HANGİ MUHAMMED?
(2.YAZI)
Şia ve Ehl-i Sünnet dininin muhaddis ve müctehidleri Allah Resulünü Kur'an'dan koparıp uydurma rivayetlerle İslam'dan bağımsız olarak yepyeni bir din inşa ettiler.
Yani Kur'an'da var olan Allah Resulü Muhammed yerine kendi dinleri için sanal ve hayali bir Muhammed yarattılar.
İşte dünyanın en yalan ve Allah Resul'üne iftira olan bu dinlerini yıkmanın en önemli şartı, sürekli olarak Kur'an'da anlatılan Nebi ve Resul olan Muhammed'i ön plana çıkarmak olacaktır.
Evet bütün insanların hidayet ve selameti için Kur'an'da anlatılan Nebi ve Resul Muhammed çok önemlidir.
Kur'an'da yüzlerce âyette anlatılan Nebi ve Resulü anlamak hayati bir öneme sahiptir.
Aynen Mekke müşrikleri gibi, Şia ve Ehl-i Sünnet âlimleri de dinlerine muhalif olduğu için Allah Resulü Muhammed (a.s) dan çok korkarlar. İnanç ve dinleri açısından Mekke vatandaşı olan Muhammed, Allah'ın Resulü olan Muhammed'ten İyidir.
Mesela: Mekke vatandaşı olan sade Muhammed onların evliya ve ilahlarına karışmayan bir Muhammed'tir.
Fakat kendisine vahiy indirilen Allah'ın Resulü Muhammed
(Ey Müşrikler!) Siz ve Allah'ın (yanında, ötesinde, berisinde) ondan başka kulluk ettikleriniz cehennem yakıtısınız..."
(Enbiya-98) diyen bir Muhammed'tir.
İşte bundan dolayı Ehl-i Sünnet ve Şia'nın din adamları Allah Resulü Muhammed'i hiçbir zaman anlamadılar, Kur'an'da yüzlerce âyette anlatılan Nebi ve Resul Muhammed'e gitmediler, onu hiçbir zaman sineye çekmediler ve onu sevmediler.
Halbuki Kur'an'dan bağımsız Mekke ve Medine'de yaşayan vatandaş Muhammed'in diğer insanlardan bir farkı bulunmamaktadır.
Bunu ben söylemiyorum.
Bu gerçeği Allah'ın kitabı Kur'an haber veriyor.
(Ey Nebi! ) De ki: Ben, ancak sizin gibi bir beşerim.(Şu var ki) bana ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık her kim Rabb'ine kavuşmayı umuyorsa salih amel yapsın ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak koşmasın"
( Kehf- 110)
Diğer bir âyet de şöyledir .
(Ey Nebi!) De ki: Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Bana ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık sadece O'na yönelin. O'ndan mağfiret dileyin. Müşriklerin vay haline!
(Fussilet -6)
Demek oluyor ki, Muhammed (a.s) ı değerli kılan şey onun Nebi ve Allah Resulü olması, yani Allah tarafından kendisine vahiy indirilmesidir.
Vahiy ehli muvahhidler, yüzlerce âyette anlatılan Nebi ve Allah Resulünü iyi tanımalı ve bütün Resüllerle birlikte sadece Nübüvvet makam ve Risâlet misyonunu ön plana çıkarmalıdırlar.
Muvahhidler, Allah'ın Resülleri arasında ayrım yapmazlar.
Son Nebi ve Nübüvvet'e bağlı son Resül olan Muhammed (a.s) ile diğer Resüller arasında hiçbir fark yoktur.
Şia ve Ehl-i Sünnet âlimleri evliya ve ilahlara karşı gelen Nuh (a.s) ı, Hud (a.s)ı İbrahim (a.s) ı, Resul Musa'yı, Allah'ın Resulü İsa Mesih'i bilmezler.
Müşriklere, "Size de, Allah'ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere de yazıklar olsun! Aklınızı kullanmaz mısınız?
(Enbiya- 67) diyen Allah Resulü İbrahim'i tanımazlar.
Müşrikler, tağutlara meydan okuyan Nuh ve Hud (Aleyhimesselam) ı anlayamazlar.
Şia ve Ehl-i Sünnet âlimleri şirk'le mücadele eden, evliya!!! ve ilahlara kulluğu reddeden Allah Resulü Muhammed Aleyhisselam'ı kabul etmezler.
Onun için Ehl-i Sünnet ve Şia'nın muhaddis ve müctehidleri Kur'an'da yüzlerce âyette anlatılan Allah'ın Resulü Muhammed yerine uydurma rivayetlerle kendi dinlerinin Muhammed'ini icat ettiler.
Çünkü kendi icad ve üretimleri olan Muhammed'e istedikleri her şeyi yaptırma imkânına sahip olacaklardı.
Fakat Kur'an'da bulunan Allah'ın Resulüne uymak ve sadece ona itaat etmek zorunda idiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder