15 Mayıs 2021 Cumartesi
MİSYONER (2. YAZI ) Kavas Ali Ağa, kolumdan tutarak beni evine götürdü ve eşi Gülsüm Hanım'a teslim ederek: "İşte sana evlat getirdim, bunu büyüteceksin" dedi. Don, gömlek ve entari yaptılar ve giydirdiler.Güzelce yapılmış iki takunya alarak ayağıma geçirdiler.Ve bir gün elime on paralık kağıt helva sıkıştırarak mahalle çocuklarının arasına salıverdiler.Bir kaç ay kadar sıkıntı çektim. Türkçe bilmediğim için kimse bana önem vermiyor ve dilsiz diyorlardı. Beni mezeliyorlardı. (dışlıyorlardı)Evde de daima Türkçe görüşüldüğü (konuşulduğu) gibi, devam ettiğim mahalle mektebinde de Türkçe'den başka bir dille konuşan olmadığından yavaş yavaş Türkçe'yi öğrenmeye başladım. Akşam üzeri evimizin önüne toplanan çocuklarla birlikte top oynamaya başladım. Bir sene sonra çocukların elebaşısı olmuştum. Okulda da Hocaefendi ilgi göstermeye başladı.Sesim iyi ve gür olduğundan "amme" (Kur'an'ın kısa sürelerini içeren ve "amme süresi " ile başlayan) cüzünü güzelce okuyordum, hatta ezberlemiştim bile.Velhasıl bu şekilde ilk mektebi ve Rüştiye derslerini gördükten sonra Beyazid Camii şerifinde müderris Palabıyık Ali Efendi'nin halka-i tedrisine (ders halkasına) dahil oldum.Cübbem, papuçlarım, sarığım pek hoş, düzgün ve temizdi.Tesbihim elimde, kitabım koltuğumda evimden okula, camii şerife ve dershaneden evime gider- gelir geceleri derslerime çalışır idim.Küçücük ve sarı sakalımı taramak için şimşir tarağım, temiz dişlerim için küçük misvakım cebimden, divitim belimden eksik olmazdı. Annem Gülsüm hanım, beni yatırıncaya kadar uyumaz ve daima zihin açıklığı için dua ederdi. Ali Ağan'ın çocuğu olmadığından, ben Gülsüm Hanımın öz evladı, daha doğrusu gözünün nuru idim. Sarf, nahiv, avamil, kâfiye, mantık, tasavvurat, tasdikât, kelam, fıkıh, hadis, tefsir vb, birçok kitapları sırasıyla okudum ve öğrendim.Arkadaşlarımdan okuyanlar pek çoktu. Fakat öğrenenler birkaç kişiden ibaretti. Fransızca öğrenmek hevesine düştüm, Dellal oğlu Dikran Efendi adında bir Ermeni buldum. Bu zat iyi Türkçe ve Fransızca biliyordu. Adı geçen bu şahsın evine devam etmeye ve ders almaya başladım. Metodu o kadar güzel ve mükemmel idi ki, az bir zaman zarfında Fransızca konuşmaya başladım. Arapça dersinde arkadaşlarım içinde birinci idim. Hocama öyle sorular yöneltiyordum ki, bazen onu bile düşündürürdüm. Nihayet adıma bir zekilik ilavesiyle çalışmam takdir edildi.Ve bu nâm ile taltif olundum. (iltifat gördüm)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder