KUR'AN'DA ALLAH ELÇİLERİNİN ÖNEMİ ( 1.YAZI)
"Allah tarafından kendilerine, yanlarında bulunanı tasdik edici bir ELÇİ (RESULÜN) gelince ehl-i kitaptan bir grup, sanki Allah'ın kitabını bilmiyormuş gibi onu arkalarına attılar"
(Bakara, 101)
Yukarıdaki ayette KİTAP ile ELÇİ aynı hakikatın temsilcileri olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca ehl-i kitab olan Yahudi ve Hıristiyanların düştükleri tuzağa düşmemeleri için Şia ve Ehli sünnet mezheplerine ikaz vardır.
"Yoksa siz de (Ey Muhammed'in arkadaşları) daha önce Musa'ya (saçma sapan sorular) sorulduğu gibi Elçinize
(Resuleküm) sorular sormak mı istiyorsunuz? Kim imanı küfre değişirse, şüphesiz dosdoğru yoldan sapmış olur"
(Bakara, 108)
İstisnasız bütün kavimler Elçilerine eziyet etmişlerdir.
Bunların içinde en fazla eziyete uğrayan Musa, Nuh, İsa, Muhammed, Lut ve İbrahim (Aleyhisselam) dır.
"Doğrusu biz seni Hak (KUR'AN) ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin"
(Bakara, 119)
Kur'an'ın bazı ayetlerinde Allah Elçilerinin(Rusul) uyarıcı olduğu, bazı ayetlerde de kitabın veya âyetlerin müjdeleyici ve uyarıcı olduğu ifade edilmiştir.
Kitap ile Elçilerin arasında bir fark olmadığından dolayıdır.
Bütün Allah Elçileri uyarıcı ve müjdeleyici olarak gönderilmişlerdir.
Elçiler değerlerini vahiy'den alırlar, mişna, rivayet ve uydurma hadislerden değil.
"Ey Rabbimiz!
Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir Elçi (Resulen)
gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin"
( Bakara, 129)
Ayetlerin tümüne baktığımızda her zaman "ayetleri elçinin (Resül) okuduğunu" görüyoruz.
Hiç bir yerde "âyetleri okuyan Nebi" yer almaz.
Yukarıdaki ayette geçen "kitaptan" maksat KUR'AN'DIR.
"Hikmetten" maksat ise Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğü, Kur'an'ın çözümü, Kur'an'ın sistemi olduğunu görüyoruz.
(Yahudiler ve Hristiyanlar Müslümanlara) Yahudi ya da Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanif olan İbrahim'in dinine uyarız.O, müşriklerden değildi " (Bakara, 135)
"Biz, Allah'a ve bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Esbata indirilene, Musa ve İsa'ya verilenlerle Rablerin tarafından diğer Nebilere verilenlere, onlardan hiçbiri arasında fark gözetmeksizin inandık ve biz sadece Allah'a teslim olduk" deyin (Bakara, 136)
"Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar, dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir bilendir"
(Bakara, 137)
Elçi ve Nebi'ler arasında ayırım yapmak doğru değildir. Hangisinin üstün olduğunu sadece Alla bilir.
Kurtuluşa ulaşmak Yahudi, Hıristiyan, Şii ve Sünni olmakla olmaz.
Kurtuluşa ermek için İbrahim (Aleyhisselam) ın saf, temiz, hâlis, arı duru, aydınlık, ihtilafı ve karışıklığı olmayan, kolay, sâde, apaçık, rahmet ve hidayet, sırat-ı müstakim olan hanif İslam dinine bağlı olmak ile olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder