29 Ağustos 2018 Çarşamba

KUR'AN'DA KIRAAT FARKLILIKLARI YÜZÜNDEN MANASI DEĞİŞEN KELİMELER
(26. YAZI)
ÖRNEK 168
  Mümin Suresi "Hakikatın üstünü örtenlerin cehennem ehli olduklarına dair Rabb'inin sözü böylece gerçekleşti" 6.âyetinde bulunan "kelimetü" "sözü" ibaresini, Nafi kelimétu"  "sözleri" yani çoğul olarak okumuştur.
 ÖRNEK 169:
 Şura Suresi "Dilerse O,  rüzgarı durdururdu onun (denizin) üstünde kalakalırlar,,," 33. âyetinde bulunan "riha" "rüzgarı" kelimesini, Nâfi  "riyâha" "rüzgarları" yani çoğul olarak olmuştur.  ÖRNEK 170:
 Meryem Suresi "Aşağısından (Meryem'e)  seslendi) Tasalanma! Rabb'in senin alt yanında bir su arkı vücuda getirmiştir" 24. âyetinde bulunan
"fenédéhé  min tehtihé" "aşağısından ona seslendi"  kelimesini, Şu'be "fenédéhé men tehtihé" "aşağısında bulunan ona  seslendi" olarak olmuştur.
 ÖRNEK 171: 
"Meryem Suresi "Ancak tevbe eden,  iman eden ve ameli salih işleyenler hariçtir.
Bunlar hiçbir haksızlığa uğramaksızın cennete girerler"
 60. âyetinde bulunan "yedhulune" "girerler" kelimesini, Şu'be "yudhalune" (Allah tarafından) konulurlar, sokulurlar" olarak okumuştur.
ÖRNEK 172 :
 Ali İmran suresi "Sanma ki ettiklerine sevinen, yapmadıklarıyla övülmek isteyenler, evet, "sanma ki onlar"
azaptan kurtulacaklar,,," 188. âyetinde bulunan "lé tehsebennellezine"
"Sanma ki onlar" kelimesini, Nâfi "lé yehsebennellezine" bu âyette bulunan  İki "sanma ki " kelimesini  "sanmasınlar ki" olarak  okumuştur.
 O  zaman âyetin manası şöyle oluyor.  "Sanmasınlar ki ettiklerine sevinen, yapmadıklarıyla övülmek  isteyenler, evet "Sanmasınlar ki onlar" azaptan kurtulacaklar. Onlar için elem verici bir azap vardır"
 ÖRNEK 173:
 Zuhruf suresi "Şayet insanların küfürde birleşmiş bir tek ümmet olması tehlikesi bulunmasaydı,
Rahman-ı inkar edenlerin evlerinin tavanları ve çıkacakları merdivenleri gümüşten yapardık" 33. âyetinde bulunan "sukufen" "tavanları" kelimesini,
Ebu Amir "sekfen" "tavanı" yani tekil olarak okunmuştur.
 ÖRNEK 174:
 Meryem Suresi "İnsan düşünmez mi ki, daha önce insan  hiçbir şey olmadığı halde biz kendisini yaratmışızdır"
67. âyetinde bulunan "evelé yezkürül insan" "insan düşünmez mi ki" kelimesini, Kisai "evvelé yezzekkerül insan" "insan öğüt almaz mı ki" olarak okumuştur.
ÖRNEK 175:  Meryem Suresi "Rahmân çocuk edin 88. 91. 92. âyetlerinde bulunan "velede" "çocuk" kelimesini, Kisai  "vulde" "doğum" olarak okumuştur.
Yani "Allah'ın zatında çocuk yapma özelliği var, çocuğu olur" dediler.
 ÖRNEK 176 :
Taha Suresi ",,,,Büyücü ise, nereye varsa İflah olmaz" 69. âyetinde de bulunan "keydü séhir" "büyücü hilesi" kelimesini, Kisai "keydü sihr" "büyü hilesi" olarak okumuştur.
ÖRNEK 177 :
 Taha Suresi "Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kurtardık,,,"
 80. âyetinde bulunan "enceynéküm min adüvviküm" "sizi düşmanınızdan kurtardık" kelimesini, Kisai "enceytüküm min adüvviküm" "sizi düşmanınızdan kurtardım" olarak okumuştur.
ÖRNEK 178:
 Tâhâ süresi "Size rızık olarak verdiklerimizin  temiz olanlarından yiyiniz,,, 81. âyetinde bulunan "razaknékum" "rızık olarak verdiklerimizden" kelimesini, Kisai ""rezektüküm" "rızık olarak verdiğimden" olarak olmuştur.
 ÖRNEK 179:  Enbiya suresi (Muhammed:) Rabbim!
 (Onlar hakkında) adaletinle  hükmet.  Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır" dedi.
112. âyetinin başında bulunan
 "Kale" "dedi" kelimesini, Kisai "kul" olarak okumuştur.
 ÖRNEK 180: Hadid suresi "Resul sizi Rabbinize  iman etmeye çağırdığı halde niçin Allah'a iman  etmiyorsunuz?
 Halbuki O, sizden kesin söz de almıştı.Eğer iman ediyorsanız"
8. âyetinde bulunan "veked eheze misekeküm" "sizden  kesin söz almıştı" kelimesini, Ebu Amir "veked uhize misekeküm" "sizden kesin söz alınmıştı" olarak okumuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder