18 Mayıs 2021 Salı

DÜNYA DÖNSEYDİ NE OLURDU? İbrahim hakkının marifetnamesi gibi saçma sapan kitaplar, Kur'an'ı dinin kaynağı olarak yeterli görmeyenlerin, Kur'an, akıl ve ilim dışı izahlarla dolu olan eserlerdir. Bu eserler hadisçi "din" anlayışının sonucudur. Mezhepleri din edinmenin vebal ve sorumluluğu ise aklını kullanmadan bu hurafelere teslim olan, mezhep imamlarının insiyatifine bırakılıp terkedilen, hurafeleri din zanneden kalabalıklardır. Bu acınacak durumda bulunanlardan birisi de uzun süre Suudi Arabistan'ın Diyanet reisliğini yapmış olan Fanatik Ehl-i Sünnet taraftarı olan Abdülaziz bin Baz'ın fikir dünyasıdır."Dünyanın sakin, güneşin hareketli olduğunu, gezegenlere ve Ay'a çıkmanın imkansızlığına dair "akli ve hissi deliller" isimli risalesinde şunları söylemektedir." Kim bunu iddia ederse küfür ve sapkınlığa düşmüş olur. Çünkü bu iddaa hem Allah'ın, hem Kur'an'ın hem de Allah Resulü'nun reddi anlamına gelir. Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Tövbe ederse ne âlâ! Aksi takdirde kafir olur ve dinden dönmüş gibi hüküm uygulanarak öldürülür ve malı da devlet hazinesine devredilir. Abdullah bin Baz'a göre "dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, evler, ağaçlar dağılır, nehirler, denizler taşar hiç bir şey yerinde durmaz, hepsi savrulup giderdi. İnsanlar, batı'daki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıblenin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi. Velhasıl bunların hiçbiri görülmediğine göre dünyanın hareketli olduğu iddiası birçok sebepten dolayı batıldır. Bu risaleye göre dünyanın hareket ettiğini söyleyenlerin öldürülmeleri gerekir. Kısacası İbrahim Hakkı'nın Marifetnamesi, Said Nursi'nin Risale-i Nur'u, Celaleddin-i Rumi'nin Mesnevisi, Taberi, Buhari, Müslim, Kâfi ve diğerleri, bilim sanat ve akıl dışı izahlarının dinin bir parçası yapılması, bunlarda yer alan kimi fikirleri reddedenlerin sapık ilan edilmesi, akıl tutulması ilkel bir anlayıştır.Suudi Arabistan'ın en büyük fetva makamı olan bin Baz'ın risalesinin yazım tarihini size sorsalar tahmininiz ne olurdu? Bu eser bundan 1000 yıl önce değil, 1975 te yazılmıştır. Hem de Suudi Arabistan'ın devlet matbaalarında ve resmi makamarca basılmıştır. Ne yazık ki, siyasal İslamcıların, selefilerin, haricilerin, vahhabilerin "şeriat" diye insanlara yutturmaya çalıştıkları din budur! Bilim ve akıldışı, vicdan ve merhamet dışı, sanat ve estetik düşmanı, hadis ve mezhep merkezli yalanların yol açtığı rezillik, maskaralık ve ahmaklık budur. Kur'an yeterli görülmeyince olacak şey budur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder