ŞİRK SAPIKLIĞI KENDİLERİNE ATALARINDAN MİRAS KALDI:
(12. YAZI)
Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
"Onlara: Allah'tan başka taptıklarınız hani nerede?
Size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerine olsun yardımları dokunuyor mu? denilir. Artık onlar, o azgınlar ve iblis orduları toptan oraya tepetaklak atılırlar.
Orada birbirleriyle çekişerek şöyle derler: Allah'a yemin olsun ki, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
Çünkü biz sizi Alemlerin Rabbi ile eşit tutuyorduk. Bizi ancak o günahkarlar (müşrikler) saptırdı.
Şimdi artık bizim ne şefaatçimiz var, ne de yakın bir dostumuz.
Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden (muvahhidlerden) olsak!"
(Şuara, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102)
İSMAİLAĞA TARİKATININ ŞİRK SAPIKLIĞI:
Türkiye Cumhuriyeti'nde hiç çekinmeden şirk inancını ortaya koyan en büyük tarikat İsmailağa tarikatıdır.
Şu anda tarikatın başında bulunan cübbeli Ahmet gibi Allah'a, Allah Resulü'ne ve İslam dinine iftira ve hakaret eden birisi herhalde gelmemiştir.
İşte bunlardan bir kaç örnek:
"Şimdi bir rivayet söyleyelim.
Abdulkadir Geylani (ks) Hazretlerine ait faziletli kırk salavatı şerifede geçen bir sahifede, tabi bu 41.sahifedeki beytte var.
"Kabrim beytullahtır,(Allah'ın evidir) ziyaretime koşa koşa gelen İzzet ve rıf'at ile döner" diyor.
Şu feyze bakın.
"Sırrım Allah'ın sırrıdır" diyor.
"Mahlukata sirayet eden Allah'ın sırrı bende sirayet etmiştir"
Bundan dolayı Abdulkadir Geylani ölüleri diriltiyordu.
Abdulkadir Geylani "Bana sığın" diyor.
"Emrim Allah'ın emridir" diyor.
"Ey Şah-ı Nakşibend! Sensin benim efendim! Yetiş imdadımıza, Ey Allah'ın dostu selam olsun sana, yetiş bize, imdadımıza!
Tut elimizden"
Büyük o, Allah ona ne yol verdi.
Onun yolu kıyamete kadar yürüyecek.
İslamiyeti muhafaza ediyor"
Başka bir konuşmasında aynen şunları söylüyor.
"Peygamberler diridirler, hatta kabirlerinde namaz kılıyorlar.
İslam alimlerinden İbni Akil Hz. leri "Allah resulü kabirde hanımlarıyla zevkleniyor (cinsel ilişkiye giriyor)" demiştir.
Hapisten çıkış konuşmasında büyük bir kalabalığa Cübbeli Ahmed'in söyledikleri şöyledir.
"Geçen hafta Abdulaziz Bayındır dedi ki: Cübbeli, Abdulkadir Geylani'den himmet istemiş, gelsin Abdulkadir Geylani onu (hapisten) kurtarsın.
Ben de onun lafı üzerine daha çok Abdulkadir Geylani'den himmet istedim( kalabalıktan heyecanlı bağırışlar, çağırışlar)
Abdulkadir Geylani kurtarırmıymış görsünler!
Başka bir konuşmasında cübbeli Ahmet diyor ki:
"Efendi hazretleri( şeyhi Mahmut) kaç defa vefat edecek zannetti millet, birisi gördü zuhuratta, Azrail (as) geldi efendi hazretlerine, çok sene oldu, 15 sene, işte efendim(ruhunu) alacak.
Efendi Hazretleri şöyle yaptı (ellerini kaldırdı Azrail'e)
"Ben şimdi gelmek istemiyorum!
Olur mu bu?
Olur!
Çünkü hadis-i şerifte diyor ki:
Her peygambere muhayyerlik verildi.
Ne demek? İstersen gel, istersen (dünyada) kal.
Bütün evliyalara bu verildi, bunda ittifak vardır. Yani isterse İster gel, ister kal.
Kur'an ve muvahhid düşmanı cübbeli Ahmet diyor ki:
"Mahfuz, korunmuş demektir.
Şimdi bazı veliler var, geçmişinde günah işleyebilirler.
Hatta büyük günah işleyebilirler, büyük günah işlemiş sonra tövbe etmiş, makam sahibi olmuş veliler vardır.
Ama Mahmut efendi hazretleri dediğiniz zaman sicilinde bir seyyie ( günah, hata) yoktur. Haydar Ali efendimiz ne derdi?
"Henüz Mahmud'umun sol tarafında bir günah yazılmamıştır"
Böyle tertemiz insan, doğuşundan büyümesine kadar hiç görülmemiş bir şey, hayatında pantolon giymemiş, devamlı annesine şalvar getirirdi, şalvar giyerdi.
Başka bir konuşmasında Kur'an cahili, ilim düşmanı, akıl yoksunu Cübbeli aynen şunları söylüyor.
"Bu aracılık işini aradan kaldıranlar(âhirette) sap gibi ortada kaldıklarında onlarla görüşeceğiz.
Çıkmış birisi ben Allah ile aramda aracı kabul etmem diyor.
Aracı yok, direk bağlanmış, motoru yakacak sonra, "Ben direk Allah'a bağlanırım" diyor.
Sen direk bağlan.
Ondan sonra sahabeler, şeyhler, müritler, hepsi gitti, mezhep sahipleri, evliyalar hepsi gitti.
Tek başına durmuş, "Ben direk Allah'a bağlanırım" diyor.
Direk Allah'a bağlanan şeytana bağlanmıştır. Başka bir konuşmasında cahil ahmak diyor ki: Beraat günü balıklar bile oruç tutardı.
Yani yemezler, ama şimdiki balıklar sapıtmış olabilir.
Eskiler böyleydi, şimdi ne bileyim bugünkü balıkları, kuşları"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder