği şeye sahip mi olacaktır?25-) Oysa, Ahiret de, ilki de Allah'ındır.26-) Göklerde nice melek vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah'ın izniyle, (yasasıyla) dilediği yani râzı olduğuna yarar sağlar.(Göklerde bulunan meleklerden maksat, yağmur, rüzgar, ay, güneş, gezegenler, yıldızlar, kar, hava, oksijen ve daha bilmediğimiz binlerce, yüz binlerce melektir. Bunlar yüce Allah'ın ordularıdır. Bu melekler yüce Allah'ın yasasına göre hareket ederler. Onlarda irade yoktur. Onların yaratılmışlara olan yararlarına Kur'an'ın verdiği isim şefaattir.İnsan dahil pozitif varlıkların tümüne melek denir. Yani yarar ve hayır üreten her şey aynı zamanda bir melektir. İnsan dahil negatif varlıkların tümüne şeytan denir. Yani zarar ve şer üreten her şey aynı zamanda bir şeytandır.)27-) Şüphesiz ahirete iman etmeyenler, meleklere (yağmur- rüzgar- fırtına- kasırga, yıldırım) dişi isimleri veriyorlar.28-) Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna tâbi oluyorlar. Şüphesiz zan, haktan yana hiçbir şey ifade etmez.29-) Öyle ise bizim zikrimizden (Kur'an'dan) yüz çevirenden yani dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimselerden sende yüz çevir.30-) İşte onların ilimden kavrayabildikleri bu kadardır! Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı daha iyi bilir. Yani O, hidayete ereni de iyi bilir.31-) Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah'ındır. (Bu) kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, güzellik yapanları da daha güzeliyle mükâfatlandırması için (böyle)dir.32-) Onlar, ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve fuhşiyattan (cimrilikten) uzak duran kimselerdir. Şüphesiz Rabbin, mağfireti çok geniş olandır. Sizi, topraktan yarattığında da ve analarınızın karnında ceninler iken de, en iyi bilendir. Bunun için nefislerinizi arındırmayın. Çünkü O, takva sahiplerini en iyi bilendir.Kıraat Farklılığı(Âyette geçen "kebêiral ismi" "büyük günahlar" ifadesi, tekil olarak "kebîral ismi" "büyük günah" olarak da okunmuştur. Yani büyük günahtan maksat "şirktir"Dolayısıyla bir insan güzel ahlak sahibi olur, malını infak eder ve dinini Allah'a özel kılarsa (ihlas) cennete girer.)33,34-) Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü?35-) Gayb'ın ilmi kendi indindedir de o gerçeği mi görüyor?36,37-) Yoksa, Mûsâ'nın ve (hanif İslam'a) vafâlı İbrahim'in sahifelerindeki şu gerçekler kendisine haber verilmedi mi?38-) Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez.39-) İnsan için çalıştığından başka hiçbir şey yoktur. 40-) Yani çalışması ileride görülecektir.41-) Sonra çalışmasının mükâfatı kendisine tastamam verilecektir.42-) Yani en son varış Rabbinedir.43-) Ve şüphesiz ki O, güldüren ve ağlatandır.44-) Ve şüphesiz ki O, öldüren ve diriltendir.45,46-) Ve O, iki eşi, erkeği ve dişiyi, (rahme) atıldığında az bir sudan (meniden) yaratmıştır.47-) Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir.48-) Şüphesiz O, zengin yapan yani muhtaç olmaktan kurtarandır.49-) Ve şüphesiz ki O, Şi'râ'nın Rabbidir.50,51-) Şüphesiz O, önce gelen Âd kavmini ve Semûd kavmini helâk eden ve hiç kimseyi bırakmayandır.52-) Daha önce de Nûh'un kavmini helâk etmişti. Şüphesiz onlar daha zalim ve daha taşkın kimselerdi.53,54-) O, "Mu'tefike"yi de kaldırıp yere çarpmış ve onlara örttüğü azap örtüsünü örtmüştür.55-) O hâlde Rabbi'nin nimetlerinin hangisinden şüphe ediyorsun (ey insan!).56-) İşte bu (Kur'an) da önceki uyarıcılardan bir uyarıcıdır.57-) Yaklaşmakta olan (kıyamet iyice) yaklaştı.58-) Onu Allah'tan başka kimse açığa çıkaramaz.59,61-) Şimdi siz bu sözü mü acayip buluyorsunuz! Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?62-) Haydi Allah'a secde edin yani sadece O'na ibadet edin.(Necm Süresinin Sonu)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder