4 Temmuz 2020 Cumartesi

RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK, HURAFE VE YALANLAR
(60. YAZI )
Said Nursi'yi  tek rehber edinen ve onun  yolunda olduğunu söyleyen  F Gülen cevşen ile ilgili şunları söylüyor.
 "Onun için biz kesinlikle diyoruz ki,  Cevşen manası itibariyle efendimize ilham veya vahiy yoluyla gelmiştir.
Daha sonra ehlullah'tan (evliyadan)  birisi bu Cevşeni keşif yoluyla efendimizden(Allah Resülü'nden)  almış ve Cevşen bize kadar öyle ulaşmıştır.
 İmamı Gazali gibi bir allame, (büyük âlim)  gümüşhanevi gibi bir büyük veli ve  Bediüzzaman gibi bir sahipkıran (zamanların  en önemli âlimi)  Cevşeni kabullenip onu vird (sürekli okunan bir zikir)  edinmişlerdir.
Hatta İmamı Gazali ona bir şerh  yazmıştır.
Cevşenin mehazindeki (kaynağındaki) kuvvet ve kutsiyete ait başka hiçbir delil ve bürhan olmasa, sadece isimlerini verdiğimiz büyüklerin bu kabullenişleri  ve yüzbinlerce insanın Cevşene  gönülden bağlanıp değer atfetmeleri Cevşen hakkında en azından ihtiyatlı konuşmaya yetecek güç ve kuvvette delillerdir. Sadece senedine ait  bir boşluktan dolayı Cevşene  dil  uzatmak en ılımlı  ifade ile haksızlıktır"
(F Gülen prizma- 1, 150 -151)                                                     CEVAP :
Rant ve menfaat kapısı olarak keşfedilen, onun yaygınlaşması için çaba sarf edilen, deri, gümüş vs, kılıflarda muska haline getirilen, bazı gazeteler tarafından da  promosyon olarak dağıtılan, bu keramet ve kutsiyeti kendinden menkul Cevşen duası, hiçbir klasik kaynakta yer almayan sadece adı geçen alimlerin eserlerini aldıkları, isnadı  olmayan, metnine  bakıldığında suni ve düzmece olduğu aşikar olan bir Şii  uydurması rivayetten  başka bir şey değildir.
Böylesi sayfalar tutan bir duanın uydurma olduğundan en küçük bir şüphe dahi yoktur.
Bazı alimlerin bunu eserlerinde  zikretmelerinin onun subutu için yeterli delil addedilmesi  ise,  akıl alacak gibi değildir.
Bunu söyleyen uydurma hadis ilminden hiç haberi olmayan biri değilse, ortalıkta çok daha ciddi bir problem var demektir.
İşin doğrusu burada yapılanın  ilimle de ilgisi yoktur.
Bu uydurma rivayetlerin  savunulmasının  tek sebebi Said Nursi'nin bunları eserinde zikretmiş olmasıdır.
 Ama ne yazık ki Said Nursi'yi savunduğunu zannedenler   uydurma  hadislerle  Allah Resulü'nün tek  mirası olan vahye  ne kadar  büyük bir  ihanetle  kötülük ettiklerinin farkında bile değillerdir.
Kur'an'da onlarca âyette var olan Allah Resellerinin ve salih kulların dualarının çoğunun uzunluğu bir satırı bile geçmez.
Dolayısıyla Allah Resüllerinin Kur'an'da bulunan o kısa, öz  ve samimi dualarından  daha güzel dua olur mu?
Dua yapmada bile Said Nursi Kur'an'dan uzaklaşarak Şia'nın hurafe ve iftira  bataklığına saplanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder