RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK, HURAFE VE YALANLAR
(60. YAZI )
Said Nursi'yi tek rehber edinen ve onun yolunda olduğunu söyleyen F Gülen cevşen ile ilgili şunları söylüyor.
"Onun için biz kesinlikle diyoruz ki, Cevşen manası itibariyle efendimize ilham veya vahiy yoluyla gelmiştir.
Daha sonra ehlullah'tan (evliyadan) birisi bu Cevşeni keşif yoluyla efendimizden(Allah Resülü'nden) almış ve Cevşen bize kadar öyle ulaşmıştır.
İmamı Gazali gibi bir allame, (büyük âlim) gümüşhanevi gibi bir büyük veli ve Bediüzzaman gibi bir sahipkıran (zamanların en önemli âlimi) Cevşeni kabullenip onu vird (sürekli okunan bir zikir) edinmişlerdir.
Hatta İmamı Gazali ona bir şerh yazmıştır.
Cevşenin mehazindeki (kaynağındaki) kuvvet ve kutsiyete ait başka hiçbir delil ve bürhan olmasa, sadece isimlerini verdiğimiz büyüklerin bu kabullenişleri ve yüzbinlerce insanın Cevşene gönülden bağlanıp değer atfetmeleri Cevşen hakkında en azından ihtiyatlı konuşmaya yetecek güç ve kuvvette delillerdir. Sadece senedine ait bir boşluktan dolayı Cevşene dil uzatmak en ılımlı ifade ile haksızlıktır"
(F Gülen prizma- 1, 150 -151) CEVAP :
Rant ve menfaat kapısı olarak keşfedilen, onun yaygınlaşması için çaba sarf edilen, deri, gümüş vs, kılıflarda muska haline getirilen, bazı gazeteler tarafından da promosyon olarak dağıtılan, bu keramet ve kutsiyeti kendinden menkul Cevşen duası, hiçbir klasik kaynakta yer almayan sadece adı geçen alimlerin eserlerini aldıkları, isnadı olmayan, metnine bakıldığında suni ve düzmece olduğu aşikar olan bir Şii uydurması rivayetten başka bir şey değildir.
Böylesi sayfalar tutan bir duanın uydurma olduğundan en küçük bir şüphe dahi yoktur.
Bazı alimlerin bunu eserlerinde zikretmelerinin onun subutu için yeterli delil addedilmesi ise, akıl alacak gibi değildir.
Bunu söyleyen uydurma hadis ilminden hiç haberi olmayan biri değilse, ortalıkta çok daha ciddi bir problem var demektir.
İşin doğrusu burada yapılanın ilimle de ilgisi yoktur.
Bu uydurma rivayetlerin savunulmasının tek sebebi Said Nursi'nin bunları eserinde zikretmiş olmasıdır.
Ama ne yazık ki Said Nursi'yi savunduğunu zannedenler uydurma hadislerle Allah Resulü'nün tek mirası olan vahye ne kadar büyük bir ihanetle kötülük ettiklerinin farkında bile değillerdir.
Kur'an'da onlarca âyette var olan Allah Resellerinin ve salih kulların dualarının çoğunun uzunluğu bir satırı bile geçmez.
Dolayısıyla Allah Resüllerinin Kur'an'da bulunan o kısa, öz ve samimi dualarından daha güzel dua olur mu?
Dua yapmada bile Said Nursi Kur'an'dan uzaklaşarak Şia'nın hurafe ve iftira bataklığına saplanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder