KUR'AN'DA ALLAH ELÇİLERİNİN ÖNEMİ (9.YAZI)
Bu açıklamada, zamir kullanılacak iken neden "Resul" kelimesinin açıkça getirildiği ve "vesteğferte lehum"
"sende onlar için istiğfar etseydin" gelmedi de "vesteğfera lehumurrasulu"
"Resul onlar için istiğfar etseydi" denilmesinin arkasında var olan incelik ve ayrıntı şudur.
Allah Resulü'nün,
iman edenlerin üzerinde bulunan hakkı, aralarında ihtilafa düştükleri şeylerde aralarında hüküm vermesi için kendisinin hükmüne müracaat etmeleridir.
Elçiye bu hakkın verilmesi, onun Allah Resulü olmasından, insanlar arasında vahiy ile hükmetmesinin emredilmiş olmasından dolayıdır.
Eğer onlar o günahı işlerken (Allah Resulü'nü bırakıp tağut'a giderken) bunun yerine
MESELA,
Haksız yere elçinin malından ve mülkünden bir şey yemek gibi şahsi bir hakkı çiğnemiş olsalardı o zaman Allah ( cc) " festeğferte lehum" "Ey Muhammed! Sen de onlar için istiğfar etseydin" derdi.
Gelenekçi hurafecilerin ve tarikatçı müşriklerin şeyhlerine aynı misyonu yüklemek için bu ayete verdikleri şu anlam doğru değildir.
"Zamir yerine "Resul" kelimesinin kullanılmasının elçilik makam ve mertebesinin yüceltildiğini ve bu şerefli makamın sahibinin Tevbe alması,
dua etmesi ve istiğfarda bulunmasının daha makbul edileceğine ve şefaatının reddedilmeyeceğine işaret edildiğini iddia etmek"
İşte bu yüzden bu âyet en çok istismar edilen âyetlerdendir.
Özellikle tarikat ve tasavvuf ehli şeyhe gidip ondan tevbe almak,
himmet beklemek, onun önünde günah çıkarmak ve bir şeyhe intisap etmeyi bu ayete dayandırmaktadırlar.
Evet Allah Resulü'nün makam ve mertebesi şerefli ve özeldir.
Fakat Allah ( cc) "Elçi (Aleyhisselam) kendileri için günde yetmiş defa istiğfar etse bile münafıkları bağışlamayacağını bildirmiştir"
(Tevbe, 80)
Dolayısıyla bu ayette belirleyici unsur
"Ve mé erselné min Rasülin illé Liyuta'a biiznilléhi"
"Biz her Elçiyi- Allah'ın izniyle ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik" (Nisa, 64 ) ayetinin pasajıdr.
Allah Resulü'nün istiğfarının, onların istiğfar etmesi şartına bağlanmasına gelince:
Bu şu demektir:
Onların tevbeleri ancak Resul tevbelerinden tam olarak razı olduğu takdirde gerçekleşir.
Elçilik makam ve mertebesinin önemini müminler kavramak zorundadır.
Bu konuda şu ayeti hatırlamakta fayda vardır.
"Size gelirler, gönlünüzü almak için Allah'a yemin ederler. Eğer bunlar mümin iseler, ilk önce Allah ve Resulü'nün "Rasuluhu" rızasını düşünmeleri gerekirdi"
(Tevbe, 62)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder