18 Eylül 2021 Cumartesi

KURAN'I MÜBİN'İN MEÂLİ(8.YAZI) (Bakara süresine devam ediyoruz) 24-) Bunu yapamazsınız- ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten korunun. O âteş kafirler için hazırlanmıştır.25-) İman edip salih ameller işleyenler, içlerinden nehirler akan cennetlerin var olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak verildikçe: Bundan önce bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızıklar onlara benzer olarak verilmiştir. Orada onlar için tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada kalıcıdırlar. İMAN SALİH AMEL İLİŞKİSİ İman: Sözlükte "birini söylediği sözde tasdik etmek,söylediğini kabul etmek, gönül huzuru ile benimsemek, karşısındakine güven vermek,şüpheye yer vermeden kalpten tasdik etmek, eman vermek, emin olmak "anlamlarına gelir."EMNU" Sözcüğü temelde " nefsin itminana kavuşması ve korkunun ortadan kalkması"anlamına gelir."Emnu, Eménetu ve Eménu" sözcükleri temelde birer mastardırlar. "Eménu" sözcüğü, bazen "İnsanın emniyette iken üzere bulunduğu halin, durumun" adı olarak, bazen de "insanın üzerinde emin kılındığı şeyin, kendisine emanet edilen, verilen şeyin" adı olarak kullanılır. (Rağıb, Sahife, 143)İman, mutlak olarak her zaman sahibine yararlı bir unsur değildir.Sahibini kötü yola, şirke, kötü ahlaka, teröre, şiddete, cehalet ve taklide götüren inançlar çoktur. Bu nedenle asıl olan, bir inanca sahip olmak değil, sahibine doğruyu(Sırat-ı müstakimi)  emreden ilahi bir inanca sahip olmaktır.İnsanlık tarihinde vahşet ve katliamların en büyük sebeplerinden birisi dindir.Dolayısıyla sağlam ve doğru bir inanca sahip olmak insanlığın en önemli meselesidir.Ülkelerin istiklal ve istikballeri, refah, mutluluk ve özgürlükleri vahiy imanına bağlıdır.İşte bu yüzden herkes imanında özgür olmalıdır."(Ey Resül! )Onlar seni yalanlarlarsa de ki, benim işim (İman ve amelim) bana, sizin işiniz de (iman ve amelleriniz) size aittir.Siz benim yaptığımdan uzaksınız, bende sizin yaptıklarınızdan uzağım" (Yunus-41)Diğer bir âyette yüce Allah Şöyle buyuruyor."Deki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir.Batıla inanıp Allah'ı inkar edenler var ya, işte bunlar ziyandadır"(Ankebut- 52)"Sâlihat" "sâliha" kelimesinin çoğuludur."Sâlih " aslında iyi, yarayışlı, kitap ve akıl açısından doğru, hayırlı anlamına gelirken"Tâ,i nakl " Yani aktarma "te harfiyle" "hasene"'İyilik"' kelimesi gibi"ameli sâlih" yararlı iş,manasına isim olmuştur ki kalp,beden ve mala ait olmak üzere üç çeşidi vardır.Kur'an'da bir çok âyet gösterir ki,ancak iman edip sâlih amel işleyenler Allah'ın indinde "sâlih mü'minler" olurlar.Dolayısıyla ahiret gününde kurtuluşa ermek için sadece iman etmek yeterli değildir.Islah edici eylemler yaparak imanı takviye etmek, ona destek yapmak, çok önemlidir."Şurası muhakkak ki, kim Rabbine günah işleyerek gelirse, cehennem sırf onun içindir.O ise orada ne ölür ne de yaşar!"Kim de sâlih amellerde bulunmuş bir mu'min olarak O'na varırsa, üstün dereceler işte sırf bunlar içindir" (Tâhâ- 74, 75)"(Yaşadığınız) asra kasem olsun ki, insan gerçekten ziyan içindedir""Bundan ancak iman edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır"(Asr-1,2,3)Dolayısıyla din: İnanç, güzel ahlak ve salih amellerden oluşan bir bütünlük arzeder. Bu cümleden olarak hakkı ve hakta direniş demeye gelen sabrı tavsiye etmek de iman ve salih amelin gereğidir.Bunu yapmayan fert ve toplumlar, isterse "bizler iman edenleriz" desinler, hiçbir zaman hüsrandan kurtulamazlar.Yüce Rabbimiz Kur'an'da şöyle buyuruyor."Fakat insan sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuşu (aşmak) nedir bilirmisin? (Borç, hastalık, fakirliğin)kölesi olmuş birini kurtarmak veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir miskini doyurmaktır"Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine merhameti öğütleyenlerden olmaktır""İşte bunlar mesud olanlardır"(Beled-11/18)Eğer iman tek başına insanın kurtulmasına yeterli olsaydı,Kur'an, yüzlerce âyette adalet, güzel ahlak, yetimi koruma, kimsesizleri kollamayı, emri bil-maruf- nehyi anil münker, infak, tevhid, doğruluk, sabır, emanet, ahde vefa, merhamet gibi salih amellerin üzerinde bu kadar durmazdı.Kur'an'da yüzlerce âyetin insanları salih ameller işlemeye sevketmesi, ameli sâlihin imana tâbi olduğunu, ve imanın gereklerinden bir unsur olduğunu göstermektedir.Önemine binaen yüce Allah bir çok âyette salih amelin ayrıntısına dikkat çekmiş ve çok geniş açılımlarla ortaya koymuştur.Dolayısıyla, salih amelin imandan ayrılmaz bir bütün olduğu ile alakalı Allah'ın kitabı Kur'an hiçbir şüpheye yer bırakmamıştır."Rabbinizin bağışına ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun!"O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için infak ederler, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler ""Allah da güzel davranışta bulunanları sever ""Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da (günah işleyerek) kendilerine  zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe ve istiğfar ederler ""Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki!"Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler""İşte onların mükafatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetlerdir ""Böyle amel edenlerin mükafatı ne güzeldir "(Âl'i İmran-133/136)Allah tarafından tüm Nebi ve Resüllere indirilen İslam dininde ihlas yani dini Allah'a özel kılma en önemli unsurdur.İman ihlasa dayanırsa yani sahih ve sağlam olursa, amel hayır ve sahih olacaktır.Kur'an'a göre insanların çoğunun imanı şirkle beraberdir. (Yusuf-106)Ameller imanın özelliğine göre değer kazanırlar.İnsanlar nasıl bir imana sahip olurlarsa, amelleri inandıkları dinin kaide ve kurallarına paralel olarak gelişir.İşte bu yüzden tevhid akidesine bağlı olmayanların Allah katında geçerli  bir amelleri bulunmayacaktır."(Onların (müşriklerin) yaptıkları her bir işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz (değersiz kılarız)" (Furkan-23)(Rablerini inkâr edenlerin durumu şudur. Onların amelleri fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. İyiden iyiye sapıtma işte budur "(İbrahim- 18)(Ayrıca Kehf- 103,104, 105, 106 âyetlerine bakabilirsiniz)Uydurma evliya ve ilahların şirk dini, problemli, zor, karmaşık, eziyet ve kaos üreten bir dindir. Dolayısıyla, şirk sistemine sahip olan insanlardan tevhid akidesine uygun, ölçülü, mantıklı, evrensel bir ahlak ve hayırlı ameller beklemek hatalı olacaktır.Bundan dolayı yüce Allah şöyle buyuruyor."Hatırlayın ki, Tur dağının altında sizden söz almış:Size verdiklerimizi kuvvetle tutun, söylenenleri anlayın, demiştik ""Onlar: işittik ve isyan ettik, dediler. İnkarları sebebiyle kalplerine buzağı sevgisi içirildi (sindirildi)""De ki: Eğer müminseniz, imanınız size ne kötü şeyler emrediyor (yaptırıyor) (Bakara-93)Allah'ın kitabına baktığımızda ilk önce tevhid anlamında iman ve İslam, sonra güzel ahlak, daha sonra sâlih ameller ağırlık kazanır.İmanı ayakta tutan, onun zayıflamasını engelleyen güzel ahlak ve hayırlı amellerdir.Amel olmadan iman sağlıklı yaşayamaz, huzur bulamaz, rahat edemez.İmanın tam olarak huzur bulması, salih amellere  bağlıdır.Yüce Allah Kur'an'da şöyle buyuruyor."Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır. ""O 'na ancak güzel sözler (güzel ahlak) ulaşır. Onları da Allah'a ameli sâlih yükseltir ""Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı bozulacaktır"(Fatır- 10)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder