KUR'AN'DA KIRAAT FARKLILIKLARI YÜZÜNDEN YAPISI VE MANASI DEĞİŞEN KELİMELER
(41. YAZI)
ÖRNEK 275
Hac süresi "(Ey Resul! ) Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar.
Allah vâdinden asla dönmez, muhakkak ki, Rabbinin indinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir"
47. âyetinde bulunan "teuddun" "saymakta olduklarınızdan" kelimesini, İbni Kesir el Mekki "yeuddun" "saymakta olduklarından" olarak okumuştur.
Bu kıraate göre âyetin meali şöyle oluyor.
"(Ey Resul! )Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar.
Allah vâdinden asla dönmez, muhakkak ki, Rabbinin indinde bir gün saymakta olduklarından bin yıl gibidir"
ÖRNEK 276
Hac süresi "Böyledir, çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O'nun dışında taptıkları ise batılın ta kendisidir..."
62. âyetinde bulunan "yed'une" "taptıkları,yalvardıkları, kulluk ettikleri" kelimesini, İbni Kesir el Mekki "ted'une" taptıklarınız, yalvardıklarınız, kulluk ettikleriniz" olarak okumuştur.
ÖRNEK 277
Müminün süresi "Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz bir sapıklar topluluğu idik"
106. âyetinde bulunan "şikvetune" "Azgınlığımız" kelimesini, İbni Kesir el Mekki "şekâvetune" "Azgınlıklarımız" yani çoğul olarak okumuştur.
ÖRNEK 278
Âraf süresi "Rüzgarları rahmetinin önünde Müjde olarak gönderen O'dur..."
57. âyetinde bulunan "büşran" "müjde" kelimesini Ebu Amr "nuşran" "yayıcı, dağıtıcı" olarak okumuştur.
Kıraat imamı Ebu Amr Kur'an'da rüzgarlar için kullanılan bütün "büşran" "müjde" kelimelerini "nüşran" "yayıcı, dağıtıcı" olarak okumuştur. ÖRNEK 279
Âraf süresi "Siz, şehveti tatmin için kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz" 81. âyetinde bulunan "inneküm" kelimesini, Ebu Amr " einneküm" "siz mi" olarak okumuştur. Yani "siz, şehveti tatmin için kadınları bırakıp da nasıl erkeklere yanaşıyorsunuz, bu olacak bir şey midir? demek oluyor.
ÖRNEK 280
Âraf süresi "Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabb'in Adem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı..." 172. âyetinde bulunan "en tekulu" "demeyesiniz diye" kelimesini,
Ebu Amr "en yekulu" "demesinler" diye olarak okumuştur.
Bu kıraate göre ayetin meali şöyle oluyor.
"Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demesinler diye Rabbin Adem oğullarından onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı..."
ÖRNEK 281
Âraf süresi "Yahut, "Daha önce babalarımız Allah'a şirk koştu, biz de onlardan sonra gelen bir nesildik (onların izinden gittik) batıl işleyenlerin yüzünden bizi helak edecek misin? dememeniz için (böyle yaptık) 173. ayetinde bulunan "efetühliküne" "bizi helak edecek misin?" kelimesini Ebu Amr "efeyühliküne" (Allah) bizi helak eder mi?" olarak okumuştur.
Ebu Amr'a göre âyetin manası şöyle oluyor.
"Yahut, daha önce babalarımız Allah'a şirk koştu, biz de onlardan sonra gelen bir nesildik (onların izinden gittik) batıl işleyenlerin yüzünden (Allah) bizi helak eder mi?" dememeleri için böyle yaptık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder