11 Temmuz 2022 Pazartesi
KUR’AN-I MÜBİN’İN MEÂLİ(257. YAZI)Saf Süresi 14 Âyet olup Medine'de inmiştir.Rahman Rahim Allah'ın Adıyla1-) Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih eder. O, Aziz ve Hakim olandır.2-) Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?3-) Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah'ın indinde büyük bir nefretle karşılanır.4-) Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.5-) Hani Mûsâ kavmine, "Ey kavmim! Allah'ın size gönderdiği bir Resûl olduğumu bilip durduğunuz hâlde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?" demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini (doğru yoldan) saptırdı. Allah, fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.6-) Hani, Meryem oğlu İsa, "Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah'ın size, benden önce gelen Tevrat'ı tasdik edici ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir Resûl'ü müjdeleyici (olarak gönderdiği) Resulüyum" demişti. Fakat (İsa) onlara beyyinelerle gelince, "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler.7-) İslâm'a davet edildiği hâlde, (hadislerle-ictihadlarla) Allah'a karşı yalan yere iftira edenden daha zalim kim vardır? Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.8-) Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.(Yani hanif İslam son vahiy'le birlikte, din ve hüküm, güzel ahlak ve öğüt olarak tamamlanacak, siyasal hakimiyet ve iktidar gücü olarak değil.)9-) Müşrikler hoşlanmasa da, dinini (daha önce indirdiği) dinden daha zahir (açık) kılmak için Resûlunu hidayet yani hak din ile gönderendir.(İstisnasız bütün mealler yukarıdaki âyete hatalı anlam veriyorlar. Yani âyette vurgulanmak istenen son vahyin siyasi ve hukuki hakimiyeti değildir. Çünkü hiç bir zaman tevhid dini, siyasal ve yönetim açısından şirkin üzerine bir hakimiyet kuramamıştır. Zaten İslam dininin böyle bir amacı da yoktur. Âyette anlatılmak istenen, tevhid dininin yani hanif İslam'ın son vahiy'le birlikte detaylı ve açık olarak ortaya konmasıdır. Önemli olan budur. Yani artık son vahiy'le birlikte tevhid ve şirk açısından anlaşılmayan ve kapalı kalan bir nokta kalmamıştır. Yoksa Nebi ve Resûllerin hayatta olduğu zaman bile İslam tam bir hakimiyet kuramamıştır. İslam insanların gönüllerine, inançlarına, zihinlerine ve ahlaklarına, bireysel ve toplumsal yani sivil hayatın tümüne hakimiyet kurmak istiyor.İnsanlar, sabahtan akşama kadar, gece gündüz, yirmi dört saat, dört mevsim, on iki ay, üç yüz altmış beş gün, her an yüce Allah'ın gözetimi altındadırlar. Belli vakitlerde ve belli yerlerde değil. İnsanlar bu şuur ve inanca sahip oldukları zaman İslam'ın yani yüce Allah'ın gerçek hakimiyeti kurulmuş olacaktır. Yoksa Şiilik ve Sünniliğin hakimiyeti ile sadece tağutların karanlık hakimiyeti kurulmuş olacaktır.)10-) Ey iman edenler! Sizi elim bir azaptan kurtaracak bir ticarete delâlet (aracılık) edeyim mi?11-) Allah'a yani Resûlüne iman eder, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihat edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.12-) (Bunu yapınız ki Allah,) günahlarınızı bağışlasın, sizi içinden nehirler akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koysun. İşte bu büyük başarıdır.13-) Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah'tan bir nusret yani yakın bir fetih (Mekke'nin fethi). (Ey Resul!) Mü'minleri müjdele!14-) Ey iman edenler! Allah'ın yardımcıları olun. Meryem oğlu İsa'nın havarilere dediği gibi, "Allah'a giden yolda benim yardımcılarım kimdir?" demişti. Havariler de, "Biz Allah'ın yardımcılarıyız" demişlerdi. Bunun üzerine İsrailoğullarından bir tâife inanmış, bir tâife de kâfir olmuştu. Nihayet biz iman edenleri, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün gelerek sabahladılar.(Saf Süresinin Sonu)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder