KUR'AN'DA ALLAH ELÇİLERİNİN ÖNEMİ
(15. YAZI)
"Andolsun ki Allah, israiloğullarından söz almıştı (kefil olarak) içlerinden on iki de başkan göndermiştik. Allah onlara şöyle demişti: Ben sizinle beraberim.
Eğer salatı ikame eder, zekatı verir, Elçilerime inanır "ve émentüm birusüli" ve Allah'a güzel bir borç verirseniz (ihtiyacı olanlara yardım yaparsanız)
andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Bundan sonra sizden kim inkâr ederse doğru yoldan çıkmış olur"
(Mâide, 12)
Elçilere iman, aynı zamanda vahye iman olduğu için Kur'an'ın bazı ayetlerinde
"Elçiler, Elçi" bazı yerlerde de "âyetler, kitap, indirilen vahiy, Allah'ın âyetleri Allah'tan gelen" olarak geçer.
"Ey Ehl-i kitab! Resulü'müz size Kitap'tan gizlemekte olduğunuz bir çok şeyi açıklamak üzere geldi:
bir çok (kusurunuzu) da affediyor.
Gerçekten size ALLAH'TAN bir nur, apaçık bir kitap geldi"
(Mâide, 15)
Şimdi yukarıdaki ayete yakından bir göz atalım.
"Resulü'müz size kitap'tan gizlemekte olduğunuz bir çok şeyi açıklamak üzere geldi: bir çok(kusurunuzu) da affediyor.
Gerçekten size ALLAH'TAN bir nur, apaçık bir kitap geldi"
Ayette bulunan "Resülümüz" kelimesi "Kur'an mıdır? Yoksa "Muhammed ( Aleyhisselam) mıdır?
Aslında "onların gizlediği şeyi" sadece vahiy açıklayabilir.
"Kusurları da sadece Allah affeder"
Yani elçi(Resul) ile vahiy öyle birbirinin içine geçmiş ki, her ikisi de aynı şeylerdir ve Allah'ı temsil ederler.
Bazı ayetlerde vahiy ile Elçiyi birbirinden ayırmak imkansızdır.
Dolayısıyla geleneksel anlayışın rivayetlerden elçiye gitmeleri, Kur'anda üzerinde önemle durulan Elçilik makam ve mertebesini inkâr etmek anlamına geliyor.
Yani Allah'ın Elçileri değerlerini sadece ve sadece Kur'an'dan alırlar.
Elçileri rivayetlere götürmek ve uydurma rivayetlerle oluşturulan İlahların ve evliyaların şirk dini ile değerlendirmek hem onları gönderen Allah'a, hem getirdikleri vahye, hemde kendilerine en büyük bir hakarettir.
Mâide 15. Âyetin devamı olan 16. âyetin meali şöyledir.
(Allah'ın) Rızasını arayanı Allah onunla (Resul _Vahiy) kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir"
"Ey Ehl-i kitab! Elçilerin arası kesildiği bir zamanda size Elçimiz
(Muhammed as) geldi. Gerçekleri size açıklıyor ki (âhirette)
"Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demeyesiniz. İşte size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeyi hakkıyla bilir"(Mâide, 19)
" Size Elçimiz geldi, gerçekleri size açıklıyor ki âhirette "bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demeyesiniz.
Demek ki elçi sadece Allah tarafından indirilen vahyi tebliğ ediyor.
Aslında her şey açık olarak önümüzde duruyor.
Fakat uydurma dinin âlimleri!!! KUR'AN'A sırt çevirmişlerdir.
Allah Resulü'nü Kur'an'dan koparmak suretiyle İslam'a karşı en büyük günahı irtikap ederek büyük bir cinayet işlemişlerdir.
Allah Resulü'nü Kur'an'dan alıp uydurma rivayetlere götürmek dini temelinde yıkmış, tevhid akidesi
yerle yeksan olmuş, elçi ile Nebi kavramları arasında bulunan fark yol edilmiş, Kur'an paramparça edilerek sırat-ı müstakimin yolu kapatılarak şirke doğru yol açılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder