15 Nisan 2019 Pazartesi

ÇOK ACI BİR MANZARA
 Bir kaç gün önce "Hadis araştırmaları" adlı bir kitabı baştan sona kadar şöyle  bir göz gezdirdim.
 Amacım Allah Resulü'nden sonra Şia ve Ehli Sünnet muhaddisleri, âlimleri, müctehitleri ve mezhep imamlarının hayatlarını nasıl uydurma bir din uğruna çürüttüklerine yakinen şahit olmaktı.
 Bu eseri okurken içim ızdırap, üzüntü, utanç, kin ve umutsuzlukla doldu.
 Kendilerine tevhid, güzel ahlak, adalet, ilim, hikmet, hidayet ve rahmet kaynağı  olarak kıyamet gününe kadar kafi gelecek muhteşem bir kitab indirilmişken,  nasıl oldu da  koca koca adamlar böyle abes bir işle ömürlerini  tüketmişler.
 Bir ümmetin önderleri!!! nasıl oldu da Allah'ın kitabından bu kadar uzak bir mesafeye savruldular.
 Nasıl oluyor da hâlâ bu cehaletin ve  akılsızlığın farkına varmıyorlar.
 "Hadis araştırmaları" kitabını okurken Kur'an,  din, akıl, tefekkür ve sorgulama  adına tarihimizin nasıl utanç verici bir manzaraya sahip olduğunu daha iyi anladım.
 Şunu da çok iyi anladım.
 Şia ve Ehli Sünnet ümmilerinin  arkalarından gittikleri ve âlim olarak bildikleri kişilerin ne kadar akılsız,
mantıksız, düşüncesiz, muhakemesiz ve  dengesiz olduklarını gördüm.
 Dünyanın en ahmakça rivayetlerini bin bir  dereden su getirerek yorumlamaya çalıştıklarını  okuyunca Kur'an adına kahroldum.
 Sonra  Kur'an'ın âyetleri aklıma ve zihnime  hucum ettikçe
 gerçekten onların ne kadar akılsız olduklarını ve bu uydurma hadisler yüzünden hidayeti bulamadıklarını aynel yakın, ilmel yakin, hakkal yakin olarak gördüm.
 Evet Allah tarafından indirilen ilâhi vahyin  bir kenara bırakılıp uydurulan bir dinin peşinde koşmanın ne kadar tehlikeli bir ahmaklık, akılsızlık ve sapıklık olduğunu bir hakikat olarak müşahede ettim.
"De ki: Allah'ı bırakıp da bize fayda veya zarar veremeyecek olan şeylere mi kulluk edelim?  Allah bizi doğru yola ilettikten sonra şeytanların saptırır şaşkın olarak şirke düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise
 "Bize gel" diye doğru yola çağırdıkları şaşkın kimse gibi gerisin geri şirke  mi döndüreleceğiz?
 De ki: Allah'ın hidayeti doğru yolun ta kendisidir. Bize âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir"
 (En'am, 71)
"Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" derler.
Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler"
( Bakara, 170)
(Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kafirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını içinden hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple akıllarını kullanmazlar"
(Bakara, 171)
 "Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun?  Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha sapıktırlar"
( Furkan, 44)
  Her şey zıttıyla bilindiği için Kur'an'ın ve  hanif  tevhid dininin kıymetini bilmek amacıyla  bence hadisler hakkında az da olsa bir  bilgi sahibi olmak gerekir.
 Hadis kitaplarının içindeki çelişkiler, yalanlar ve ahmaklıklara hayret edeceksiniz.
 En önemli Şia ve  Ehli Sünnet  muhaddislerinin  ve alimlerinin ne kadar Kur'an cahili olduklarını öğrenmiş olacaksınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder