31 Temmuz 2022 Pazar

KUR’AN-I MÜBİN’İN MEÂLİ(270. YAZI)Müddessir Süresi 56 Âyet olup Mekke'de inmiştir.Rahman Rahim Allah'ın Adıyla.1-) Ey (Risâlet görevine) bürünen 2-) Kalk da uyar.3-) Yani sadece Rabbini büyükle.4-) Ve elbiseni temizle.5-) Yani pisliklerden hicret et.6-) Ve yaptığını çok görerek minnet etme.7-) Yani Rabbinin rızasına ermek için sabret.8,9-) Nâkûra (sura) üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çok zor bir gün olacaktır.10. Kâfirler için hiç kolay değildir.11,14) (Ey Nebi!) (Mal ve ailesiz), tek olarak yarattığım ve ona bol mal kıldığım, göz önünde dolaşan oğullar, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen bana bırak!15-) Sonra da o hırsla daha da artırmamı tamah ediyor.16-) Hayır, (umduğu gibi olmayacak.) Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıydı.17-) Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım.18-) Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.19-) Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!20-) Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!21-) Sonra nazar etti.22-) Sonra yüzünü ekşilterek baktı.23,24-) Sonra arkasını döndü yani kibirlenerek şöyle dedi: "Bu (Kur'an) ancak te'sirli bir sihirdir."25-) "Bu, ancak beşer sözüdür."26-) Ben onu "Sekar"a yaslıyacağım.27-) Sekar'ın ne olduğunu sen nereden idrak edeceksin? 28-) Geride bir şey koymaz, bırakmaz.29-) Derileri kavurur.30-) Üzerinde on dokuz vardır.31-) Yani biz, nar ashâbını ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını kâfirler için bir fitne vesilesi kıldık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah, misal olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah, dileyeni saptırır ve dileyeni de hidayete iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.(Hidayet ve sapkınlık vahiy'le ilgili bir durumdur. Yüce Allah vahiy'den bağımsız olarak hiç kimseye sapkınlık ve hidayet vermez.)32,37-) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (ateş) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyüklerden biridir.38-) Her nefis kazandığına karşılık bir rehinedir.(Yukarıdaki âyet, âhirette insanın kendi amelinden başka kurtarıcısının olmadığını veciz bir şekilde ortaya koymaktadır.39-) Yeminin (sağın) ashâbına gelince.40,42-) Onlar cennetlerdedirler. Mücrimler hakkında birbirlerine sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: "Sizi Sekar'a sülük ettiren nedir?"43-) Onlar şöyle derler: "Biz musallinlerden değildik."(Yukarıdaki âyette bulunan "musallinlerden değildik" cevabının hangi anlama geldiğini aşağıdaki âyetler ortaya koyuyor. Yani namazla yakından uzaktan hiç bir alakası yoktur.)44-) "Yani yoksula yedirmezdik."45-) "Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık."46-) "Din (ceza) gününü de yalanlıyorduk."47-) "Nihayet ölüm bize gelip çattı."48-) Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.(Aslında âhirette şefaat ve şefaatçılar yoktur (Bakara-254) Dolayısıyla âyette bulunan şefaatçılar dünya hayatında olan taraftarları ve yardımcılarıdır. Dünya hayatında olan dostluk ve kayırma burada son bulmuştur.) 49, 50, 51) Böyle iken onlara ne oluyor da, arslandan ürkmüş kaçan yaban eşekleri gibi bu hatırlatmadan (Kur'an'dan) yüz çeviriyorlar?52-) Hatta onlardan her bir kişi, kendisine neşredilmiş sahifeler verilmesini istiyor.53-) Hayır, hayır! Onlar ahiretten korkmuyorlar.54-) Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur'an) bir hatırlatmadır.55-) Artık dileyen onunla (hakkı) hatırlar.56-) Bununla beraber, (bunu hatırlayanlar) ancak Allah'ın dilediğini hatırlamış olurlar. Çünkü O takva ehlidir, mağfiret ehlidir.(Müddessir Süresinin Sonu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder