12 Ağustos 2018 Pazar

ŞİRK SAPIKLIĞI KENDİLERİNE ATALARINDAN MİRAS KALDI.
(1 YAZI)
ALLAH'IN ELÇİLERE EN ÖNEMLİ  EMRİ TEVHİD AKİDESİDİR.
"Senden önce hiç bir Resul göndermedik ki ona:
"Benden başka ilah yoktur, şu halde sadece bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım"
(Enbiya, 25)
(Ey Resul! ) Şüphesiz sana da senden önceki(Resullere) de şöyle vahyolunmuştur ki: Andolsun Allah'a ortak koşarsan işlerin mutlaka boşa gider ve husranda kalanlardan olursun"
(Zümer, 65)
 DİNDE MEZHEPLER VE FIRKALAR  OLMAYACAK.
"Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye Nuh'a emrettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya emrettiğimizi Allah size de din kıldı.
 Fakat kendilerini çağırdığın bu din (İslam-Tevhid), müşriklere ağır gelir,,,"
(Şura, 13)
"Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılınlar var ya, ( EyResul! )
senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını haber verecektir"
(En'am, 159)
( EyResul! )Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir.
Allah'ın yaratışında(İslam dininde)  değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur Fakat insanların çoğu bilmezler"
"Hepiniz O'na yönelerek Allah'a karşı gelmekten sakının, salat-ı ikame edin, müşriklerden olmayın.
Dineriniparçalayan ve fırka fırka olanlardan olmayın. Bunlardan her fıkra kendilerinde olan inanç ile böbürlenip sevinmektedir"
(Rum, 30, 31, 32)
DİN SADECE  ALLAH'A ÖZGÜ KILINMASI GEREKİR.
(Ey Resul! )Şüphesiz ki Kitab-ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a özel kılarak kulluk et.
 Dikkat edin, halis din yalnız Allah'ındır. O'nun yanında veya onu bırakıp da başka dostların ( evliya) edinenler:
Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler,,,"
(Zümer, 2, 3)
"Kafirlerin hoşuna gitmese de dini Allah'a özel kılarak kulluk edin"
(Mümin, 14)
"De ki: Bana, dini yalnız Allah'a özel kılarak kulluk etmem emrolundu. Bana Müslümanların ( muvahhidlerin) ilki olmam emrolundu.
(Zümer, 11, 12)
ŞİRK EN BÜYÜK ZULÜMDÜR.
"Lokman, oğluna öğüt vererek: Evladım! Allah'a şirk koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti"
(Lokman, 13)
ÂHİRETTE AFFEDİLMEYECEK TEK GÜNAH ŞİRK'TİR
"Allah, kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa büsbütün sapıtmıştır"
(Nisa, 116)
ELÇİLERİN ÇOCUKLARINA EN ÖNEMLİ MİRASLARI TEVHİD DİNİNİN MUHAFAZA EDİLMESİDİR.
"İbrahim'in dininden kendini bilmez ahmaklardan başka kim yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada elçi seçtik, şüphesiz o ahirette de iyilerindendir"
"Çünkü Rabbi ona: MÜSLÜMAN ol, demiş, o da: Âlemlerin Rabbine teslim oldum, demişti"
"Bunu İbrahim de kendi oğullarına vasiyet etti, Yakup da, "Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslam-Tevhid) seçti. O halde sadece Müslümanlar (Muvahhidler) olarak ölünüz" dediler.
"Yoksa Yakub'a ölüm geldiği zaman siz orada mıydınız? O zaman Yakub oğullarına :
 (Ey Oğullarım!) Benden sonra kime kulluk edeceksiniz? demişti.
Onlar: Senin ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilâhı olan tek Allah'a kulluk edeceğiz, biz ancak ona teslim olmuşuz, dediler"
(Bakara, 130, 131, 132, 133) 
 Bu yazılarımda ele alacağım konu ilk atalarından günümüz müşriklerine miras olarak intikal eden şirk sapıklığı olacaktır.
 Nuh(as) ın kavminden F Gülen kavmine kadar şirk sapıklığında hiçbir zaman kesintinin olmadığı ve ilk atalarından günümüze şirk'te  hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz.
 Çünkü insanların inanç ve ahlakları  asla değişmez,  değişen zamandır.
 Ehli sünnet etiketi taşıyan müşriklerle tarikatçı müşrikler arasında bir fark yoktur.
 Tarikatçı müşrikler tasavvuf yoluyla  direk Allah'a şirk koşarken, Ehli sünnet dincileri ise muhaddislerin topladıkları rivayetleri ve  alimlerinin  fikirlerini Kur'an'a eşdeğer görmekle şirk  koşmuşlardır.
(Tevbe 31)
"İşte böylece, onlardan  öncekilere herhangi bir Elçi geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür  veya delidir, dediler. BUNU NESİLDEN NESİLE BİRBİRLERİNE VASİYET Mİ ETTİLER? Doğrusu onlar azgın bir topluluktur"
(Zariyat,  52, 53)
"İşte o ülkeler,,,, Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun ki,  elçileri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. FAKAT ÖNCEDEN YALANLADIKLARI GERÇEKLERE İMAN EDECEK DEĞİLLERDİ. işte kafirlerin kalplerini Allah böyle mühürler"
(Âraf, 101)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder