19 Mayıs 2021 Çarşamba

ŞİRK BÜYÜK BİR ZULÜMDÜR. Dinin himayesine sığınarak kutsala hürmet adı altında açık şirke gidilmesi Kur'an'ın dikkat çektiği en büyük ve en önemli tehlikedir. Kur'an, yüzlerce âyette gösteriyor ki, şirkin failleri daima din temsilcileri olmuştur. Zaten din ile bağlantısı olmayan müşrik olamaz.Kuran'ı Mübin doğrudan ve açık olarak bu din temsilcilerine lânet okumaktadır.(Bakara-159/174)Kur'an haber vermektedir ki, Resüller mirası, fosiller hakimiyetiyle içinden çürütülmüş ve faturası Allah'a kesilen din, her zaman ve zeminde şeytana ve zulme hizmet eden bir yıkım aracına dönüşmüştür. İşte İslam dünyasının asırlardan beri hüsrandan hüsrana ve akıl almaz katliamlara sürüklenmesinin gerçek sebebi burada yatıyor. Şirk, hulul inancı ve batınilik, İslâm dininin yozlaştırıldığı anda ortaya çıkan dinin adıdır. Tevhid dininde yani ilahi yani vahye dayalı hanif dinin herhangi bir ilkesinde vücut bulan bir yozlaşma o dini tartışmasız biçimde şirke bulaştırır. Yozlaşan hâlis dinin yeni kimliği kesinlikle şirk olacaktır. Musa (a.s) a, İsa (a.s)a ve tüm Resüllere indirilen vahyin akibeti bu bulmuştur. Olmasaydı ardarda elçiler gönderilmezdi. Bundan dolayı insanlığın din adına Kur'an'dan başka gidilecek bir yeri başvuracak sağlam bir kaynağı bulunmamaktadır. Kur'an'dan nasip yoksa, varılacak sonuç ya şirk veya tümden Allah'ın inkar edilmesi olacaktır. Şu mesele gerçekten çok önemlidir. Şirk Kur'an'ın gösterdiği şekliyle bilinmedikçe, İslam'ı ve tevhid'i Kur'an'ın gösterdiği şekliyle anlamak mümkün değildir. Şia ve Ehl-i Sünnet dünyası, Kur'an'ın ortaya koyduğu şekliyle şirki tanımıyor. Tanıma yönündeki tüm gayretleri bilinçli ve şuurlu bir iradeyle sonuçsuz bırakılıyor. Çünkü şirk ve hulul inancının mahiyeti halk tarafından anlaşıldıkça onlara İslam adı altında yaşatılan dinin esasında şeytanların dinî olduğu ortaya çıkacaktır. Böyle bir şuur ve iman dünyada bulunan bütün çıkar dengelerini sarsacaktır. Şirki tanıma seferberliği, Kur'an'ın mü'minlerden istediği en büyük ve en zorlu seferberliği olduğunu asla unutmayalım.Şirk, tasavvuf, zühd, zikir maskesi adı altında tarikatlar eliyle en kolay yayılan bir cehalettir.Kur'an'a göre yayılmayı kolaylaştıran şirk ve hulul çevrelerinin dünyalık nimetlere bol bol sahip bulunmaları ve dinleri olan batıl inancı yaymada bu maddi servet ve nimetlerden yararlanmalarıdır. Sahte ilahların dünyalık dağıtarak inançlarını yaymada başarılı olduklarını bizzat Kur'an tarafından şu şekilde ortaya konmaktadır."O gün Rabbin onları ve Allah'ın yanında, altında, berisinde taptıklarını toplar da, der ki, şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi yoldan çıktılar? Onlar seni tesbih ederiz senin yanında, seninle beraber başka evliya edinmek bize yaraşmaz. Fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda seni anmayı unuttular ve helakı hak eden bir toplum oldular" (Furkan- 17-18 )Kur'an'ın düşmanı zulüm, en büyüğü düşmanı ise zulmün en karanlık olanı şirktir. "Doğrusu şirk büyük bir zulümdür" (Lokman- 13) Şirk ve hulul inancı bütün zulümlerin anasıdır. Özellikle hulul inancı ve batınilik sürekli zulüm ve kaos üreten lanetli bir doğurgandır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder