ALLAH'SIZ VE AHLAKSIZ BİR DİN :
Rahmân ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
"Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkasıyla evlenmez,
zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir.
Bu müminlere haram kılınmıştır"
(Nur, 3)
Aslında şu veya bu şekilde günaha girerek zina eden bir kadın veya bir erkekle evlenmenin dinen hiçbir sakıncası yoktur.
Âyette bulunan "zâni" ve "zâniye" kelimeleri zina fiilini sürekli olarak yapan, ondan tevbe ederek vazgeçmeyen ahlaksızlarla ilgili bir durumdur.
Ben bir zaman Kur'an'ın
(Sürekli olarak) zina eden erkek "zâni" ve kadını, "zâniye" ile müşrik erkek ve müşrik kadını" neden aynı âyette ele aldığını çok düşündüm.
Daha sonra bunların birkaç açıdan birbirine benzer olduklarını gördüm.
Birisi ameli bakımından bir sapıklık, diğeri itikadi yönden bir sapıklıktır.
Biri ameli yönden en kötü yol, diğeri itikadi yönden en kötü yoldur.
Biri ameli yönden içinden çıkılamaz bir bataklık, diğeri itikadi yönden içinden çıkılamaz bir bataklıktır.
Biri ameli yönden gayri meşru bir ilişki, diğeri itikadi yönden gayri meşru bir ilişkidir.
Biri ameli yönden topluma büyük bir zulüm, diğeri itikadı yönden kainata büyük bir zulümdür.
Biri fiili yönden çirkin bir ahlaksızlık, diğeri inanç yönden çirkin bir ahlaksızlıktır.
Biri cinsel yönden bir edepsizlik ve israf, diğeri inanç yönünden bir edepsizlik ve haddi aşmadır.
Ancak ahirette Allah'ın affetmeyeceği tek günah sadece şirk olacaktır.
"Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz,
bundan başkasını (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir cürüm ile (Allah'a) iftira etmiş olur"
( Nisa, 48)
"Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır"
( Nisa, 116)
Dolayısıyla itikadı yönden tam bir bataklık ve fuhuş yuvası olan
tasavvuf ve tekkeler, cinsel fuhuş yuvalarından binlerce kez daha tehlikeli bir konuma sahiptirler.
Çünkü bu şeytanın yuvalarında çocuklarımızın beyinlerine, zihinlerine, akıllarına, ruhlarına, özgürlüklerine, geleceklerine, dünya ve ahiretlerine tecavüz ediliyor.
Bazen de cinsel yönden istismar edildiklerini basından şahit olmaktayız.
Arkadaşlar!
İnsanlık tarihinde hiç bir zaman uydurma dinden daha tehlikeli ve ölümcül bir silah icat edilmemiştir.
Çünkü asırlar boyu nesilleri olumsuz olarak etkileyecektir.
İnsanları aldatma ve onları sömürme adına uydurma dinden özellikle tasavvuf ve tarikatlardan daha sinsi bir araç imal edilmemiştir.
İnsanları aldatmanın en kolay ve ucuz yolu Allah
ile aldatmaktır.
İşte bu yüzden Kur'an sürekli olarak bu tehlikeye dikkatimizi çekmektedir.
(Tevbe--34, 35; Âli İmran- 187)
Allah elçilerinin bu gibi kötü ahlaktan uzak olduklarını ortaya koymaktadır.
(Şuara--109, 127, 145, 164, 180; Hud-- 29, 51; Yasin-- 21)
Bu ahlaksızların önünde en büyük engel Kur'an ve muvahhidler olduğu için onlara son derece düşmandırlar.
"Kur'an'dan daha çok müşriklerin zoruna giden başka hiçbir şey yoktur"
(Şura, 13)
Kur'an, ataların dinini ziru zeber ettiği için onun okunmasını ve manasını anlaşılmasını kabul etmezler.
"Hem kendileri ondan uzak kalırlar, hem de insanları ondan uzaklaştırırlar"
(En'am, 26)
Böylece ebedi bir körlük ve sağırlık, ebedi bir akılsızlık ve karanlığa kendilerini mahkum ederler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder