14 Temmuz 2020 Salı

HADİSLER NEDEN DİNİN KAYNAĞI OLAMAZLAR
(11. YAZI )
Emevi ve Abbasi Devletlerinin satılık din adamları, insanları Kur'an'dan uzaklaştırmak için Kur'an'ın zor, anlaşılmaz ve mücmel olduğu yalanını yüzyıllardan beridir ümmi halka anlatıyorlar.
Kur'an'ın anlaşılması için yüzlerce ciltlik rivayet ve fıkıh kitaplarının didik didik edilmesi gerektiğine inananlar, Kur'an'ı öğrenmeye ve üzerinde tefekkür etmeye vakit bulamadılar.
Ali Şeriati'nin deyimiyle,
"Din ilimleri ile dini unutturdular" Aliya izzetbegoviç'in dediği gibi, "İslam milleti Kur'ana ihanet ederek onu sadece okunan çıplak ses haline getirdi"
Kuranı öğrenmeye vakit bulanlar ise kafalarını binlerce hurefeyle doldurduklarından ve üstelik Kur'an'ı bu hurafelere muhtaç görlüklerinden onu anlama nimetini baştan kaçırmış oldular.
Milyonlarca müride sahip ehli sünnetin fanatik taraftarı nurcu   F Gülen, yıllar önce seyretmiş olduğum bir televizyon kanalında aynen şunları söylüyordu.
 "Hadislerin Kur'an'a olan ihtiyacından daha fazla, Kuran hadislere muhtaçtır"
Başka bir hezeyanında diyor ki:  "Buhari Allah'tan gelmiş gibidir. Buhari bu altı (6)bin küsur hadisi 300 bin hadisin içinden seçerken her hadis için iki rekat namaz kılmış, "Peygamber" kendisine temessul edip hangi hadisin kendisine ait olduğunu Buhari'ye bildiriyordu" Şimdi zerre kadar Kur'an bilgisi, ilim, akıl ve vicdanı olan birisi bunları söyleyebilir mi?
İşte bizim en büyük cemaat liderinin ilim seviyesi bu kadardır.
Allah Resulü'nün biricik şikayetinin ümmetinin Kur'an'dan uzaklaşması ve onu terk etmesi hakkında olması gerçekten çok ibret vericidir"
Resul der ki, ey Rabbim kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler"
( Furkan- 30)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder