1 Mayıs 2021 Cumartesi
ARKADAŞLARDAN GELEN YORUMLAR(24-YAZI)"Salim Baykara hocam!Rabbım hizmetlerinizden ötürü ebediyen razı olsun inşallah.Size çok teşekkür ediyorum. Bu sayfalar varya bu sayfalar, bence her biri Kur'an okulu.Bu fakir Kur'an'ı ezberlemeyi, Kur'an'ı notalı ve namelerle terennüm etmeyi okumak zannediyordu.Üstelik otuz yıl imam hatiplik yaptığı halde!Yapmış ama farkında olmadan ayağına sıkmış. Tevbeler ve pişmanlıklarla şuan bu sayfalardaki paylaşımları içselleştirip bir kişiye dahi olsa ulaştırma gayretinde olan günahkar biri olarak suçumu itiraf ediyorum.Oysa Kur'an'ın mesajını bir insana ulaştırmak bile bence Kur'an okumak sayılır.Selam ve dua ile.Siz yazın biz yayalım ve paylaşalım inşallah hocam"(Ismail Kilic)--------------------------------------------------------"Kaleminize sağlık hocam!.Vahyin sahibi sizden ebediyen razı olsun inşallah.Bataklıkta debelenip dururken sizinle beni tanıştıran Allah'a sonsuz hamd ediyorum. Kur'an'ın canlı örneği benim.Allah dilediğini değil, dileyeni hidayete kavuşturuyor.Şekil bendeki gibi.Çok ama çok istiyordum.Fakat ne yapacağımı bilmiyordum.Rabbim sizinle yollarımızı kesiştirdi.Vesselamü aleyküm"(Ismail Kilic)----------------------------------------------------------"Recep Gölükcü abi! Resûl Kur'an'ın haricinde bir din buyurmadı ve duyurmadı. Yüzyıllardan beri onun izinden gittiğini, sünnete uyduğunu iddia edenler, kaç guruba ayrıldılar görmez misin? "Kur'an'ı okuyalım, anlayalım, üzerinde düşünelim, bu konuda emek verenlere saygı duyalım, dediğimizde tüyleri diken diken olan sen değil misin? "Allah Resulünü postacı mı sanıyorsun" diyen, kendi içinde bulunduğu gurubu Allah katında cennetlik zanneden, Kur'an'ı okumadığı gibi, savunduğu hadis ve sünneti de okumamışların ithamlarına alıştık artık. Kur'an'da Nebi ve Resûl kavramları ayrı iki kelime olduğu halde, bu iki kavramı Farsça'dan dilimize geçen "peygamber" kelimesi ile ifade etmişiz.Hiç çeviri yapmadan Nebi geçen yerde Nebi, Resûl geçen yerde de Resûl deseydik belki de Resule itaatın Allah'a itaat olduğunu, Resûle isyanın da Allah'a isyan olduğunu anlamamız daha kolay olacaktı. Bu konuda Zeki Bayraktar hocamın "Kur'an ve Sünnet Ama Hangi Sünnet" adlı kitabı ile Ali Aydın hocamın "Kur'an Işığında Nebi ve Resûl Arasındaki Farklar" adlı kitabı yeterince aydınlatıcıdır. Yine okumayı sevmeyenler aynı hocalarımızın yılların birikimi/emeği ile bu konuyu anlattıkları YouTube videolarını izleyebilirler.Ama ben yine de okuyacaklarını ve izleyeceklerini pek zannetmiyorum. O zaman devam, "eee namazı nasıl kılacaksınız, söyleyin bakalım" demeye"(Mehmet Yurdadur)--------------------------------------------------------"Değerli hocam!Elinize sağlık!İslam dininin Rasulullah tarafından tebliğ edilip saf, arı- duru, katışıksız ve tamamen Kur'an'a dayalı orijinal bir şekilde yaşandıktan sonra özellikle Emevi iktidarı ile başlayan süreçte uydurma rivayetlerin etkin hale gelmesiyle uydurulmuş bir dine dönüştü. Eski cahiliye alışkanlıklarından kurtulamamış toplum ve yöneticiler rivayetleri din edinerek, İslam ambalajı içinde yani "İslam dini" kisvesi altında tamamen farklı, şirk esaslı bir din yapısı, yani Ehl-i Sünnet ve Şia dinleri ortaya çıktı. İşte Kur'an'ın nazil olduğu coğrafya olan Suudi Arabistan, Emevi döneminde temelleri atılmış sonraki yüzyıllarda uydurma rivayetler üzerinden yapılan içtihadlar ile İslam dinine baştan sona kadar aykırı, temel insani değerlerin mezhep âlimleri tarafından ayaklar altına alındığı bir ülke maalesef. Bu İslam dışı din tarafından bu kutsal coğrafyanın yönetilmesi de hazin bir durum. Saygı ve selamlar"(Faruk Fidan-- "Hacerul Esved" adlı makaleye yaptığı yorum)-----------------------------------------------------------"Kardeşim!Emeğine sağlık!Bir zihniyet sadece yalan, iftira, ötekileştirme, iki yüzlülükten besleniyorsa ondan her türlü kötülük beklenebilir!Tıpkı hiç bir zaman olmayan “dilimizi değiştirdiler" ve "köklerimizle bağımızı kopardılar" masalı gibi! Kardeşim!İnsanlara bıkmadan bu yalanları anlatmalıyız ve gerçekler sonunda galip gelecektir.Sevgiler! (Hüseyin Bostan-- "Her Sözleri Yalan Ve Aldatmaca" adlı yazıya yaptığı yorum)---------------------------------------------"Değerli hocam! Arap harflerinin kaldırılmasını İslam'a yapılmış saldırı gibi gösterenler, yüzlerce yıl insanların kendi anladığı dilden Kur'an'ı okuyup anlamalarına engel olanlarla aynı zihniyette olanlardır. Uydurma rivayetler ve bunlardan oluşturulan içtihadlar ile meydana getirilmiş mezhepçi din anlayışı olan Şiilik ve Sünnilik, Kur'an'dan kopuk, Arapçayı kutsal bir dil olarak sunup, sadece metninden okumayı sevap ve şart haline getirdiler. Günümüzde bu zihniyetin temsilcileri de aynı argümanı kullanıyor ve topluma Kur'an'ı kendi dilinden anlayarak okumaları gerektiğini söyleyen ve böylece ilahi mesajın anlamına ulaşıp hanif dini yaşamalarını isteyen müvahhidlere "Kur'an'cı, mealist, Kur'an müslümanı, oryantalist, yahudi ajanı'' gibi yakıştırmaları yapıyorlar. Ama artık ne yapsalar boş, çünkü giderek artan sayıda insan kendi dilinden anlayarak Kur'an'ı okuyup bu uyduruk dinin defolarını görüp bunlardan uzaklaşıyor. Selam ve saygılar sunuyorum"(Faruk Fidan- "Her Sözleri Yalan ve Aldatmaca" adlı yazıya yaptığı yorum)------------------------------------------------------------"Hocam! 1928 de tedavülden kaldırılan Osmanlıca'nın elbette İslam'ın dili olmadığını biliyoruz.Fakat bunun esas amacının bir toplumun hafızasını, belleğini, kültürünü, edebiyatını hasılı geçmişi ile olan ilişkisini koparmak vardır. Hani nerdeyse iyiki yapmışlar diyesin var. Elbette hiçbir dilin kutsallığı yoktur, olamazda. Fakat diller bir toplumun hafızasıdır. Dünya tarihinde binlerce devrim ve darbeler olmuştur fakat hiçbirinde bizim ülkemizde yaşananlar olmamıştır. Bütün bunlar sadece bir iletişim kopukluğu olarak izah edilemez diye düşünüyorum. Ayrıca ufkunuza ve ilminize saygı duyuyorum. Nice sağlıklı uzun ömürler dilerim.(Şükrü Göktaş- Her Sözleri Yalan ve Aldatmaca" adlı yazıya yaptığı yorum)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder