4 Temmuz 2020 Cumartesi

SEÇİLMİŞLIK İNANCI
 (3.YAZI)
 Fetö lideri Gülen
 "Hz. Mesih'in  nasıl geleceğini karıştırmamak gerekir. O, seyri sülük-i  ruhanisinde  olan bir zatla da  gelebilir,  başka türlü de gelebilir"
 "Hatta bazen onun izdüşümü konumunda bir zat onunla iltibas edilebilir" derken, aslında  örgüt içerisine kendisinin mesih olduğunu belirtmek istemiştir.
F Gülen açıktan "Ben mesih'im, mehdi'yim" diyemez.
Ancak Fethullah Gülen'in şakşakçıları ve fanatik emir kulları, F Gülen'in beklenen mehdi ve mesih olduğu konusunda imam ve üzeri örgüt mensuplarına yıllarca bununla ilgili sohbetler düzenlemiş rüyalar  kurgulamışlardır.
Daha aşağıda bulunan fanatik cahiller de, bu şakşakçı  sapıklardan duyduklarını örgüt içerisindeki muhataplarına sürekli  anlatmışlardır.
Aslında ben vatana ihanet etmeyi küçümsemiyorum, solcu, sosyalist ve komünist dahi olsalar mili olan insanlara saygı duyuyorum.
 Fakat Fetö'nun Allah ve Resulü'ne karşı hangi inanç ile  ihanet ettiğini ortaya koyamazsak örgüt ile gereken mücadeleyi yapmamış oluruz.
Bütün hurafeci mezhepçiler ve tarikatçılar gibi Fetö'nun en büyük düşmanı Kur'an'ı dinde tek kaynak kabul eden vahiy  ehli muvahhidler idi.
O halde Fetö tipi hurafe  yapılanmalarla  KUR'AN, ilim, hikmet, akıl, tefekkür ve sorgulama ile savaşmak zorundayız.
Yani Allah, Kur'an, ilim, hikmet, akıl, din ve imandan daha çok devlet imkanlarına iman eden  siyasal İslamcılara bir kaç soru sormak istiyorum.
Neden Fetö'nun beslendiği dinin ve  etkisi altında kaldığı inancın  kaynağını araştırmıyorsunuz?
Neden Fetö tipi başka yapılanmalar sizin hiç dikkatinizi çekmiyor?
Onlarla alakalı neden sesiniz  çıkmıyor?
Sizin yanınızda Devlet imkanları ve geçici dünya menfaati Allah'tan, onun Resulü'nden, Allah'ın dininden daha mı önemli?
Sabahtan akşama kadar Allah Resulü'ne karşı iftira ve hakaret  edenlere karşı neden tek bir kelimeniz yok?
Fetö mensuplarının F Gülen hakkında bazıları tarafından  "Mehdi" bazıları tarafından "Mesih" söylemlerine karşılık Fetö lideri  samimi bir şekilde karşı çıkmamıştır.
Başbakanın ofisine böcek koyanlar, mit tırlarını durdurarak Tayyip Erdoğan'ı
 dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletini  teröre destek veriyor algısını yaratanlar,
kurumların sınav sorularını örgüt üyelerine servis edenler,
Dışişleri Bakanlığı'nda devletin en mahrem toplantısını dinleyip dışarıya sızdıranlar, Türk Silahlı Kuvvetlerinde,
Emniyet, Yargı ve  İstihbaratta deşifre olmamak için ima ile namaz kılanlar,
 F Gülen'in emri doğrultusunda Allah'ın kitabında haram kılındığı  halde  içki içenler, veya kendilerine engel gördükleri masum insanlara  kumpas kuranlar, kendi fikirlerine  aykırı düşünen  insanları makamlarından ayırmak için  fahişeler ayarlayanlar vs. tüm bu gayri meşru fiileri F Gülen'i "Mehdi" ya da "Mesih" veya "Beklenen salih zat" olarak inandıkları için yapmışlardı.
Ve bunun yanında,
ABD ve Siyonist Rejim İsrail'in  dünyadaki  hakimiyetini sağlam tutmak  için terör örgütlerine verdiği destek gibi,
fetö'nün gayesi Türkiye'nin karışması, iç savaş ve kargaşa içerisinde kalarak,
 çaresiz ve zayıf kalmış devleti ele geçirmesi, Fethullah Gülen'in
"Kainat imamı ve "Halife" olarak Pensilvanyadan gelmesi için yapıldı.
F Gülen ve terör örgütü bu ümmetin  inanç ve hayırsever  duyguları ile hunharca oynamış, "İslam'a hizmet ediyoruz" diyerek, Allah'ı, dini, imanı ve
Allah Resulü'nü çirkin emellerine alet ederek aldatmış,
binlerce genci bilerek veya bilmeyerek şirk ve küfür yolunda İslam düşmanlarına hizmet ettirmiştir.
İşte Kur'an ilminden ve tevhid ahlakından yoksunluk böyle bir beladır.
Bu bela kibir ve gurur bataklığında sahibini  boğarak mahvolmasına sebep olmuştur.
Dolayısıyla bana göre şu dünya hayatında Kur'an ilminden ve tevhid ahlakından daha değerli bir şey yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder