ÂYETLERİN ARKA PLANLARI
(4.YAZI)
MESELA,
(Ey Resul! ) De ki: Eğer haktan saparsam kendi aleyhime sapmış olurum (Bu kendi nefsimden kaynaklanan bir şeydir) Eğer hidayeti bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği Kur'an sayesindedir. Şüphesiz O, (her şeyi) işiten, (kullarına) yakın olandır"
(Sebe-50)
Âyetin arka planda kalan manası:
"Allah hiç kimseye vahiy'den bağımsız olarak hidayet vermez, hidayet bulmanın ve hidayete ulaşmanın tek yolu Kuran'dır"
Yukarıdaki âyet "mehdi, gavs, şeyh, evliya ve İlâhlara kulluk eden kafir ve müşriklere açık bir reddiye hükmünde olan bir âyettir.
Aynı zamanda Şia ve Ehli Sünnet dininin muhaddis ve müctehidlerine yani âlimlerini de yalanlamaktadır.
Onların bütün rivayet ve içtihatlarını dolayısıyla mezheplerini yerle bir etmektedir.
MESELA,
(Ey Resul! De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden hak (Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim (Sadece Kur'an'ı tebliğ etmekle memurum)
( Yunus- 208)
(Ey Resul! De ki: ) Ben ancak, bu şehrin Rabbine-ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O'na aittir. Bana Müslümanlardan olmam ve (sadece) Kur'an okumam emredildi. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olacaktır; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece(vahiy'le) uyarıcılardanım"
(Neml-91,92)
Âyetlerin arka planda kalan manaları:
"İnsanların hidayetini Kur'an'dan başka hiçbir kaynak gerçekleştiremez. Kur'an'ın aydınlığından uzak, rivayetlerin karanlığına mahkum olan toplumlar sapıklığın tam merkezinde bulunurlar.
Dolayısıyla dinde hadis ve mezhepleri kendine hidayet rehberi kabul eden âlimlerin son durakları cehennem olacaktır.
Müntesiplerini bu dünya hayatında cehennemin mutfağına esir ettikleri gibi âhirette de toptan hüsrana uğrayacaklardır.
(Bakara-165,166,167)
MESELA,
(Ey Resul! ) Sen, sana vahyedilene tâbi ol ve Allah hükmedinceye kadar sabret. O hakimlerin en hayırlısıdır"
( Yunus-109)
(Ey Resul!) Rabbinden sana vahyedilene tâbi ol, O'ndan başka ilâh yoktur. Müşriklerden yüz çevir"
( En'am-106)
"...Ben bana vahyedilenden başkasına uymam. Çünkü Rabbime karşı gelirsem elbette büyük günün azabından korkarım"
(Yunus- 15)
Âyetlerin arka planları:
Yüce Allah hakikatı tüm açıklığıyla ortaya koyduktan sonra Allah Resulü adına iftira eden hadislerin peşinde giden bir toplumun dünyadaki durumu karanlık ahirette ise cehennem azabı olacaktır.
MESELA,
(Yahudiler) Allah'ı bırakıp bilginlerini Hristiyanlarda rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rabler edindiler. Halbuki onlara ancak tek Allah'a kulluk etmeleri emrolundu. O'ndan başka ilah yoktur. O, bunların konuştukları şeylerden münezzehtir"
(Tevbe- 31)
"Ey iman edenler! (Biliniz ki) hahamlardan ve rahiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollarında yerler ve insanları Allah'ın yolundan engellerler..."
(Tevbe- 34 )
Âyetlerin arka planındaki manaları:
"Din ve hüküm olarak Allah tarafından indirilen vahiy'den başka hiç kimse bir şey ortaya koyamaz.
Din ve hüküm olarak Allah'tan başka otorite ve hüküm koyucu kabul edenler onları ilâhlaştırmış olurlar.
Tekrar etmekte fayda vardır.
Bazı âyetlerin arka planda kalan manaları diğer âyetler tarafında ortaya konmaktadır.
Yukarıdaki âyetlerin arka planlarını şu ayetler ortaya koymaktadır.
"Allah'ı bırakıp da (yanında, berisinde, yöresinde) taptıklarınız sizin ve atalarınızın taktığı bir takım (batıl) isimlerden başka bir şey değildir.
Allah onlar hakkında (hüküm koyabileceklerine dair) bir delil indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah'ındır. O size kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler"
)Yusuf- 40)
Yukarıdaki âyete göre Allah'ın hükmünden başka bir hüküm kabul edenler ona kulluk etmiş olurlar.
Çünkü hüküm sadece ve sadece Allah'a aittir. "Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek; Allah'a (Kur'an'a) mahsustur. İşte bu Allah, benim Rabbim'dir. O'na dayandım ve ona yönelirim"
(Şura- 10)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder