ÇOK ACI BİR MANZARA
Bir kaç gün önce "Hadis araştırmaları" adlı bir kitabı baştan sona kadar şöyle bir göz gezdirdim.
Amacım Allah Resulü'nden sonra Şia ve Ehli Sünnet muhaddisleri, âlimleri, müctehitleri ve mezhep imamlarının hayatlarını nasıl uydurma bir din uğruna çürüttüklerine yakinen şahit olmaktı.
Bu eseri okurken içim ızdırap, üzüntü, utanç, kin ve umutsuzlukla doldu.
Kendilerine tevhid, güzel ahlak, adalet, ilim, hikmet, hidayet ve rahmet kaynağı olarak kıyamet gününe kadar kafi gelecek muhteşem bir kitab indirilmişken, nasıl oldu da koca koca adamlar böyle abes bir işle ömürlerini tüketmişler.
Bir ümmetin önderleri!!! nasıl oldu da Allah'ın kitabından bu kadar uzak bir mesafeye savruldular.
Nasıl oluyor da hâlâ bu cehaletin ve akılsızlığın farkına varmıyorlar.
"Hadis araştırmaları" kitabını okurken Kur'an, din, akıl, tefekkür ve sorgulama adına tarihimizin nasıl utanç verici bir manzaraya sahip olduğunu daha iyi anladım.
Şunu da çok iyi anladım.
Şia ve Ehli Sünnet ümmilerinin arkalarından gittikleri ve âlim olarak bildikleri kişilerin ne kadar akılsız,
mantıksız, düşüncesiz, muhakemesiz ve dengesiz olduklarını gördüm.
Dünyanın en ahmakça rivayetlerini bin bir dereden su getirerek yorumlamaya çalıştıklarını okuyunca Kur'an adına kahroldum.
Sonra Kur'an'ın âyetleri aklıma ve zihnime hucum ettikçe
gerçekten onların ne kadar akılsız olduklarını ve bu uydurma hadisler yüzünden hidayeti bulamadıklarını aynel yakın, ilmel yakin, hakkal yakin olarak gördüm.
Evet Allah tarafından indirilen ilâhi vahyin bir kenara bırakılıp uydurulan bir dinin peşinde koşmanın ne kadar tehlikeli bir ahmaklık, akılsızlık ve sapıklık olduğunu bir hakikat olarak müşahede ettim.
"De ki: Allah'ı bırakıp da bize fayda veya zarar veremeyecek olan şeylere mi kulluk edelim? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra şeytanların saptırır şaşkın olarak şirke düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise
"Bize gel" diye doğru yola çağırdıkları şaşkın kimse gibi gerisin geri şirke mi döndüreleceğiz?
De ki: Allah'ın hidayeti doğru yolun ta kendisidir. Bize âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir"
(En'am, 71)
"Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" derler.
Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler"
( Bakara, 170)
(Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kafirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını içinden hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple akıllarını kullanmazlar"
(Bakara, 171)
"Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha sapıktırlar"
( Furkan, 44)
Her şey zıttıyla bilindiği için Kur'an'ın ve hanif tevhid dininin kıymetini bilmek amacıyla bence hadisler hakkında az da olsa bir bilgi sahibi olmak gerekir.
Hadis kitaplarının içindeki çelişkiler, yalanlar ve ahmaklıklara hayret edeceksiniz.
En önemli Şia ve Ehli Sünnet muhaddislerinin ve alimlerinin ne kadar Kur'an cahili olduklarını öğrenmiş olacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder