ŞİRK SAPIKLIĞI KENDİLERİNE ATALARINDAN MİRAS KALDI:
(9.YAZI)
"İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk ilahlar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler.
İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise onlarınkinden çok daha fazladır.
Keşke zalimler azabı gördükleri zaman anlayacakları gibi bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve
Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.
İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve o anda her iki taraf da azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır.
(İlâhlara ve evliyaya) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri dönmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!
Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar"
(Bakara, 165, 166, 167)
Menzil tarikatının Semerkand diye bir tv'leri mevcuttur.
İşte bu tv'de bir sapık bir müşrik şu uydurma hikayeyi anlatıyor.
Kur'an cahili sofi bu saçma sapan, ahmakça hikayeyi anlatırken,
Dursun Ali Erzincanlı da hiç itiraz etmeden tebessüm ederek onu dinlemektedir.
Hikaye şu:
"Ebu Hasan El Harakani'ye bir kafile ziyarete gider.
Oradan ayrılacakları sırada Ebu Hasan onlara şöyle der:
"Başınıza herhangi bir şey gelirse, beni vesile ederek Allah'tan yardım isteyin.
Kafile oradan ayrıldıktan sonra hırsızlar, yol kesiciler, eşkiyalar kervanı soyuyor.
Ve bu arada kervanda bulunan insanların tamamı "Allah, Allah" diyerek Allah'tan yardım istiyorlar.
Ama o anda müritlerinden birisi Ebu Hasan El Harakani'nin tavsiyesine uyarak "Ebu Hasan el-Haraka'nin yüzü suyu hürmetine bizi kurtar" diye dua ediyor.
Sabah olduğunda bakıyorlar ki herkes soyulmuş, herkesin malı, mülkü, eşyası alınmış, ama "Ebu Hasan El Harakani" diyenin malına hiçbir şey olmamış.
Sabah olduğunda Hasan El Harakani'ye giderek diyorlar ki, "Biz Allah dedik soyulduk, bu Ebu Hasan dedi kurtuldu.
Bunun sebebi nedir?
Hasan el- Harakani şöyle cevap veriyor. "Evlatlarım!
Siz İsyan ettiğiniz için, günah işlediğiniz için Allah sizin duanıza icabet etmez, ama siz beni aracı yapınca Allah'a dua ettim, benim duamı kabul etti"
Yukarıda bulunan hikaye en az Kur'an'ın iki yüz âyetine aykırıdır.
Fakat bu zındık müşriklerin hiçbir zaman Allah, vahiy, tevhid, İslam, Kur'an, ilim, aklı kullanma, tefekkür ve sorgulama diye bir dertleri olmamıştır.
Yine menzil Gavs-ına ölümüne bağlı bağlı olan bir müşrik cemaate karşı yaptığı konuşmada aynen şunları söylemektedir.
"Eğer biz bir insan olmuşsak bu gavs-ın (menzil şeyhi) sayesindedir.
Herkes bizi seviyor sayıyorsa bu gavs'ın sayesindedir.
Onun için canımızda ruh olduğu müddetçe o aileye köle olacağız.
Biz başımızı yere koyacağız, bütün gavs çocukları başımıza basıp geçecekler.
Gene de gavs'ın hakkını eda etmemiz mümkün değildir.
Biz ve sizde, ömrümüz olduğu müddetçe gavs'ın evlatlarına kölelik edeceğiz, yapmaya da mecburuz,
üzerimize farzdır, vaciptir. Ölünceye kadar gavs'ın evlatlarına boyun eğmeye, hizmet etmeye devam edeceğiz.
AYNI ŞAHSIN BAŞKA BİR KONUŞMASI
Bizim için gavs'ın köyü, sultan hazretleri'nin köyü her an için mukaddestir, toprağı mukaddestir,
köpeği mukaddestir.
Hele de gavs'ın çocukları ben onların kölesiyim"
Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.
"Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir,,,,"
(Tevbe, 28)
Yine menzil şeyhine nispet edilen ahmakça bir cümle daha vardır.
Güya şeyh demiş ki:
"Biz istersek ahırı meleklere temizletebiliriz"
Aslında ben bu Kur'an'sız cahillere diyecek fazla bir şey bulamıyorum.
Esas sorun onlara iman eden milyonlarca insanın sapıklığıdır.
Milyonlarca insan bir cahilin arkasından nasıl gidiyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder