1 Kasım 2018 Perşembe

ŞİRK SAPIKLIĞI KENDİLERİNE ATALARINDAN MİRAS KALDI
(30. YAZI)
Her zaman söylüyoruz.
Biz Kur'an ehli muvahhidler,  Said Nursi, F Gülen, Cübbeli Ahmet, Nihat Hatipoğlu, İhsan Şenocak, Adıyamanlı uydurma gavs,
 Mehmet Şevket Eygi, Osman Ünlü, İskender Evrenosoğlu, Ömer Döngeloğlu, Mustafa Karataş,
Fatih Çıtlak, Cemal Nur Sargut, Necmettin Nursaçan, Alparslan Kuytul, Ubeydullah Aslan, Yusuf Kavaklı, Vehbi Güler,
 Diyanet İşleri Başkanlığı ( Ankara) Ebubekir sifil, Nurettin Yıldız, gibi hurafecilere veya din ataları olan Buhari,
Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, İbni Mace, Nesai, Malik Bin Enes, Muhammed Bin İdris, Ahmet Bin hanbel gibi Kur'an cahillerine, eserlerine, hadislerine,
ictihadlarına mezheplerine ve sözlerine  zerre kadar itibar etmiyoruz.
 Yani bizim yanımızda onların sivri sivrisinek kanadı kadar bir değerleri yoktur.
 Ağırlığı olmadığı için havada dönüp dolaşan  bir toz zerresi  kadar bizim yanımızda değerleri yoktur.
 Bizi esas ilgilendiren şey, İbrahim (as) ın  buyurduğu gibi,  "edlelne kesiran minennes" "insanların bir çoğunu sapdırdılar"
(İbrahim, 36) gerçeğidir.
 Bu gerçek her zaman göz önünde bulundurulması gerekir.
 CÜBBELİ AHMED'İN ŞİRK SAPIKLIĞI:
Televizyonda yaptığı bir konuşmasında cübbeli  aynen şunları söylüyor.
 "Abdulkadir Geylani (kaddasallâhu sirrahu)  odada oturuyor.
Mübarek tavuk yiyormuş, ellerinide böyle yalıyor,  böyle, bismillah tavuk yiyor.
 Tam da kadına denk geldi ya!
 İmtihan ya şimdi!
Olmadı dedi ya, efendi hazretleri! dedi ya. Çocuğum orada açlıktan ölüyor, sen de burada tavuk yiyorsun dedi ya!
 Böyle terbiyesiz insanlar da var, çok terbiyesiz insanlar!
 "Nebi (as)  ile mücadele eden kadın haklı oluyor"
(Mücadele, 1)
( Fakat Cübbeli'ye göre Abdulkadir Geylani ile tartışan ve haklı olarak ona  karşı gelen kadın terbiyesiz oluyor! 
Sizi gidi Kur'an cahili  müşrikler sizi!)
"Mübarek efendi ne yaptı?
 Kemiklere "kum biiznillah" Allah'ın izniyle  kalk, canlan" dedi.
 Tavuk hemen canlandı, kadın bunu görünce şaşırdı.
 Estağfurullah efendi hazretleri dedi:
"Hanım senin çocuğun da bu makama gelsin, istediği kadar tavuk yesin"
( Cübbeli Ahmed'in Kur'an cahili  cemaati burada gülüyor)
 Başka bir konuşmasında şu acayip hikayeleri anlatıyor. 
 "Bir kere arşa  çıkarıldım diyor.
 "Ebu Hasan El- Harakani arşa çıkarıldım diyor!
Tavafa başladım diyor.
 Melekler geri kaldı, ben hızlı tavaf ediyorum!
(Ben bu hurafeleri yazarken çok gülüyorum, çünkü bu hurafeler çocuklara masal gibi geliyor. Hakikaten bu Cübbeli çocuklar için çok güzel "masalcı amca" olabilirdi)
 Bir Melek geldi diyor, işlere bak işlere!
 Hiç bir programda duyamazsınız bunları, hiç bir programda, bilen de yok.
 Dedi ki, meleğin biri: "Sen niye bu kadar hızlı gidiyorsun?
 Biz sana yetişemiyoruz!
 Meleğe dedim ki diyor:
 "Sizde ateş latifesi (özelliği) yok.
 Biz, su, toprak, hava, ateş, dört unsurdan yaratıldık.
 Sizde nurdan yaratıldınız.
 "Hepimizin belli makamı var, onu aşamayız, meleklerin bir programı vardır.
 O programın dışına çıkamazlar, ne arttırabilirler, ne eksiltebilirler.
 Onlar programlanmıştır.
 Biz öyle değiliz, biz de güç var, kuvvet var!
O manevi gücü kullandığımız cihette bize melek bile yetişemez.
 İnsan meleklerden üstündür!
Ne bakımdan üstündür?
 Meleği geçme kabiliyeti var!
 Ama sende de var o kabiliyet,  bende de var. Ama işlettin mi? 
işletmedin mi?
 Beyazıt Bestami işletmiş! Ben işletmemişim.
Ben yere çakılmış kalmışım, ama o göğü  aşmış geçmiş.
Mektubatta İmam-ı Rabbani "Yerin çocuğu diyor.
"Göğün üstüne çıktı" diyor.
 Yerin çocuğu biz.
 Evliyaullah için söylüyor.
"Yerin çocuğu göğün  üstüne çıktı! zamanı da geri bıraktı mekanı da geri bıraktı.
 İşte Muhammed Mustafa (sav)
 İşte Miraç hecesi yaşananlar.
 Cebrail (as)  bile gelemiyor, yanaşamıyor!
 Ha ona varis olanlar, ona tabi olanlar, onun izinden gidenler, onun gibi ererler.
  Ruhani Miraca erişirler.
 Ama bunu Ebu Hasan El Harakani rüyada görmedi ki, açıkça diyor.
"Arşa  götürüldüm tavaf ediyoruz.
Bizde dedim ateş latifesi olduğundan suratlilik  var, hızlılık var.
 Onun için melek bana yetişemiyor diyor.
 Bu zat geliyor Ebu Yezid el Bestami'nin mezarından alıyor.
 Bu o kadar yetişmiş ki, o da oradan alıyor tabii. Ondan sonra gök kapılarının açıldığını görüyor! Meleklerinin indiğini görüyor.
 Onlar öyle, senin gibi benim gibi rüya  görmüyorlar ki:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder