14 Temmuz 2022 Perşembe

KUR’AN-I MÜBİN’İN MEÂLİ(259. YAZI)Munâfikun Süresi 11 Âyet olup Medine'de inmiştir.Rahman Rahim Allah'ın Adıyla1-) (Ey Resûl!) Münafıklar sana geldiklerinde, "Senin, elbette Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik ederiz" derler. Allah senin, elbette kendisinin Resûlü olduğunu biliyor. Yani münafıkların yalancılar olduklarına Allah şahittir. (Şii ve Sünni din adamlarının "Allah birdir" sözlerine bile itibâr etmemek gerekiyor. Çünkü Allah birse, hiç şüphesiz ki Allah birdir, kitap da bir olması gerekir. "Allah birdir" deyip de, Kur'an'ı bir kenara bırakıp sayısız kaynak edinmek yalancılıktan başka bir şey değildir.) 2-) Yeminlerini kalkan yaptılar da insanları Allah'ın yolundan engellediler. Gerçekten onların amelleri çok kötü olmuştur!3-) Bu, onların önce iman edip sonra kâfir olmaları, bu yüzden de kalplerine mühür vurulması sebebiyledir. Artık onlar anlamazlar.4-) Onları gördüğün zaman cisimleri (kalıpları-görünuşleri) acayibine gider. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her sayhâyı kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan (şerlerinden) sakın! Allah onları öldürmüştür! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!(Vahye icabet etmedikleri için tüm duygu ve düşüncelerini köreltmiş ve öldürmüşlerdir.) 5-) Onlara, "Gelin, Allah'ın Resûlü size istiğfar etsin" denildiği zaman başlarını çevirirler yani sen onların büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.(Nebi'nin değil de, Resûlun istiğfar etmesi, vahiy ile yüce Allah'ın onları affetmesi içindir. Yani yaptıklarından dolayı pişman olduklarını Resûle söyleyerek, Resûl de yüce Allah'tan onlar için istiğfar edecekti. Çünkü söz ve tavırlarıyla Allah'ın Resûlunün üzülmesine sebep olduklar.İşte bundan dolayı onu da razı etmeleri gerekiyor.)6-) Onlara istiğfar etsen de, istiğfar etmesen de onlar için birdir. Allah, onları asla mağfiret etmeyecektir. Çünkü Allah, fasıklar topluluğunu (vahiy'den bağımsız olarak) hidayete iletmez.(Yukarıdaki âyette bulunan istiğfarın kabul edilmemesinin sebebi ise, onlardan habersiz olarak yani giyaplarında Nebi'nin onlara dua ve istiğfar etmesidir. Onlar pişman olduklarını Resûle itiraf etmedikleri sürece Nebi'nin onlara dua ve istiğfarının hiç bir anlamı ve değeri yoktur.)7-) Onlar, "Allah Resûlü'nün yanında bulunanlara (muhacirlere) infak yapmayın ki dağılıp gitsinler" diyenlerdir. Hâlbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar (bunu) anlamazlar.8-) Onlar, "Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, izzetli olan, zelil olanı oradan mutlaka çıkaracaktır" diyorlardı. Hâlbuki izzet, ancak Allah'ın yani Resûlünün ve mü'minlerindir. Fakat münafıklar (bunu) bilmezler.9-) Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah'ı zikrinden (Kur'an'dan) alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar husrana uğrayanların ta kendileridir.10-) Herhangi birinize ölüm gelip de, "Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar te'hir etsen de de sadaka verip salihlerden olsam!" demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda infak edin.11-) Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi asla te'hir etmez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.(Munâfikun Süresinin Sonu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder