31 Ağustos 2021 Salı
ALLAH HİÇ KİMSEYE ZULMETMEZ. (Afgan halkı ve Taliban) Yazıda anlatılan kötü ahlak manzaralarının bir örneğini Mekke'de görmeseydim, bu yazılanlara inanmaz ve paylaşma gereği duymazdım. Bu yazıyı paylaşmamın sebebi, yüce Allah'ın muazzez dinini bunların ahlakından tenzih etmekten başka bir amaç taşımıyor. Konunun iyice anlaşılması açısından ilk önce bir kaç âyetin mealini vereceğim. "İşte bunlar, Allah'ın sana hak (bir amaca yönelik) olarak okuduğumuz Allah'ın âyetleridir. Allah hiç kimseye zulmetmek istemez"(Âli İmran- 38)"Şüphe yok ki Allah zerre kadar zulmetmez,(kulun yaptığı amel bir kötülük ise, onun cezasını adaletle verir) Eğer iyilik olursa onu katlar (kat kat arttırır) Ayrıca kendinden de azim bir mükafat verir"(Nisa- 40)"Âyetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Kim dilerse Allah onu şaşırtır, dileyen kimseyi de sırat-ı müstakime ulaştırır"(En'am-39)"Gerçek şu ki, halkı (vahiy'den) habersizken, Rabbin zulm ile ülkeleri helak edici değildir"(En'am-131)"Şüphesiz ki Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez, fakat insanlar kendilerine zulmederler"(Yunus-44)"Onlara biz zulmetmedik; fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin azap emri geldiğinde Allah'a bırakıp (yanında, altında, yöresinde, berisinde) yalvardıkları ilâhları onlara hiç bir yarar sağlamadı. Ziyanlarını arttırmaktan başka bir işe yaramadı"(Hud-101)"İşte yaptıkları zulümler yüzünden çökmüş evleri! Bilen bir toplum için elbette bunda büyük bir ibret vardır" (Neml- 52)"Ey ehli kitap! Resulümüz (Kur'an) size kitap'tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok (kusurunuzu da) affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap geldi.Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Sırat'ı mustakime iletir" (Mâide-15,16)-------------------------------------------------------2017 de yazmıştım, artık bu yazının üstünü bir daha açmanın zamanı geldi...Afgan göçü, Suriye yada Irak veya başka mültecilerden çok farklıdır!?Dün birde sakarya taraflarında bir kız çocuğunun kaybını duyunca ruh gibi dolaştım bütün gün. Kimseyle konuşmadan TV’de haberleri seyrettim uzun uzun.Afganistan’da 10-11 yaşındaki oğlan çocuklarının ailelerine para verilerek satın alındığı, kimilerinin sıra gecelerinde köçek olarak yetiştirildiği, kimilerinin babası, dedesi yaşındaki adamların özel hizmetine verildiği, yüzyıllardır süregelen geleneği anlatmıştım 2017 deki yazımda. Belkide geçmişte Afganistan'da bulunduğumdan ilgimi çekmişti bu konu. Her çocuk kaybında olduğu gibi, göç sonrasında bunun denk gelmesi tam şok oldu benim için, yüreğimi burktu, kanattı, korkuttu…Zamanında Sovyetlere karşı savaşan mücahit komutanlarının çoğu, sonrasında nüfuzlu savaş baronu olmuşlardı. Kendilerine paylaştırılan bölgelerde her biri eli kıran baş kesen durumunda, tabii Amerikan ordusunun izni ile idi. Adamların aralarında konuşurlarken “Oğlanların en güzelleri o komutanlara gidiyor” dedikleri anda nasıl imrendiklerini görseniz aklınız almazdı.Çocuklara makyaj yaptırıyorlar, dansöz kıyafeti giydiriyorlar, zil taktırıyorlar. Sıra gecesinde, oturak âleminde oynatıyorlar. Bu arada seyreden adamların yanlarında da kendi hizmetlerine aldıkları çocuklar var. Adama sahip, çocuğa şakirt diyorlar. Elele tutarak, çocuğun saçını okşayarak seyrediyorlar dansözü. Sahip yer sofrasından bir parça et didikliyor, şakirdin ağzına tutarak yediriyor. Aynı adamlar ve çocuklar namaz vakti geldiğinde yan yana safa durup Allah huzurunda secde ediyor, görseniz inanamazsınız.Evlerine de götürüyorlar şakirtleri, her türlü işlerini gördürüyorlar. Adamların karıları ve çocukları da var. Karıları durumu biliyor da çocuklarına nasıl açıklıyorlar bilmiyorum. Kimse orasını sormamış zaten! Karın ne diyor bu işe? diye sormayı akıl etmemiş!!? Bir tanesi pis bir sırıtışla “Ben kültürlü adamım” diyordu, “evvela karımı ikna ettim sonra oğlan aldım kendime!”…Afganistanla ilgili oradan döndükten yıllar sonra izlediğim belgeselde aynen anlattığım bu hikayenin benzeri bir yerinde, 11 yaşındaki bir çocuğun babasına çocuğunu satarken soruyor bir muhabir, “Sadece hizmet değil biliyorsun değil mi, sahip dediğin adam gece çocuğu yanında yatırıyor!” Bin yılların geleneğini ona mı öğretiyorsun, tabii ki biliyor. İyi tarafından bakmaya çalışıyor baba. Diyor ki, “Bu yaşananlar unutulur, gün gelir çocuk büyür, sahibi onu evden çıkarır, evlendirir, belki para bile bağışlar”…Sovyet işgali döneminde Afganistan’ın milli ve manevi değerlerine, aile yapısına saldırmak için!!? Ruslar bol miktarda kadınlara meslek edindirme kursu açmışlar.Çocukların okula gitmesini zorunlu yapmışlar. Çocukların ev hizmeti için başka bir aileye verilmesini şiddetle yasaklamışlar.Neyse ki savaşmışlar ve Batı’nın ahlaksızlığını almamışlar!!? Kendi gelenek, görenek, din ve ahlaklarını korumuşlar!??O meslek edindirme kursları falan hepsi yok olmuştu. Artık sokakta kadın diye bir şeyde yoktu. Burka giymiş kadına bile binde bir rastlanıyordu.ABD ve çok uluslu güç geldiğinde ve kaldığı döneminde. Amerikalılar bu konularda çok daha tecrübeliler. Yerel kültürün unsurları olarak gördükleri ayrıntıları görmezden gelmeyi ve büyük resme bakmayı çok iyi bildiler. Demokrasi havariliği ile geldiler, hiçbirşeyi değiştirmediler. Yani üç maymunu oynadılar…En çok etkilendiğim neresi oldu biliyor musunuz? Afgan toplumu bu kurumsallaşmış pedofiliyi o kadar kanıksamıştı ki, hiç kimse şaşırmıyor, dehşete kapılmıyor, sakin sakin konuşuyorlardı. Adamların pişkin sırıtışları, şimdiye kadar kaç tane şakirdi olduğunu anlatırken böbürlenmeleri hele o gururlu pis sırıtışları bugün bile aklımda. Konuşurken bol bol “elhamdülillah, vallahi'l azim, inşallahül cabbar” diye Allah’ın adını dillerinden düşürmemeleri, sürekli sağ ellerini göğüslerine koyarak birbirlerini selamlamaları ve hiçte kimsenin yadırgamadığı, hatta falancanın çok güzel oğlanı var diye imrendikleri, çocuklar için cehennem olmuş bir toplum düzeni. Bir kez daha hatırlatayım, hamdolsun Batı’nın ahlaksızlığını almadılar!??? Bu sabah uyanınca dünkü haberlere bugünküler eklenince hayata küskünlüğümün artık geçmeyeceğini hissettim. Heleki talibanın yeni yönetim kurallarını okuyunca vah ki insanlık dedim.Talibana kızmıyorum! O kendi gelenek görenek dini emirlerinin gereğini yaşıyor ve yapıyor. Her dini kendine göre yontan yobaz gibi. (Emekli pilot binbaşı Ahmet Soner Kılıç'tan alıntı)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder