20 Eylül 2021 Pazartesi

ARKADAŞLARDAN GELEN YORUMLAR (69.YAZI) "Nebî ve Resül kavramları:Nebi Muhammed (a.s) a ait sözler ile, Allaha ait hidayet ve aydınlık yolu olan vahyi kesin çizgilerle birbirinden ayıran muazzam bir sistem, mükemmel bir ayraçtır. Ehl-i Sünnet ve Şia kendi din anlayışlarını islâma giydirebilmek için Allahın elçisine uydurdukları hadislerle hem iftira ettiler, hemde peşlerine taktıkları insanları saptırarak büyük bir fitneye sebep oldular. Huzur iklimi olması gereken islâm coğrafyasının kan gölüne dönmesine neden oldular.Allah sizden razı olsun sayın hocam. Selâm ve muhabbetle..." (Şaban Kıvrak- "Postacı Sözü'" adlı yazıya yaptığı yorum) -----------------------------------------------------"Hocam!Bunlar kendilerine nasıl Müslümanım diyeyebiliyorlar?Hayret! "Yüce Allah şöyle buyuruyor..." der demez, daha sözün yarısında renkleri değişiyor, hemen saldırmaya başlıyorlar.Allah'ın âyetlerine hiç tahammülleri yok" (Recep Dikici- "Postacı Sözü" adlı yazıya yaptığı yorum)-----------------------------------------------------"Harika bir vurgu içeriyor. Derdimiz ortak dedirten, teşhisi sahici yapan bir uygulayıcı sezdiriyor. Rabbim yolunuzu açık etsin. Yalanla gerçek arasındaki vurguya ve ayrıma vakıf olanların sayısını artırsın inşaallah. Dini Allah'a özel kılmak için çırpınanların var olduğunu görmek gayretimizi artırıyor. Selamların en güzeli sizlerin üzerine olsun inşaallah" (Hasan Ayhan Karakuş- "Postacı Sözü" adlı yazıya yaptığı yorum)----------------------------------------------------"Sevgili Ali Hocam!Zihninize ve elinize sağlıklar diler, hak uğrundaki gayretlerinizi âlemlerin Rabbi ve İlâhı olan Allah kabul eder inşallah. Laiklik ve sekülerizm 18.yüzyılda ortaya çıkan bir sistemdir. Halkın kilise ve kilise yöneticilerinin hemogonyasından kurtarılması için ortaya çıkan akılcı bir yönetim sistemidir. Esasında kul ile Allah arasına hiç kimsenin girmemesi, devlet yönetiminde dini kimlik aramamak, insanların inançlı veya inançsız olmalarına bakmamaktır. Laiklik ve sekülerlik terimleri son Nebi olan Muhammed (a.s) zamanında yoktu. Biliyorsunuz kelime ve terimler de canlıdırlar, yaşarlar ve zamanla ölürler yerlerine yeni kelime veya terimler konur. Kur'an'da yüce Allah elçisine diyor ki, "Seni onların başına zorba, bekçi, vekil olarak göndermedik" (Ğaşiye-21,22; Yunus-108)"Sen kendini helak olasın diye bu Kur'an'ı indirmedik, (Kehf-6; Şuara-3) onları benimle başbaşa bırak, inanmıyor diye onları cezalandırmayın, onların günahlarından sen sorumlu değilsin, onlarda senin günahından sorumlu değildir diyor. (Yunus-41)"Sana gelirlerse öğrettiğimiz gibi aralarında hakkaniyetle hüküm ver" buyuruyor.(Nisa-105) Şimdi bu ikaz ve hükümleri laiklik ve seküler sistemin tarifiyle karşılaştıralım.Kur'an tam bir insanın kula kul olmaması inançlarında baskı ve şiddet görmemesi için gönderilmiş muhteşem bir başyapıt ilke ve kurallar kitabıdır. Laik sistemi istememelerinin ve şiddetle reddetmelerinin nedeni, sizinde anlattığınız gibi, dinden geçinmeleri yani çıkarlarının bozulmasıdır. Selâm sevgiyle dostça tevhidle kalınız"(Dogan Avşaroğlu-"Cumhuriyet, Demokrasi-Laiklik" adlı yazıya yaptığı yorum)-----------------------------------------------------------"Vahye müdrik gözlük takmadıkları gibi, akıl gözü ve akleden bir kalbe de inanmadıklarından ötürü, çok basit bir gerçeği, kendi hamasi duyguları uğruna kurban ederek, anlamamak. (asıl inat bu olsa gerekir.) Ya Allah'ın şerefli elçisini tahfif ederler, ya da (haşa) putlaştırırlar" Vahye uyananlara selam olsun...(Bekir Akça- "Postacı Sözü" adlı yazıya yaptığı yorum)-----------------------------------------"Değerli hocam!Bu sabah içim rahat.Bir nefes alarak kısmen rahatladı. Allah sizden razı olsun inşaallah. Vahyin nasıl gerçekleştiği nefis anlatılmış, en dikkat çeken tarafı da doğruyu arayanların bir hayli çok olması.Bu olanlar ümidimizi artırarak devam edecek inşaallah.Sıhhat ve selamet diliyorum" (Ibrahim Serin- "Postacı Sözü" adlı yazıya yaptığı yorum)-----------------------------------------------------"Kardeşim! Allah razı olsun, emeğinize sağlık! İnsanları bilgilendirmeye, doğru yola, Kur'an'ı anlamaya ve anlaşılmasının gerekliliğini açıklamaya, şu ana kadar gelen yanlışları söylemeye, hanif dini şu an tek kaynak olan Kur'an'dan anlamaya ve anlatmaya devam ediyorum.Emeklerinizden dolayı teşekkürler, sevgiler" (Hüseyin Bostan- "Postacı Sözü" adlı yazıya yaptığı yorum)------------------------------------------------"Ali hocam!Allah razı olsun. Belirittiğiniz gibi Resül, kendisine vahyedilene ilk iman edendir, ama postacılar kendisine ulaştırılması için emanet edilenin, içeriğinin ne olduğunu bilmezler, hatta bilmeleri yasaktır.Önemli bir fark" (Numan Kural- "Postacı sözü" adlı yazıya yaptığı yorum)-----------------------------------------------------"Tüm şikten korunan, şeriksiz olarak hanif dine inanan, sadece Allah'a teslim olmuşların üzerine selam olsun. Kur'an'a ve Resül'e olan bu saygi ve itaatinizden ötürü Allah razı olsun Ali hocam" (Asım Kurucu-"Postacı Sözü" adlı yazıya yaptığı yorum?-------------------------------------------------"Mehmet Saygaz!Gerçekten sen akıllıca konuşmuyorsun. Kim dedi ki, Muhammed (a.s) konuşmadı. Kur'an'ı konuştu. Kendinden konuşmadı. Ben sıradan postacıdan bahsetmiyorum.Allah'ın postacısı olmak kime nasip olur? Taleple olmuyor. Rabbin seçimi ile oluyor. Onu kastettim. Ama zanederim yine anlamadın.(Hüseyin Bostan-" Postacı Sözü" adlı yazıya yaptığı yorum) ----------------------------------------------------"Bir kere ''Postacı'' aldığı mesajı sadece adresine teslim etmekle yükümlüdür. Teslim ettiği andan itibaren görevi bitmiş olur.Postacı taşıdığı mesajı okumaz. Postacı taşıdığı mesajın içeriğinden sorumlu değildir.Postacı mesajda yazılanlarla ilgilenmez, o mesajın gereklerini yapmak gibi bir sorumluluğu da yoktur.Postacı mesajın gereklerinin teslim ettikleri tarafından yerine getirilip getirilmemesinden sorumlu değildir ve mesajın muhataplarıyla iletişime geçmez, onlara mesajı okumaz, mesajın kabulü için onlarla mücadele etmez. Postacı mesajın gereklerini kendi hayatına uygulayarak mesajın muhataplarına örnek olmak zorunda değildir. Postacı mesajla ilgili gelen sorulara mesajın sahibinin verdiği ''hikmet'' denilen kaabiliyete sahip olmadığı için cevap veremez. Postacı mesajı teslim ettikten sonraki zamanlarda istediği gibi hareket eder, mesajın içeriğinin getirdiği sorumlulukla hareket etmek zorunda değildir.İşte Allah Resülü, mesajın içerik ve gerekleriyle ilgili ''Postacı'nın'' sorumlu olmadığı ve yapmak durumunda olmadığı herşeyden sorumlu ve bunları yerine getirmekle de yükümlüdür. Yani Resül tabi ki ''Postacı'' değildir.(Faruk Fidan- "Postacı Sözü" adlı yazıya yaptığı yorum)---------------------------------------------"Benim şahsî görüşüm:Yüce Allah Kur'an'ı sâdece Araplara değil, bütün insanlığa gönderdiğidir. Şüphesiz, anlamı hiç düşünülmeden sâdece yüzünden okunsun diye göndermedi.İki yüzden fazla yerde "Kur'an'ın açık" olduğunu, elli beş yerde "aklımızı kullanmamız" gerektiğini, yüzyedi yerde "düşünmemiz" gerektiğini, doksan dört yerde "öğüt almamız" gerektiğini buyuruyor ve emrediyor. "Biz öğüt almak isteyenlere âyetlerimizi etraflı biçimde anlattık" (En'am- 126) buyuruyor. Bu emirler açık olarak verildiğine göre "Kur'an anlaşılmaz" demek, bu âyetlerin emrine-rûhuna ters bir görüştür.ALLAH insanları anlamadıkları bir Kitaptan mes'ul mu tutacak.....???(Enver Etik- "Postacı Sözü" adlı yazıya yaptığı yorum)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder